Oktay Ekşi: Artık gerisi gelir...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Asıl amacı Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresini -şu veya bu şekilde- uzatmak olan Anayasa değişikliği önerisi için dün bu yazının kaleme alındığı saatlere kadar Meclis'te toplanan imza sayısı 321 idi.

Geriye fazla bir şey kalmamış diyebilirsiniz ama yine de ‘‘Bu iş bitti’’ demek için sayının 367'ye ulaşması şart.

Gerçi bu haliyle olay yoluna girmiş gibi görünüyor. Çünkü geriye kalan en az 46 oyu -veya imzayı- Doğru Yol Partililer bile tamamlayabilir. Kaldı ki Anayasa değişikliğinin ‘‘Cumhurbaşkanı’’ kısmını olmasa bile ‘‘siyasi partilerin kapatılmasını daha da güçleştiren’’ 69'uncu maddeyle ilgili öneriyi de en fazla Fazilet Partililer istiyor.

Bu arada belirtelim:

Gördüğünüz gibi DYP lideri Tansu Çiller, paketteki üçüncü öneriye yani ‘‘milletvekili ödenek ve yolluklarının kanunla düzenleneceğini’’ ifade eden bölüme karşı çıkıyor. Çünkü bu ‘‘cumhurbaşkanıyla ilgili öneriyi kabul ettirmek için milletvekillerine rüşvet verme’’ gibi algılanabilirmiş.

Sayın Çiller'in bir ‘‘erdemlilik’’ iddiasıyla ortaya çıkması kuşkusuz -şaşırtıcı olsa bile- güzel bir husus. Ama öyle sanıyoruz ki yarın Anayasa değişikliği önerisi bu bölümü de içerecek şekilde Meclis'e sunulduğu zaman en kolay bu hükmün geçtiğini kendisi de görür. Bugünkü tutumunun ‘‘popülizm’’den başka hiçbir kelimeyle tanımlanamayacağını o zaman ister istemez kabul eder.

Esasen ‘‘her şeye rağmen Anayasa değişikliği önerisinin önünü tıkamaya niyetli olmadıklarını’’ söylemesinden anlaşılıyor ki kendisi de bunun farkındadır.

Keza biz şimdi ‘‘Bu öneriye yeni hükümler ekleyelim’’ diye lafa başlayıp ‘‘Bir siyasi partinin kapatılması için yasadışı eylemlerin odağı haline gelmek koşulu yetmez, kapatılan siyasi partinin devamı olmak iddiasıyla kapatılma da kaldırılmalıdır’’ tezini savunanlara fazla önem vermek gerektiğini düşünmüyoruz. Bunlar Fazilet Partisi kültürü içinde belirgin bir ağırlığı olan ve Necmettin Erbakan'dan tevarüs edilen ‘‘bezirganlık’’ kurumunu temsil ediyorlar. Her fırsatı kullanıp ödün isterler. Verilmezse önemli bir hususu -ülke için iyi olsun olmasın- reddedeceklerini söylerler. Sonra daldaki iki kuşa koşarken eldeki bir kuşu da kaçıracaklarını görünce tıpış tıpış gelir oylarını kullanırlar.

O nedenle böyle ‘‘çıkarcı’’ tutuma değil ama MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Anayasa değişikliği ele alınmışken öneriyi demokratikleşme yönünde daha da genişletmeyi öngören sözlerine önem verilirse iyi olur. Örneğin Anayasa'nın Geçici 15'inci maddesinin üçüncü fıkrasının yürürlükten kaldırılması, böylece 12 Eylül dönemi yasalarından Anayasa'ya aykırı olanların iptali yolunun açılması acil ihtiyaçtır.

Başta ‘‘ifade özgürlüğü’’ olmak üzere pek çok değişiklik daha yapılması gerekli ama... Bu koşullarda bu Meclis'ten bundan fazlasını beklemek hayalcilik olur.

Yazarın Tüm Yazıları