Obama-Başbuğ

ABD Başkanı Barack Obama gençliğinde Chicago’da risk altındaki siyah gençlere rehberlik yapan bir ağ oluşturur.

Aileleri de dahil eden bir reform projesidir bu. Amerikan okullarındaki sistemin siyah çocukları eğitmekle bir ilgisinin olmadığını ve her toplumda genç erkeklerin şiddete eğilim duyduğunu öğrenir Obama. Bu eğilimler ya disiplin altına alınıp yaratıcı alanlara yönlendirilecektir, ya da bu genç erkekleri veya toplumu veya ikisini birden yıkıma sürükleyecektir.

Barack Obama’nın "Irk ve Kimlik Mirasının Öyküsü: Babamdan Hayaller" adlı kitabının 280’inci sayfasında yazanlar ne diye aklıma geldi, anlatayım.

14 Nisan günü Harp Akademileri Komutanlığı’nda Genelkurmay Başkanı’nı dinlerken beni en etkileyen cümlesi "Terörist de neticede insandır" oldu. Başbuğ, örgüte katılma nedenlerini sıralarken "çocukluğun sevgisiz bir ortamda geçmesi, şiddet kültürünün yaygın olduğu ortamlarda büyüme, yoksulluk, dışlanma duygusu, haksızlıklardan kaçış, şiddetin tek çare olduğuna inanma, eğitimde istenilen imkanların bulunamaması"nı gösterdi, örgüte katılanların yüzde 70’e yakınının 14-20 yaş grubunda olduğunu söyledi.

Bu konuşma yapıldığı sırada 14 yaşında çocuklar teröre karışmaktan hücredeydi. Önceki gün de polise taş attıkları için başlarına dipçik yiyorlardı.

* * *

Harp Akademileri Komutanlığı konuşmasının sadece iç kamuoyuna yönelik olduğunu düşünmüyorum. Kanaatimce ABD Başkanı’nın Türkiye ziyaretinden bir hafta sonra yapılan konuşma, Obama’ya yönelik mesajlarla doluydu. Obama’nın ulusal güvenlik danışmanının bir yazısından yapılan alıntılar, Türk kimliğinin Amerikalı gibi bir üst kimlik olduğunun altının çizilmesi bu izlenimi güçlendiren noktalardı.

Yine Obama’nın kitabına dönelim. Obama, siyahların okuduğu okulda işleri düzeltmeye çalışan bir öğretmenle konuşmaktadır. Odanın duvarları Afrika haritası, eski Afrika krallarının posterleri ile süslüdür. Bu odada aldığı brifingde Obama şu sözleri dinler: "Çocuğa kendisi, kendi dünyası, kendi kültürü, kendi toplumuyla ilgili bir anlayış kazandırmakla işe başlamak gerekir. Çocukta öğrenme açlığı yaratan, bir şeyin parçası olacağını, çevresinde söz sahibi olacağını görmektir. Ama siyah çocuklar için her şey altüst olmuş durumda..."

Tam bu noktada bir başka hassas konuya geliyoruz, o da anadil meselesi. Erken çocuklukta konuşulan dilin eğitim sırasında zorunlu kesintiye uğramasının yaşattığı travmatik etkinin sonuçları bizde yeterince incelenmedi. Dil birliği sağlayana kadar bütün ulus devletlerin geçtikleri bu süreç günümüzde pek çok araştırmanın konusu. Yurtdışında yapılan araştırmalar özgüven, uyumlu kişilik, zihinsel gelişme, sosyalleşme gibi pek çok alanda anadil kesintisinin psikolojik etkileri olduğunu gösteriyor.

* * *

Genelkurmay Başkanı’nın konuşması netti, satır aralarında anlam aramaya gerek bırakmadı. Benim kendi özetimde Başbuğ dedi ki; "Ben asker olarak üzerime düşeni yapıyorum, dış faktör olarak Avrupa ülkelerinin örgütün para kaynaklarına ve yönettiği uyuşturucu trafiğine karşı tedbirleri artırması da yardımcı oluyor, ama çocukları teröre yönlendiren sebepleri yok etmek sivillerin görevidir. Olayın insani boyutunu çözmeyip beni teröriste karşı karşıya bırakmayın!"
Yazarın Tüm Yazıları