Öğretmenler Günü Sorunların Gölgesinde
Güncelleme Tarihi:
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, öğrencilerin sevgi gösterileriyle karşılaşan öğretmenlerin yüzündeki tebessüme, mesleğin ihraç, atanamama ve ücretlendirme gibi pek çok sorununun gölgesi düşüyor.
HER yıl çok sayıda etkinlikle kutlanan 24 Kasım Öğretmenler Günü, mesleğin giderek daha yüksek sesle dile getirilen sorunları nedeniyle şenlik havasında yaşanamıyor. Öğretmenler öğrencilerinden gelen çiçeklerin mutluluğunu ve ücretlendirmeden, atamaya, ihraçtan sürgüne meslektaşlarının yaşadığı pek çok sorunun hüznünü bir arada yaşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) son verilerine göre, sayıları bir milyona yaklaşan öğretmenin 18 bin 752’si sözleşmeli olarak çalışıyor. 2016-2017 eğitim öğretim yılında, yaklaşık 450 bin öğretmenin ataması yapılmazken, 34 bin öğretmen de meslekten ihraç edildi. MEB’in verilerine göre ülke genelinde binlerce, Batı Akdeniz’de de çok sayıda öğretmen birden fazla sınıfı aynı anda okutuyor.
YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
Eğitimde benimsenen esnek çalışma uygulamalarının eğitim emekçilerini birbirine rakip haline getirdiği yönünde eleştiriler yükselirken, öğretmenler 7 bin 56 lira olan yoksulluk sınırının yarısından daha az maaş alıyor. OECD ülkeleri sıralamasında mevcut eğitim sistemi öğretmenlere en çok çalışma ve en az maaş almayı vaat ediyor. “Eğitime Bir Bakış 2017’ raporuna göre ise, öğretmenler yıllık kazançları açısından ilk ve ortaokulda 21, lisedeyse 23’üncü sırada bulunuyor.
ÖĞRETMEN AÇIĞI BÜYÜYOR
Geçen yıl 400 bin civarında olan atanamayan öğretmenin bu yıl ikiye katlanacağını ifade eden Eğitim-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanının Atatürk’e verilişinin yıldönümü olan Öğretmenler Günü’nü haksızlığa uğramış öğretmen ve ailelerinin mağduriyetinin gölgesinde yaşandığını dile getirdi. Eğitimin özelleştirilmesi nedeniyle ülkede ve Batı Akdeniz’de çok sayıda öğretmenin asgari ücretle çalıştığını söyleyen Mehmet Balık, “Görevden uzaklaştırılan 25 bin eğitim çalışanı kendilerini ifade şansı bulamadı. Antalya’da da çok sayıda meslektaşımız var. Hukukta tersi olması gerekirken biz üyelerimizin suçsuzluğunu ispat edebilmek için belgeler sunduk. OHAL’in bir an önce kalkmasını ve adil yargılanmanın yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
MAĞDURİYETLER YAŞANIYOR
Bilimsel ve laik bir eğitim anlayışı ile eğitim emekçilerinin barış ortamında refah içinde yaşamasını talep ettiklerini belirten Eğitimsen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “Öğretmenler ihraç, sürgün, atanamama, ucuz işçi olma gibi mağduriyetler yaşıyor. Antalya’da bine yakın öğretmene yapılmayan atamalar, liyakate ve sınava göre değil, mülakata göre sonuçlanıyor. 40 bin ücretli öğretmen, kadrolu öğretmenlerin maaşının yarısını alıyor. Antalya’daki 6 üyemiz bir yıl önce sorgusuz sualsiz ihraç edildi. Kurulan komisyona yapılan başvurular değerlendirilmediği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gidilemiyor” şeklinde açıklama yaptı.
Sınıf öğretmeni Hüseyin Karabulut:
‘ÖĞRENCİLERİMİ İKNA ETTİM’
26 yıllık öğretmendim. Bir gece yarısı yayınlanan bir listede yer almak ve o günden sonra çalışamamak, hiçbir öğretmenin yaşamasını istemeyeceğim bir durum. Hala öğrencilerim ve velileri arar. O günden sonra uzun bir öğrencilerim okula gitmedi. Yeni öğretmenlerinin sınıfına girmek istemediler. Okul yönetiminden bunu öğrenince okula gidip çocuklara sağlık sorunlarım nedeniyle gelemediğimi söyleyerek onları derslere girmeye ikna ettim. İlk ihraç edildiğimde aklıma ilk gelen “İşsiz, parasız ne yaparım değil, çocuklarıma ne olacak?” sorusu oldu.
Eğitimsen Şube Sekreteri ve fizik öğretmeni Mustafa Vakit:
‘BELİRSİZLİK SON BULSUN’
Muratpaşa Anadolu Lisesi’nde öğretmendim. 30 yıl hizmet edip binlerce öğrenci yetiştirdikten sonra göreve devam edememek büyük bir yıkım oldu. Çocuklarım üniversitede okurken maddi zorluklarla karşı karşıya kaldık. Bu belirsizliğin bir an önce son bulmasını ve başvurularımıza yanıt alabilmeyi istiyoruz.
İngilizce öğretmeni Güneş Atsız:
‘ÖĞRENCİLERİMİ ÖZLÜYORUM’
Serik’in Haskızılören Köyü’nde ortaokulda çalışıyordum. Şimdi süreç tamamlanmadığı için özel okullar da dahil hiçbir yerde çalışamıyorum. Öğretmen olarak öğrencilerimi çok özlüyorum. İşini gerçekten severek yapan bir öğretmendim. Kızıma bile anlatmakta zorlandığım bu durumun bir an önce sonuçlanması için OHAL komisyonundan çıkacak kararı bekliyoruz.