Ömer Uluç’la konuşmalar

İYİ ressam Ömer Uluç’un zengin yönsemeleri, gelişimleri, değişimleri içeren sanatını anlamak, yeniden değerlendirmek için size bir kitabı salık vereceğim.

Haberin Devamı

Ayşegül Sönmez’in hazırladığı Ömer Uluç ile söyleşiler, “Umut Burnundan Dolaşarak”* adıyla yayımlandı.
Hiç kuşkusuz bu kitabın zengin içerikle sunulmasında belgeleri, bilgileri saklayan, titiz bir arşiv çalışmasını yapan Vivet Kanetti’nin rolünü de belirtmek gerekiyor.
Ömer Uluç, resmini de kendisini de yakından tanıdığım biri. İyi bir dost.
Bu söyleşilerde, dikkatinizi çekmesini istediğim çok önemli bir sanatçı portresi var.
Sanatçı, değişik sorulara değişik yanıtlar veriyor. Farklı anlayıştaki kişilerin sorularına bir başka yönünü açıyor. Resmi bilenlerle bilmeyenlerin yönelttikleri soruları öylesine ustaca cevaplıyor ki, o konuşmayı yapan da bu konuşmalardan çok şey öğreniyor.
Bu tür kitapları her zaman ilgiyle okuduğumu yazmışımdır.
Çok açılı bakışları böyle kitaplarda bulabiliriz.
Söyleşilerde yalnız Ömer Uluç’un sanat serüveninin değişik dönemlerini öğrenmiyoruz, Türk resim ortamından izdüşümlere de rastlıyoruz.
Ömer Uluç, resim dışında okuyan, dünyada sanatın gidişini izleyen bir sanatçıydı. Okuduklarını da, gördüklerini de her zaman resme nasıl dönüştüreceğine kafa yorardı.
TRT Türk’teki Açık Şehir programında, kitap üzerine Ayşegül Sönmez ve Vivet Kanetti ile konuşurken Kanetti, onun okuma dünyasını açtı, ilgilendiği kitapların niteliğini tanıttı.
Sönmez, Önsöz’de hem Ömer Uluç’u hem kitabın oluşumunu tanıtıyor:
“Sanatçı 1960’ların başlarında yaptığı resimlere armalar diyordu. Onları bir duygunun, düşüncenin, izlenimin armaları olarak tarif ediyordu. Ben de bu kitaptaki konuşmaları Ömer Uluç’un armalarına benzetiyorum. Onun duygularını, düşüncelerini, izlenimlerini takip etmemizi sağlayacak armalara.
Bu kez boya hızıyla değil, hınzır zekâsının hızıyla, şiddetiyle yapılan. Bu armalar, bu kalabalık çokanlamlı ve çokkültürlü dünyalar, Vivet Kanetti Uluç sayesinde bize ulaşıyor.”
Söyleşileri yapanların adlarını aldım yazıma. Söyleşilerin farklılığı konusunda bir fikir vermesi amacıyla.
Ece Ayhan, Doğan Hızlan, Jale Erzen, Sezer Tansuğ, Önay Sözer, Cevat Çapan, Adnan Benk, Sabetay Varol, Jacques Henric, Özlem Gülşen, Tuluhan Tekelioğlu, Funda Aras, Evrim Altuğ, Özlem Altunok, Şebnem İyinam, Ayşegül Sönmez, Taner Ceylan, Zeynep Güler, Pelin Akşenkal, Nazan Özcan, Orhan Koçak, Ahmet Soysal, Selahattin Yıldırım, Seda Yörüker, Yasemin Bay, Semra Pelek, Esra Açıkgöz, Deniz İnceoğlu, Cem Erciyes, Doğan Paksoy, Müge Akgün, Serfiraz Ergun. 

“GECEYARISI Konuşma’
başlıklı söyleşide, Uluç, Ece Ayhan’ın bir sorusunu önemli bir saptamayla yanıtlıyor:
“Türk resmindeki ‘yaramazlaşma’ da dışarıdaki ‘yaramazlaşma’nın denetiminde. Bizim ressamlarımız güvenlikte olmayı seviyorlar. Sanat yapmak bir riski göze almak demektir. Özünde tehlikeye atılmayı gerektiren küçük girişimlerde bile daha önce dışarıda yapılmış bir resme benzerlik aranır. Ben Türk ressamlarının bu konuda fazla eğitildikleri kanısındayım. Yapılan resmin önce resim olduğunu unutmak gerekir. Mesajı iletmektir sorun.”

ÖMER ULUÇ gibi çok yönlü bir ressamı etraflıca tanıtan iyi bir derleme.

Haberin Devamı

(*) Ömer Uluç ile Söyleşiler, UMUT BURNUNDAN DOLAŞARAK, Ed.: Ayşegül Sönmez, SanatAtak.

Yazarın Tüm Yazıları