Organ bağışı bu çocukların hayatını kurtardı

Henüz 10.5 yaşında olan Mustafa Kemal Ataman trafik kazası geçiren bir bebeğin bağışlanan organlarıyla yeniden doğan çocuklardan sadece biri. 6.5 yıl önce karaciğer nakli olan Ataman, yaşıtlarının yaptığı herşeyi yapabiliyor. Kampta kendi gibi nakilli çok sayıda çocuk görünce şaşırdığını söyleyen Ataman, “Aslında hayatım herkes gibi. Organ nakilli olduğumu unutuyorum bile. Sadece 3 ayda bir rutin kan tahlillerim var. Ben herkese ‘organ bağışı hayat kurtarır’ diyorum” diye konuşuyor.

İSTEDİĞİM HER ŞEYİ YAPIYORUM SADECE FUTBOL OYNAMIYORUM

Gökhan Yıkan ise 11 yaşında. 7 yaşındayken kadavradan alınan böbreğin nakledildiği Yıkan, “İstediğim hemen hemen herşeyi yapabiliyorum. Sadece karnıma birşey olur diye, böbreğimi korumak için top oynamıyorum. Mutluyum. Ben böbrek naklinin iyi birşey olduğunu düşünüyorum” diyor.

DİYALİZDEN SONRA OKULA GİDEMEDİĞİ İÇİN BABASINDAN NAKİL OLDU

Eda Nur Tosun 9 yaşında. O da babası Ziya Tosun’un verdiği böbrekle 3.5 aydır yaşıyor. Kızının 3 yaşlarında başlayan böbrek sorununun ilerlediğini ve iki ay boyunca diyalize girmek zorunda kaldığını belirten Tosun, “Diyaliz ve sonrasında çok zorlanıyordu. Okuluna gidemiyordu. Böbrek nakli olursa bu sıkıntıları bitecekti. Kadavra listesine yazılmak istedik ancak 4-5 yılda organ çıkıyor. Ben de bu kadar zaman kaybetmek yerine böbreklerimden birini verdim” diyor.

Kampın bu yıl Norveç’den iki yabancı konuğu var. Bunlardan biri 16 Haziran’da babasından aldığı böbreğin nakledildiği 11 yaşındaki Eirik Narway Stenrik. 7 yaşındayken iyi pişmemiş hamburgerden bulaşan e-koliyle yaşadığı zehirlenmenin peşinden böbrek hastalığı da başlayan Stenrik, 5 ay boyunca haftada 5 kez diyalize girdikten sonra nakille normal yaşamına döndü. Türkiye’ye annesi Hildegunn ile ilk kez gelen Stenrik, “Burada olmaktan çok mutluyum” diyor.

AİLELERİN SADECE 20'Sİ ORGAN BAĞIŞI YAPIYOR

Kampın ilk günü ayrıca Organ Nakli Konferansı da gerçekleştirildi. Konferansta konuşan organ nakli cerrahı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, Türkiye’nin dört bir yanında organ nakli yapan çok başarılı merkez ve ekipler bulunduğunu ancak organ bulmada sıkıntı çektiklerini söyledi. Beyin ölümü kararı verilen ve organ talep edilen ailelerin sadece yüzde 20-25’inin olumlu yanıt verdiğini belirten Prof. Dr. Kalayoğlu, “Organları hayat kurtarabilecek her 4 kişiden, 3’ü toprağa veriliyor. Hayat kurtaran bu bağışlar için aileleri ikna etmekte çok zorluk çekiyoruz” dedi.

Organ nakli cerrahı Prof. Dr. Alper Demirbaş da “Organ bağışı bir kültür meselesi. Yaşarken organ bağışlıyoruz. Ama öldükten sonra en az organ bağışı yapılan milletler arasındayız. Her 3-4 saatte bir hasta organ bulunamadığı için kaybediliyor. Herkesin bir gün organ bağışına ihtilacı olabilir. Organ bağışı yapmayarak çocuklara, analara, gelinlere vs. kıyıyoruz” dedi.