Oktay Ekşi: Affı tartışırken...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

BAKALIM Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanlık seçimi mi daha önce sonuçlanacak, yoksa bizim af yasası hikáyesi mi?

Birincisinin sonuçlanması için Amerikan halkının ilk 1000'e kadar sayı saymayı öğrenmesi gerektiği artık biliniyor.

Bilinmeyen bunun ne kadar zamanda öğretilebileceği...

Bizim af meselesi biraz daha karmaşık. Çünkü herkes kendi affını talep ediyor. O kadar ki, devletten satın aldığı bankayı soyan, sonra ölüsünü devletin kapısı önüne bırakıp kaçan adam bile zerre kadar utanmadan gözünü af yasasına dikmiş bekliyor.

Hadi o bekler diyelim. Öyle ya... Biraz sorumluluk duygusu taşısa zaten öyle yapmazdı.

Peki ya Sayın Adalet Bakanı'nın birkaç gün önce ifade ettiği gibi, ‘‘bu insanları, borçlarını ödemeleri şartıyla af yasasına dahil etme’’ düşüncesine ne dersiniz?

Adam tek kelimeyle çalmış. Hem de elinde tabancayla banka şubesine girerek kasaları boşaltan haydutla kıyasladığınız zaman görüyorsunuz ki onun kadar bile dürüst davranmadan çalmış.

Çalmakla kalmamış. Halkın gıdım gıdım biriktirip kara günümde lazım olur diye bankaya koyduğu parayı ya kumarda, ya lüks yaşamda, yahut da borsada yiyip bitirmiş. Kısaca -merhum İnönü'nün dediği gibi- batakçı bir çiftlik ağası kafasıyla har vurup harman savurmuş.

Şimdi hem af talep ediyor, hem de ‘‘borcum borç’’ diyor.

Önce yapılacak iş, bunları af kapsamının yanına bile yanaştırmadan adaletin dediği ne ise onu uygulamaktır. İkincisi, bu batakçılara banka satılması işleminin altındaki sorumlu imzalardan bile bile bu imzaları atanları suç ortağı olarak yargılamaktır. Üçüncüsü, devletin yeminli murakıpları tarafından resmen yapılan suç duyurularını işleme koymayanlardan, görevlerini kötüye kullanmak suçundan hesap sormaktır.

Adama bakın, ‘‘borcu borç’’ imiş... ‘‘Son kuruşuna kadar’’ da ödeyecekmiş. Esasen teminat gösterdiği mal varlığı, borçlarını karşılarmış.

Kimi kandırıyorsun?

Teminatın yeterli olsa, onlarla kendi bankandan değil başka bankadan kredi alırdın. Belli ki onların değerini 1 iken 10 diye gösterdin, üstelik yasanın koyduğu sınırı aşarak kendi bankandan o nedenle kredi kullandın.

Şimdi de suret-i haktan görünerek sıyrılmaya çalışıyorsun.

Defalarca yazdık. Bu af yasası gereksizdir ve yanlıştır. Ama kamuoyu bu kadar üst düzeyde bir beklentiye sokulduktan sonra artık onu çıkartmamak ikinci bir yanlış olur. Üçüncüsü, devletin kendine yönelik suçları değil de başkasına (bireylere, mala vs.) karşı işlenmiş suçları affetmesi, böylece vatandaşın kesesinden bağışta bulunması, ahlaka da aykırıdır.

Doğrusu şu ki, bugün Türkiye'de af yasasını hak eden tek kesim, sadece düşünce özgürlüğü suçundan hüküm giyenlerdir. Başkası değil.

Yazarın Tüm Yazıları