Oda TV davasında karar günü (2)

Güncelleme Tarihi:

Oda TV davasında karar günü (2)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2017 12:40

Oda TV davasında karar günü (2)

Haberin Devamı

 


 

 Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) GAZETECİLER Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın ile Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu tutuksuz 13 sanıklı Oda TV Davası'nın karar duruşması görülüyor.  Cumhuriyet Gazetesi'ne açılan dava kapsamında tutuklu bulunan Ahmet Şık son  sözünde, "Bu adliye sarayı, adaletin mezarı haline geldi" dedi.  Prof. Dr. Yalçın Küçük ise Ahmet Şık'a, "Nasılsın, iyi misin? Bana ihtiyacın var mı içerde?" diye sorması salonda gülüşmelere neden oldu. 
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Oda TV davası duruşmasına, bu davanın tutuksuz sanığı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne ilişkin açılan dava kapsamında tutuklu bulunan gazeteci Ahmet Şık getirildi. Duruşmada tutuksuz sanıklar Hanefi Avcı, Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Nedim Şener, Muhammet Sait Çakır ve Coşkun Musluk katıldı. Diğer sanıklar Şükrü Doğan Yurdakul, İlkim Kaleli, Mümtaz İdil ve Müesser Yıldız Uğur ise duruşmaya katılmadı. CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Sezgin Tanrıkulu da duruşmada izleyici olarak bulundu. 

SON SÖZLERİ SORULDU

Mahkeme Başkanı, geçen celse tüm sanıkların ve avukatların esas hakkındaki beyanlarının alındığını belirterek sanıklara son sözlerini sordu. 

"ADLİYE SARAYI, ADALETİN MEZARI HALİNE GELDİ"

Sanıklardan Ahmet Şık, "Aklımdan geçenleri söylersem muhtemelen yeni bir dava açılır. Hakkımda yeni iddianameyi yazan iktidarın tetikçiliğini yapanları kastediyorum. Bu adliye sarayı, adaletin mezarı haline geldi. Bu mezarın kazıcısı da bizzat savcılar ve hakimlerdir. Adliye girişinde Themis heykelleri bulunmakta adaletin simgesi olarak, elinde terazi var. Bir kefesinde haysiyet, onur gibi kavramlar var. Diğerinde ise haysiyetsizlik, şerefsizlik gibi kavramlar var. Bu hakim ve savcılar için terazinin kefesindeki kötülük ağır basıyor" dedi.

"FETÖ'DEN ŞİKAYETÇİYİM"

Oda TV İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın ise "7 yıllık süre zarfında söylenecek her şeyi söyledik. Beraatimi istiyorum. Bize bu kumpası kuran FETÖ'den şikayetçiyim" dedi. 

"BU KUMPASI KURAN TÜM GÖREVLİLERİN GELMESİNİ İSTİYORUM"

Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ise, "Sanık sandalyesine bu kumpası kuran tüm devlet görevlilerin gelmesini istiyorum" diye konuştu. Oda TV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu da, "6 yıl önce bu davada sanık olmak yazıları, kitapları yasaklanmak demekti. 6 yıl sonra yozlaşmış iktidarlardan devlet içindeki çetelerden uzak olmak anlamına geliyor. Bu davada hakim ya da savcı olmaktansa sanık olmayı tercih ediyorum, mutluyum" diye konuştu.

YALÇIN KÜÇÜK'TEN AHMET ŞIK'A: "BANA İHTİYACIN VAR MI İÇERDE?"

Prof. Dr. Yalçın Küçük ise "Ergenekon davasında bir numaralı sanıktım. Orduyu, PKK'yi, her şeyi yönetmekten suçlandım. Polis çıraklarının hazırladığı iddianame ile karşınızdayım. Takdir sizindir" dedikten sonra Ahmet Şık'a dönerek "Nasılsın, iyi misin? Bana ihtiyacın var mı içerde?" diye sordu. Küçük'ün sorusu salonda gülüşmelere neden  olurken, Ahmet Şık da "Yok hocam" diye yanıt verdi.  

"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULSUN"

Eski emniyet müdürü Hanefi Avcı da "Mahkemenizden tüm sanıkların beraatini ve kumpas kuranlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını diliyorum" dedi. 

"BU DAVA BİZDEN ÇOK ŞEY ALDI, AMA HUKUK GETİRMEDİ"

Gazeteci Nedim Şener ise, "Buradaki yargılananların yaptıkları, Fetullahçı terör örgütüne karşı halkı uyarmaktı. Bu davada yargılananların yazdıkları azıcık dikkate alınsaydı Türkiye bu günleri, bu denli yaşamazdı, önlemler alabilirdi. Bu dava bizden çok şey aldı, ama hukuk getirmedi" dedi. Diğer sanıklar ve avukatları da beraat talebinde bulundular. Davaya karar açıklanmak üzere 1,5 saatlik ara verildi.

(FOTOĞRAF)
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!