Oktay Ekşi: Cezaları öldürülmek miydi?

Oktay EKŞİ

Sayın Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı seçilmesi hepimizde bir ‘‘Nihayet hukuk devletine kavuşacağız’’ beklentisi yarattı ya... Gözümüz ister istemez çevrede olup biteni ‘‘hukuk devleti’’ açısından izlemeye başladı.

Doğrusunu söyleyelim:

Türkiye'de en kolay ihlal edilen kavram ‘‘hukuk devleti’’dir. Hukuk devletini en kolay çiğneyen de ‘‘devletin kendisi’’dir. ‘‘Devletin kendisi’’ burada ‘‘devlet adına görev yapanlar’’ demektir.

İşte böyle bakınca sadece hukuk devleti adına değil, Türkiye'nin dünyadaki imajı açısından da önemli bir haber önceki günkü gazetelerin nedense pek geri sayfalarında yer aldı. O kadar ki taa Almanya'dan dostumuz Prof. Dr. Hakkı Keskin uyarmasaydı, biz de farkına varamayacaktık.

Haberde kısaca söylenen şu:

‘‘Türkiye-İran sınırında, sınır ihlali yaparak Türkiye'ye kaçak yolla geçmek isteyen 153 Afganlıdan, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu ilk belirlemelere göre dokuzu öldü, beşi yaralandı. (...)’’

Haberi okuyunca insanın aklına hemen ‘‘Güvenlik güçleri bunları herhalde baskına gelen PKK'lılar filan sandılar. Uyarıya yanıt alamayınca da, gece karanlığında kurşunu bastılar’’ demek geliyor.

İyi de, böyle üstüne kurşun yağdırdığınız canlılara cinsi, cibilliyeti, milleti, memleketi ne olursa olsun insan diyorlar.

Gecenin karanlığında da gelse, önce bunun havaya ateş edip uyarmak gibi bir usulü yok mudur?

Kaldı ki olay Olağanüstü Hal bölgesi içinde de cereyan etmiyor. Doğubeyazıt'ta yani hukuken Edirne gibi bir bölgede oluyor.

Haa... Derseniz ki ‘‘Uyarı atışı yapıldı, ama ateşle karşılık verdikleri için mecburen üstlerine ateş edildi.’’

O zaman dediğinizi ispat edecek kanıtları koymanız gerekir.

Düşünün siz Almanya'ya kaçak giren bir Türk'e bu yapılsa biz ne deriz? Olayın nasıl cereyan ettiğini bilmiyoruz. Ama sayalım ki onlar da ateşle karşılık verdiler.

O zaman ‘‘Olay sırasında gereksiz yere hedef gözetilerek ateş edilip edilmediğini, böyle bir durum varsa sorumlunun kim olduğunu’’ ortaya çıkartacak bağımsız bir inceleme yapılması gerekmez mi? Onun başlatıldığı ve görevin şu sıfatlı şu isimli kişide olduğunu bildirmek doğru değil mi?

Eğer Türkiye sınırlarından içeri adım atmış bir insan, ister kaçak gelsin, ister cinayet işlemiş bulunsun, hukuk güvencesine kavuşamayacaksa, hakları ihlal edildiği takdirde bunu ortaya koyamayacak, mağduriyetini gideremeyecekse, bu ülkenin neresinde hukuk devleti var diyeceğiz?

Ukrayna karasularınde kaçak balık avlayan balıkçılarımızdan ikisini Ukrayna Sahil Koruma görevlileri öldürdü diye kıyameti biz koparmadık mı?

Herkes için güvence teşkil etmeyen hukuka hukuk denir mi?