Olası Marmara depremi için ürküten sözler...

Güncelleme Tarihi:

Olası Marmara depremi için ürküten sözler...
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2017 07:30

İzmir Karaburun'da dün yaşanan ve çok sayıda ilde hissedilen 6.2'lik depremin ardından Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'den önemli açıklamalar geldi. Ege Denizi ve Midilli'inin güneyi için 6,2 büyüklüğündeki bir depremin normal olduğunu belirten Özener, "Olağan bir deprem, oradaki fayların özelliğinden dolayı 6-6,5 büyüklüğünde depremlerin olması gayet doğal. Bir hafta, 15 gün, bir ay sürecek artçıları beklememiz doğal. 5-,5,5 büyüklüğünde artçılar gelebilir" dedi. Özener, olası Marmara depremi için "Dünyadaki bilim insanlarının hemfikir olduğu konu, Kuzey Anadolu Fayı içindeki bir sonraki deprem Marmara Denizi'nde olacak. İstanbul merkezli ve 7'nin üzerinde bir büyüklükten bahsediyoruz" dedi. Olası depremin büyüklüğünün vatandaş önünde tartışılmaması gerektiğini kaydeden Özener, "herkesin Marmara'da büyüklüğü 7 civarında bir deprem beklenildiğini bilmesi ve önlemlerin alınması gerektiğini" söyledi. Özener, "Psikolojimizi bozmamamız, yarın olacakmış gibi de hazır olmamız lazım. '6 ay sonra, 1 sene sonra olacak, 2050'ye kadar olmaz' gibi şeylere kulak asmamamız lazım. Bunları söylemek çok anlamlı değil. Tarih vermek bilimsellikten uzaklaştırıyor gibi" diye konuştu.  

Haberin Devamı

Ege Denizi'ndeki depremi AA muhabirine değerlendiren Özener, 15.28'de, 6.2 büyüklüğünde gerçekleşen depremin ilk bulgulara gören 20 kilometre derinliğinde olduğunu ifade ederek, sığ, yüzeye yakın bir deprem olması nedeniyle de 400-500 kilometre uzaklıklardan, İstanbul'dan da hissedildiğini kaydetti.

YÜZEY YAKIN OLDUĞU İÇİN ETKİLİ OLDU

Depremin daha derinde olmasının daha az alanı etkileyeceğini dile getiren Özener, şöyle devam etti: "Bu deprem yüzeye yakın olduğu için daha büyük alana yayılıyor. Ege Denizi, Midilli'inin güneyi için bu büyüklükteki bir deprem normal bir deprem. Olağan bir deprem, oradaki fayların özelliğinden dolayı 6-6,5 büyüklüğünde depremlerin olması gayet doğal. Depremin artçıları olacaktır. Bir hafta, 15 gün, bir ay sürecek artçıları beklememiz doğal. 5-,5,5 büyüklüğünde artçılar gelebilir. Onlara da biraz hazırlıklı olmamız lazım. Vatandaşların da sağ duyuyla hareket etmesi gerekir. Hasarlı binalar olabilir. Vatandaşlara, AFAD'ın uyarılarını dikkate alarak, bundan sonraki süreci geçirmelerini tavsiye ediyorum."

Haberin Devamı

Olası Marmara depremi için ürküten sözler...

ARTÇILAR BU SABAH DA DEVAM EDİYOR
Sarsıntı, depremin merkez üssü Karaburun'da şiddetli şekilde hissedildi. Ege Denizi'nde dün saat 15.28'de meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından gece boyu 100'e yakın artçı sarsıntı kaydedildi. Bu depremlerden 7'si, en büyüğü 4,9 olmak üzere 4 ve daha fazla büyüklüklerde gerçekleşti.Bu sabah Ege Denizi'nde 06.19'de 4.0, 07.15'te 3 büyüklüğünde sarsıntılar kaydedildi.

DOĞA UYUMUYOR, ÖNLEM ALMALIYIZ

Özener, herkese geçmiş olsun dileğinde bulunarak, depremle yaşamaya alışılması ve bilinçli olunması gerektiğini söyledi. Depreme hazırlık çalışmalarında daha hızlı yol alınması gerektiğini ifade eden Özener, "Doğa uyumuyor. Yarın olacakmış gibi önlemlerimizi artırmamız lazım. Deprem anı, öncesi ve sonrası bir bütün. AFET yönetimi konusunda daha da çalışmamız gerekir." dedi.

Haberin Devamı

MARMARA'DA, İSTANBUL MERKEZLİ, 7 CİVARINDA...

Ege Denizi'ndeki depremin gerçekleştiği fay hattı ile Marmara Denizi'ndeki fay hattının farklı olduğunu ifade eden Özener, "Tektonik rejim olarak farklılar. İkisi birbirinden bağımsız fay hatları. Türkiye'de 500 tane aktif fay var. Bunların sürekli hareket etmesi doğal. Kuzey Anadolu Fayı Marmara'da 17 Ağustos'tan sonra kırıldı. 12 Kasım'da da oldu, bir sonraki sismik boşluk olarak adlandırılan bölge ise Marmara Bölgesi. Dünyadaki bilim insanlarının hemfikir olduğu konu, Kuzey Anadolu Fayı içindeki bir sonraki deprem Marmara Denizi'nde olacak. İstanbul merkezli ve 7'nin üzerinde bir büyüklükten bahsediyoruz." diye konuştu.

Haberin Devamı

ÖNLEMLER ALINMALI

Olası Marmara depreminin büyüklüğünün bilim insanları tarafından çok tartışıldığını dile getiren Özener, bunların vatandaşın önünde yapılmaması gereken bilimsel tartışmalar olduğunu, herkesin Marmara'da büyüklüğü 7 civarında bir deprem beklenildiğini bilmesi ve önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

ÇÜRÜK YAPILAR BİR AN ÖNCE YENİLENMELİ

Özener, depreme hazırlık için kentsel dönüşümün hızlanması, çürük yapıların bir an önce yenilenmesi gerektiğini vurgulayarak, kentsel dönüşümün sadece bina bazında değil ada, mahalle ve ilçe bazında köklü olarak yapılması gerektiğini kaydetti.

TARİH VERMEK BİLİMSELLİKTEN UZAKLAŞTIRIYOR

Beklenen deprem biraz geç gelmesi durumunda deprem zararlarının azaltılmasının mümkün olduğunu belirten Özener, şunları anlattı:"Depreme karşı koyma şansımız yok, deprem önlenemez bir gerçek. Marmara'da da tarih boyunca depremler oldu. Anadolu plakası Marmara'da 2,5 santim hızla saat istikametinin tersinde güney batı yönünde hareket ediyor. Burada bir enerji birikiyor ve bu bir yerden dışarı çıkacak. Tarihsel depremler oldu, hala bu hareket sürüyor, yine bir deprem olacak. Ama ne zaman olacağını bilmediğimiz için bununla yaşamaya alışmamız lazım. Psikolojimizi bozmamamız, yarın olacakmış gibi de hazır olmamız lazım. '6 ay sonra, 1 sene sonra olacak, 2050'ye kadar olmaz' gibi şeylere kulak asmamamız lazım. Bunları söylemek çok anlamlı değil. Tarih vermek bilimsellikten uzaklaştırıyor gibi."

Haberin Devamı

DEPREMİN HAYVANLARLA İLİŞKİSİ...

Prof. Dr. Haluk Özener, eski CHP'li Milletvekili Melda Onur'un "şehir merkezinde görülen yılan haberleri" olduğuna ilişkin depremden 2 saat önce Twitter hesabından yaptığı paylaşım üzerine hayvanların depremle ilişkisini de değerlendirdi.

Deprem öncesi hayvanların davranışlarında farklılıklar gösterebildiğini vurgulayan Özener, ancak depremin bir parametreden oluşmadığını, sadece hayvanların davranışlarına göre bir öngörüde bulunulamayacağını belirtti. Özener, depremlerin önceden belirlenmesi çalışmalarının dünya üzerinde uzun zamandan beri yapıldığını, ancak bunların bir sonuca bağlanmadığını dile getirerek, "Denizden çıkan gazları incelemek, elektromanyetik enerjideki değişim, yeraltı su seviyelerinin izlenmesi gibi çok sayıdaki parametrelerin gözlemlenmesi ve hepsinde bir anormali görülürse, bir deprem olma ihtimali yüksek denilebilir. Hayvanların duyu organları insanlardan çok daha fazla gelişmiştir. Köpeklerin havlamaları gibi farklı davranışlar var. Bunların hepsinin izlenmesi gerekir. Deprem sadece bir parametreyle kestirilmiyor, çok fazla bilinmeyen var." değerlendirmesini yaptı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!