Okan'la birbirimizi seviyoruz

Güncelleme Tarihi:

Okanla birbirimizi seviyoruz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir hafta önce askerden dönen Soner Arıca, son single'ı ‘‘Ayrılık’’ ile şimdi bütün kanalların klip listelerinin en üst sıralarında... Onunla askerliğin getirdiklerinden, götürdüklerinden ve artık kardeşi gibi gördüğü Okan Bayülgen'le çalışmanın nasıl olduğundan konuştuk...

Birçok ünlü bedelli askerlik için aynı zamanda askere gitti. Siz kimle beraberdiniz?

Ben ünlü olan kimseyle beraber değildim. Aydın'da tek başımaydım. Bir iki yerel sanatçı ve şiir kaseti yapmış biri vardı. Tek olmanın avantajını yaşadım diyebilirim. Çok sivri konuşmak istemem ama çok sayıda pop müzik sanatçısı var ve bir iki arkadaşın talihsiz demeçleri hepimizi aynı kulvara soktu. Sanki askerlikten kaçıyormuşuz gibi bir imaj yarattı. Ben kendimi hiçbir şekilde basına takip ettirmedim ki, telefonları da bağlatmadım. Çünkü bu işin bir şova dönüşmesini istemedim. Çarşı izinlerimi bile kullanmadım.

Koğuş günleri

‘‘Askerlik anıları’’ denir ya...

İlk iki günü asla unutamam. Adı üstünde acemilik zaten. Ortada herkesle birlikte, hiç birşey bilmeden duruyorsun. Daha ne kadar duracaksın, oturabilecek misin, yatacak mısın, ne yapacaksın, belli değil. İlk gece koğuşa gittik. Daha yerlerimiz bile belli değil. Kariyerin, konumun hiç önemli değil, orada aynı yerdesin herkesle. Neyse, o arada uzun askerlik yapanlardan biri beni tanıdı. Onunla konuşurken, yanıma biri geldi. Merhabalaştık. Daha adımızı filan hiç söylemedik. Bayağı da konuştuk. Bir ara yeni gelen, ‘‘Aa, biliyor musunuz, Soner Arıca da buradaymış’’ dedi. Beni tanıyan ona işaret etti filan, sonra da ben söyledim. Buna benzer şeyler 10 kez oldu. Ben de biraz PR yapmış oldum o arada. Beni çok sevdiklerini değişik gruplardan insanlardan duydum, çok mutlu oldum.

Geceleri koğuşta şarkı istekleri geliyor muydu?

Hem de nasıl... Aslında güzel şarkı söyleyen başkaları da vardı ve hep birlikte söylüyorduk. Zaten ilk birkaç gün ben uzaklara yürüyüp kendi kendime şarkılar söyledim, sonra da hep birlikte söyledik.

Diyarbakırlı yetenek

‘‘Abi, beni de meşhur et’’ diyenler olmadı mı?

Oldu tabii. Ama açıkçası bir tanesine ben kendim teklif ettim. Diyarbakırlı bir çocuk. Teatral yeteneği çok kuvvetli. Uzun dönem askerlik yapanlardan biriydi ve bitince onu tanıştıracağım birileriyle...

En çok neyi özlediniz orada?

Çıplak ayakla yerde yürümeyi özledim. Belli bir kalıba girmek zorunda olmak kötü birşey...

Okan Bayülgen'le single çıkarma fikri nasıl doğdu? Yani neden o?

Ben çok iyi bir karar vermişim ona böyle bir teklifle gitmekle. Her geçen gün bu duygu biraz daha pekişiyor. Entellektüel tarafı, şovmen tarafı ve duygulu haliyle bir şarkıyı paylaşabileceğim en iyi isimdi. Bunları bilmiyordum. Tanımıyordum. Bir iki programına katılmıştım sadece. Ama benimle ilgili öyle doğru ve önemli bir iki teşhisi vardı ki, ortak paralelde olduğumuzu anladım. Bir de benimle kontrast veren birine ihtiyacımız vardı. Aynı duyguyu iki farklı adam anlatıyor çünkü. Biri romantik, biri de daha sert olmalıydı. Tamamen reddedilme şansım yüksek olarak gittim ona. Röportajlarında pop müzik dinlemiyorum diyen, klipleri eleştiren bir tavrı vardı. Ama bu şarkıyı çok sevdiğini söylüyor.

‘Deniz Gözlüm’ vakası

İleride de bir önceki gibi ünlü biriyle birlikte bir single fikri var mı? Bu bir trend bile yaratabilir...

Evet olabilir. Ama bir daha Okan'la biraraya gelemeyeceğimi biliyorum. Bir seferlikti. Böyle bir şarkı da her zaman çıkmaz. Herşeyiyle güzel bir buluşma oldu. Aylin Arasıl'la çalışmak da çok iyi bir fikirdi. Galiba beş yıl sonra yeni bir ‘‘Deniz Gözlüm’’ vakası yakaladım. Bu çok önemli. Şarkının şiirinin mimarı Okan'dır. Oturup iki ayrı kağıda karalamaya başladı. Ben onların ikisini de çerçeveletip Okan'a götürdüm. Bayıldı tabii. Biri onda, biri bende kaldı.

Kötü gün dostu

Okan Bayülgen'la çalışmak nasıldı, nasıl biridir?

Hep söylerim, Tanrı yolunu açık etsin onun. İnanılmaz bir insan. En kötü gününde de yanında olacağım. Birbirimizi seviyoruz. Her dakika görüşemesek de, orada olduğunu biliyorum. Aileme yeni bir kardeş geldi gibi hissediyorum. Güzel şarkılar az yapılıyor artık. Özellikle de aşk şarkıları. Bu şarkıyı seneler evvel Muazzez Abacı'ya vermek istemiştim. Şimdi diyorum ki, iyi ki bende kalmış. Eğer Okan bu şarkıyı başkasıyla söyleseydi, çok açık söylüyorum, çok kıskanırdım. Kendimi parçalardım kıskançlıktan. Eminim beni de çok kıskandılar bu konuda...

Peki, aşk şarkılarına devam mı?

Evet, her zaman. 2001 yılında sadece aşk şarkılarından oluşan bir albüm yapacağım. Eskiler de olacak, yeniler de... Ama hepsi aşk şarkıları. Bu arada tabii, konser çalışmalarım olacak. Sahne çalışması yapmak isterim çünkü sahneme güveniyorum. İnsanları tarzımdan ödün vermeden eğlendirebildiğimi biliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!