Oktay Ekşi: Canı cehenneme, ama...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Abdullah Öcalan isimli şerir için bunca mürekkep dökmeye değer mi? Öyle ya... Adalet yargılamış, hükmünü vermiş.... Verilen idam hükmünün yanlışlığını kendisi dahi iddia etmemiş.

Yargı yolları bitmiş. Dosya son aşamaya yani Meclis'e gönderilip ‘‘Ömer ve Üveyiş oğlu, 1949 Halfeti doğumlu Abdullah Öcalan hakkında verilen idam hükmünün infazına dair kanun’’un kabul edilmesine gelmiş.

Biz hálá ‘‘bu adam idam edilmesin’’ diye çırpınıp duruyoruz.

Hayır... Önce bir noktayı belirtelim:

‘‘Bu adam idam edilmesin’’ diye değil, ‘‘Türkiye'de esasen 10-15 yıl önce kaldırılmış olması gereken idam cezası artık lağvedilsin. Türkiye iddia ettiği uygarlık düzeyine sahip olduğunu ortaya koysun. Bu arada Öcalan da idamdan kurtulacaksa kurtulsun’’ diye çırpınıyoruz. Birinci nokta bu. Yoksa Abdullah Öcalan için ne bunca káğıt harcanması gerekir, ne de bu şerir, bir tek harf için sarf edilen mürekkebe değer.

O yüzden zihnimizi Öcalan'a değil, Türkiye'ye endeksleyerek bir karar vermeliyiz.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi anlamakta biz tam da bu noktada zorlanıyoruz:

Bahçeli seçimlerden hemen sonra kendi partililerine ‘‘Bundan böyle kılığınıza kıyafetinize dikkat edin... Öyle aşağı sarkmış yarım ay bıyıklı MHP'lilerin artık gerilerde kaldığını unutmayın... İnsanlarla konuşurken hemen savunmaya veya saldırıya geçmeye hazırmış gibi görünmekten uzak durun... Beyaz çorap giymeyin... Tespihle dolaşmayın... Sarmısak yemeyin... Geğirmeyin... Sakal tıraşı olmadan sokağa çıkmayın’’ anlamına gelen mesajlar verdiği bildirilen ve onları büyük çapta yola getiren lider değil mi?

Sayın Bahçeli kendi arkadaşlarına ‘‘biraz hukuk, biraz da uygarlık’’ mesajı da veremez mi? Onlara ‘‘cezalandırmak’’ ile ‘‘intikam almak’’ arasında dağlar kadar fark olduğunu anlatamaz mı?

Biz bu konuda karamsar değiliz. Çünkü Bahçeli'nin MHP lideri seçildiği tarihten beri (daha öncesini bilmiyoruz) çağdaş değerlere aykırı hiçbir kararına tanık olmadık.

Öte yandan bazıları ‘‘Efendim konu Meclis'e gelsin. TBMM kararını versin. Eğer idam cezasının infazı onaylanırsa dosyayı Cumhurbaşkanı işleme koymasın’’ diyor.

Bunu diyenler acaba Cumhurbaşkanı'nın böyle bir yetkisi olmadığını bilmiyorlar mı?

Anayasa'nın 89'uncu maddesi gayet açık:

Cumhurbaşkanı önüne gelen bir yasayı 15 gün içinde ya onaylayıp yürürlüğe girmesini sağlar, yahut da ‘‘tekrar görüşülmesi için’’ Meclis'e geri gönderir. Oradan aynen kabul edilmiş olarak gelirse artık onaylayıp yürürlüğe koymaktan başka seçeneği yoktur.

O yüzden ya bilerek veya birbirimizi aldatmaya kalkmayarak konuşalım.

Yazarın Tüm Yazıları