Olacağı buydu

Son yıllarda tam anlamıyla bir ödül enflasyonu yaşanıyor. Yüzlerce dernek, vakıf ya da benzeri kuruluş, medyanın popüler isimlerine ödüller dağıtıyor.

Düzenlenen bir gece, hazırlatılan ucuz yollu bir plaket ve geceye katılan ünlü isimlerle amaç, başarıyı ödüllendirmekten daha çok, kendi reklamlarını yapabilmek.

Yıllardır düzenlenen iki ödül töreni var ki, yukarda bahsettiklerimizden hemen ayrılıyor. Biri, bu yıl 35’incisi verilecek olan Altın Kelebek Ödülleri, diğeri de geçtiğimiz hafta 29’uncusu dağıtılan, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği’nin (RTGD) Radyo Televizyon Oskarları. Ancak benim de üyesi olduğum ve bir dönem yönetiminde de görev aldığım RTGD’nin ödül gecesi, ne yazık ki, tam bir hayal kırıklığı idi.

Mavi boncuk ödülleri

1978 yılında TRT’yle ilgili haber yapan muhabirler tarafından kurulan, basın dünyasının en köklü meslek örgütlerinden olan RTGD, tam 29 yıldır radyo ve televizyon dünyasının başarılı isimlerine, düzenlediği geleneksel geceyle ödül veriyor. Fakat, Başkan Kenan Macit yönetimindeki dernek, son yıllarda verdiği ödüllerle ciddi anlamda eleştiriler almaya başlamıştı. Ödül sayısının çokluğu nedeniyle gece, Televizyon Oskarları’ndan daha çok, her kanalı mutlu etmek için verilen "Mavi Boncuk Dağıtım Ödülleri"ne dönüşüyordu. Geçtiğimiz son birkaç yılda televizyonlara verilen ödül sayısı 80’lere ulaşınca ve neredeyse her kanaldan bir dizi yılın dizisi seçilince, eleştiriler de iyice artmıştı. Bunların üstüne bir de ödül töreninin yapıldığı salonun her tarafının onlarca firmanın reklamıyla donatılması, eleştirilerle birlikte çeşitli dedikoduları da beraberinde getiriyordu. Yine de, yapılan görkemli ödül töreni, hem dernek üyelerini, hem de ödül alanları memnun ediyor, eleştirileri gölgede bırakıyordu.

Ve bu sene

Ancak, olan bu sene oldu. Ne herkesin beklediği o görkemli tören vardı, ne de ödül almaya gelen televizyon yıldızları. Ambassador Otel’de yapılan gece 29. Geleneksel Radyo Televizyon Oskarları töreninden daha çok, bir kooperatifin genel kurul toplantısını andırıyordu. Tek fark, salonun hemen hemen her yerine asılmış ve neye sponsor olduklarını anlayamadığım onlarca firmanın reklamıydı. Seçilen televizyon yıldızlarından hiçbiri geceye katılmadı.

Tek gelen sanatçı Arka Sokaklar’la ödül alan Zafer Ergin ve Pınar Aydın’dı.

Onlar da salona girdiklerinde oturacak yer bulamadıkları için töreni önce terk ettiler; sonra ısrarlarla geri döndüler. Geceye katılan herkes aynı fikirde birleşiyordu, "Böyle bir organizasyon olmaz" Umarım RTGD yönetimi hatalarını tekrarlamaz ve derneğimiz, o eski saygınlığını tekrar kazanır.

Şaşırtan yasak

Mevlana’nın doğumunun 800. yılı nedeniyle 2007, UNESCO tarafından "Dünya Mevlana Yılı" ilan edildi. Onursal Başkanlığını Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünisa Gül’ün yaptığı Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği (DMEDD) de, Mevlana Yılı nedeniyle geçtiğimiz hafta bir etkinlik düzenledi. Devlet Konukevi’nde düzenlenen, dernek üyelerinin yanı sıra, Ankara’daki yabancı diplomatların eşlerinin de katıldığı davette bir de sema gösterisi yapıldı. Bu şüphesiz, çok sayıda yabancı davetlinin de olduğu bir etkinlikte hem Mevlana’yı hem de ülkemizi tanıtmak için çok önemli bir fırsattı. Tabii eğer basına kapalı olarak düzenlenmeseydi. Evet, yanlış duymadınız. Birleşmiş Milletler 2007’yi Dünya Mevlana Yılı ilan etmiş, ülkemizin tanıtımı için büyük bir fırsat yakalamışız. Güzel de bir etkinlik düzenlenmiş. Bizi en iyi tanıtacak kişiler olan yabancı diplomatların eşleri bu etkinlikte yerlerini almışlar. Ama bunu bütün dünyaya duyuracak basın, giremez. Etkinlikten basına yansıyan tek fotoğraf ise Onursal Başkan Hayrünisa Gül’ün Devlet Konukevi’ne girerken merdivenlerde çekilmiş fotoğrafı. Değerlendirmeyi size bırakıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları