Okusun dedik

Yangına 6 kurban veren Köprücük köyünde sadece birer derslikli iki ilkokul var. Yol olmadığı için taşımalı eğitimin de yapılamadığı köyde, ilkokuldan sonra okuyabilmek için 10 yaşındaki çocukların evden ayrılıp kilometrelerce uzaktaki yurtlarda kalması gerekiyor.

İKİ KIZINDAN BİRİ ÖLDÜ
Yangında küle dönen yurtta, 5. sınıf öğrencisi kızı Tuğba’yı kaybeden acılı baba Salih Aydoğdu, çaresizlikten iki çocuğunu bu yurda verdiğini anlattı: “Çaresizliğimizden dolayı oraya verdik. Devletin yurdu olsa neden Süleymancıların eline teslim edelim çocuklarımızı? Geçen yıl başka bir yurttaydı bu sene mecbur kaldık bu yurda vermeye. Aynı yangından 6. sınıfa giden kızım Neslihan yaralı kurtuldu.”

Anne Teslime Aydoğdu, “Ölüyoruz biz buralarda” diyerek kızının ölümüne isyan etti: “Okulumuz yok hastanemiz yok. Okusun dedik ama toprağa verdik. Ben onlar için ne zor şartlara katlanıyordum, 10 lira olsun vermek için. Kapılarıma geldiler benim çocuklarımı yurda almak için.”

Köprücük Köyü Muhtarı Mustafa Yetim de yangında yeğeni Sümeyye Yetim’i kaybetmiş. “Bu köyde 50’yi aşkın lise ve ortaokul öğrencisi var. Yatılı kalmak zorundalar. Siyasiler gelip gördüler. Hepsine de söyledim. Bu köye okul yapılmalı, geride kalan çocuklarımız aynı kaderi paylaşmasın” dedi.

KARDEŞİMİN HAKKINI ARAYACAĞIM
Aydoğdu kardeşlerin ablası Gülay Aydoğdu, kardeşinin hayallerinin yarım kaldığını söylerken, gözyaşlarına boğuldu: “Ben Adana Sosyal Bilimler Lisesi’nde okuyorum. Kardeşlerim yurtta temizlik yaptırdıklarını, sabahları erkenden kaldırıp namaz kıldırdıklarını söylerdi ancak yapacak bir şeyimiz yoktu. Burada ne okul ne de yurt var. Kaymakam olmak istiyordu. Kardeşimin hakkını sonuna kadar arayacağım.”