One night stand’ciden áşık çıkar mı

Davetsiz Çapkınlar son zamanlarda gördüğüm en komik film. Senaryo yazarları Steve Faber ve Bob Fisher bir gecelik ilişkilerin esiri, ‘kadın olsun da soba borusundan olsun’ diyen zampara erkeklerle çok güzel dalgalarını geçmişler.

Filmde ‘erkekliği’ simgeleyen öyle sahneler var ki yönetmen David Dobkin, Faber ve Fisher’in senaryosunu ötelemek için elinden geleni yapmış.

Jeremy ve John düğün törenlerine gidip binbir yalanla kız tavlayan iki çılgın. Ancak önemli bir siyasetçinin düğününde de aynı işi yapmaya kalkınca başları ‘kalpleri’ ile büyük belaya giriyor.

Siyasetçinin kızları bizimkilerin kalplerini bir çalıyorlar Jeremy ve John şap içmiş asker! (Yani dut yemiş bülbülün bu konsepte uygun olanı.)

Davetsiz Çapkınlar’ın bazı yerlerinde gülmekten kriz geçirdim. Özellikle evin eşcinsel oğlunun John’la girdiği ‘ikili ilişki’ sahnelerinde koptum.

Tabii filmde bir de ilahım var; Cristopher Walken. Siyasetçi baba rolünde. Her zamanki gibi müthiş oynuyor. Bu arada histerik karısı rolünde Jane Seymour‘u da unutmamak gerekir.

Gülmek istiyorsanız Davetsiz Çapkınlar’ı kaçırmayın. Sadece gülmek de değil belki. Bazı şeyler de sogulanabilir. Bir cenazeyi bile bir gecelik ilişkiye döndürmek isteyen ‘kadın olsun da soba borusundan olsun’ diyen zamparalar bir gün gelir gerçekten aşık olabilirler mi?

Aşk değişik kadınlarla bir gecelik ilişki gereksiniminin önüne geçebilir mi?

Sizce? Tartışma açalım mı?

İyi Müslüman, kötü Müslüman

Başlığa bakıp hemen kim iyi Müslüman, kim değil yorum yapacağım sanmayın.

Mamood Mamdani’nin 11 Eylül saldırısından sonra yazdığı ve 2004’te yurtdışında basılan, ABD’nin İslam dünyasına karşı izlediği politikaların yalana dayandığını savunan kitabı Türkçe’ye çevrildi. Mamdani’nin iddiaları dehşet verici. Ama sadece iddia. Özetle diyor ki: ‘Amerika dünyayı işgal edemez. İçinde yaşamayı öğrenmek zorundadır.’

Dünya siyaseti ile ilgileniyorsanız farklı bir görüşü okumak yararlı olabilir. Savunduğumuz ilke şu: Her görüşe açık olup, her düşünceyi okumaktan kaçınmayacağız.

İnanırız inanmayız, o başka bir şey. Sonuca varmak sizin işiniz. Aklınızla, bilgi birikiminizle. Ama her görüşe açık olmak, kızmadan sinirlenmeden sonuna kadar okumak çok ufuk açıcı bir şey.

Mamdani çok sayıda kitabı olan Amerikalı bir akademisyen ve okunmayı hak ediyor. Tahmin edileceği gibi Noam Chomsky de bu kitap için şöyle demiş: ‘Bu kışkırtıcı ve derin yapıt ciddi ve çetin sorular yöneltiyor. Günümüz dünyasındaki en önemli gelişmelerin anlaşılmasına yönelik değerli bir katkı.’

Chomsky’ye kitabın ‘kışkırtıcılığı’ konusunda katılıyorum ama ‘derin’ olduğunu söyleyemeyeceğim. Bazen bildiğimiz şeyleri papağan gibi tekrar ediyor. Bazen de oldukça sığ sularda dolaşıyor.

CUMA TAKINTISI

Çengelköy’de Deniz Kızı restorana takalım bu hafta. Böyle bir Boğaz manzarası çok az yerde var. Hele de üst katta bir balkon var bu balkonu kaparsanız, Boğaz manzarası eşliğinde deniz börülcesi, midye dolma, zeytinyağlı kereviz, kırmızı biber, kalamar ve de lüfer. Deniz Kızı’nda tüm mezeler çok özenli, servis harika. Fiyata dikkat. Hafif fazlalığı var gibi geldi bana. Önemli Not: ‘Ama biz oruçluyuz, içkili mekanlarda nasıl iftar yapalım’ demeyin. O sizin bileceğiniz iş. İçersiniz içmezsiniz, oruç tutarsınız tutmazsınız. İçkili servisi yapılan lokantada iftar açarsınız açmazsınız. Ben de oruç tutuyorum ve iftar yapmak için ora bura hiç fark etmiyor. Bu konu Allah’la benim aramda bir şey. Kimseyi de ilgilendirmiyor.

CUMA LAKIRDISI

İnsan bir evet’tir. Hayata evet’tir, aşka evet. Cömertliğe evet. Ama insan aynı zamanda hayır’dır da. İnsanın öfkesine hayır. İnsanın küçültülmesine hayır. İnsanın sömürülmesine hayır. İnsanın içinde en insanca olanın katledilmesine hayır. Özgürlüğün katledilmesine...

(Frantz Fanon/ Black Skin, White Masks)
Yazarın Tüm Yazıları