Oktay Ekşi: İyi haberler üstüne...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Bu yazının konusu ‘‘hükümete teşekkür’’ olmalıydı. Çünkü hükümet Türkiye'yi cümle áleme rezil eden bir gerçeği değiştirmeye karar verdi:

Meclis'e sunulacak ‘‘af’’ yasa tasarısına ‘‘yazılı, sözlü ve görüntülü basın yoluyla işlenen tüm suçları’’ kapsayacak bir hüküm koydu.

Böylece ülkemizin ‘‘dünyada en çok gazeteci hapseden ülke’’ damgasını hiç değilse 1999 yılı için yemekten kurtulacağını düşünme olanağımız doğdu.

Anımsanacağı gibi Basın Konseyi ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti hükümete ayrı ayrı sundukları, hemen hemen aynı içerikli önerilerinden birinde bu formülü tavsiye etmişlerdi. Hükümet onu benimsedi.

Dileriz bu ‘‘basın yoluyla işlenmiş suçlarla ilgili işlemleri, yargılamayı ve infazı üç yıl süreyle dondurmayı’’ öngören öneri ile yetinilmez. Yasalarımızdaki ‘‘ifade özgürlüğü’’ ile ilgili suçlarla ilgili cezaların ‘‘hapis’’ yerine ‘‘çok yüksek para cezasına dönüştürülmesini’’ sağlayacak değişiklikler de gerçekleşir.

Ama bunları tekrar konuşacağımız zaman henüz gelmedi. Esasen hükümetin hazırladığı af tasarısının tam metni de yayınlanmadı. O nedenle konuya ihtiyatlı bir dille yaklaşmak daha doğru olur.

Size biz bugün başka bir konudan söz etmek istiyoruz:

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun Türkiye ile Yunanistan arasında yeniden diyalog başlatma konusundaki olumlu tutumunun ve Batı Trakya'daki soydaşlarımızın sadece ‘‘Müslüman’’ değil aynı zamanda ‘‘Türk’’ kökenli olduklarını kabul etmesinin ardından bir haber de İtalya'dan geldi:

Türkiye hakkındaki düşmanca tutum ve beyanları yüzünden iki ülke arasındaki ilişkilerin ciddi şekilde zedelenmesine yol açan Başbakan Massimo D'Alema'dan, dün sabah Başbakan Bülent Ecevit'e, içinden dostluk mesajları taşan bir mektup gelmiş.

D'Alema, ‘‘İtalya, Türkiye ile ilişkilerine son derece önem vermektedir. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum’’ diyerek söze başlıyor.

‘‘(...) Son zamanlarda ülkelerimiz arasında zorluklar oldu. Biz bunları aşmak istiyoruz.

Çok yakında bir toplantı yaparak, yapıcı bir havada ve ortak çıkarların ele alındığı görüşmelerle bütün ilişkileri restore edelim.

İlişkilerin düzeltilmesi yönünde bu teklifimi değerlendireceğiniz ümidini taşıyorum’’ diyor.

Bu, daha birkaç ay öncesine kadar Abdullah Öcalan'ın koruyuculuğuna soyunan D'Alema!

Kosova nedeniyle Yugoslavya'ya bomba yağdıran NATO'nun, aynı gerekçelerle ve aynı şekilde Türkiye'yi de bombalamasını isteyen D'Alema!

Önce Almanya, ardından Yunanistan ve derken İtalya'dan mesajlar...

Bunlar bize Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmaya aday ülkeler listesine alınmasının prelüdleri gibi geliyor... Ne dersiniz?



Yazarın Tüm Yazıları