Oktay Ekşi: Doğrular ve yanlışlar

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Biz hemen pırpırlanırız ya... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun dün Başbakan Ecevit'e yaptığı ziyaret, dikkatimizin derhal oraya toplanmasına ve ‘‘Ne oluyor?’’ dememize yol açtı.

Neyse ki arkadaşlarımızın Ankara'dan verdikleri bilgiler o tedirginliğin artmasına değil, tam tersine bir ölçüde de olsa, ortadan kalkmasına sebep oldu.

Sayın Kıvrıkoğlu önce, Genelkurmay'ın geçen hafta yaptığı ve Başbakan Ecevit'in tam da Avrupa Birliği Zirve Toplantısı'na katılmak üzere Nice şehrine gittiği tarihe rastlayan açıklamanın ‘‘Ecevit'i sıkıntıya sokma amacını taşımadığı’’ güvencesini vermiş.

Bu iyi...

Anlaşıldığına göre bu girişten sonra Kıvrıkoğlu iki noktaya daha değinmiş:

Biri ‘‘radyo ve televizyonlarda Kürtçe yayın yapılmasına’’ Silahlı Kuvvetler'in karşı olduğu, ikincisi de siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin Anayasa maddesinin değiştirilmesi ve ‘‘kapatma’’nın nerdeyse imkánsız hale getirilmesi amacıyla hazırlanan öneriye yönelik itirazları imiş.

Yıllardır söyler dururuz:

Bu konular eğer görüşülecekse Milli Güvenlik Kurulu'na getirilmeli, orada alınan tavsiye kararı hükümet tarafından uygun görülürse uygulanmalı. Anayasa'ya da, hukuka da uygun olan yol budur.

Ne var ki biz söyler, biz dinleriz.

Zararı yok... Biz söyleyeceğiz, birileri dinlemeyecek. Ama sonunda bakacaklar ki, kendileri dinlemese de kamuoyu dinliyor. O zaman bu yanlıştan vazgeçecekler.

Bu, işin usul ile ilgili kısmı. Bir de esasla ilgili tarafı var:

Bu sütunda Kürtçe dahil, her isteyenin istediği dilde konuşmasının ve yayın yapmasının, onun temel insan haklarından biri olduğunu sayısız defa yazdık. Bu gerçeğe göz kapayarak yahut karşı çıkarak bir yere varılamayacağını da... Keza meselenin, bir şeyleri yasaklayarak değil, ulusun ve ülkenin bölünmez bütünlüğü aleyhinde bir faaliyet varsa, failleri yakalayıp cezalandırarak çözüme kavuşturulabileceğini de çok söyledik. Ama anlatamadık... Zararı yok, bir gün o da anlaşılır.

Ama öteki istek, yani siyasi partileri kapatmayı imkánsız hale getirme amacıyla Anayasa'da değişiklik yapılmasına ilişkin öneriye gelince...

Ayrıntıya başka bir yazıda girmek kaydıyla söyleyelim... Sayın Kıvrıkoğlu'nun itirazına ‘‘A’’dan ‘‘Z’’ye katılıyoruz. Çünkü bu öneri gerçekleşirse, bir partinin ‘‘suç odağı’’ olduğu gerekçesiyle kapatılmasına karar verilinceye kadar atı alan Üsküdar'ı geçer. Yani dava devam ededursun, sizin suç odağı oldu dediğiniz parti çoktan iktidara gelir. Olay biter.

Daha somut konuşalım... Bu madde olsaydı bugünkü Başbakan Erbakan'dı.

Hele ‘‘kapatılan partinin devamı olmayı’’ bile sakıncasız gören öneri kabul edilirse, sormak gerekmez mi o halde kapatılanın günahı neydi diye...

Yazarın Tüm Yazıları