O gecenin suçlusu

Güncelleme Tarihi:

O gecenin suçlusu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2005 00:00

Beşiktaş-Diyarbakırspor maçı zor bir maç mıydı? HAYIR. Futbolcular art niyetli miydi? HAYIR. Seyirci bir şey yaptı mı? HAYIR. Peki olaylar neden çıktı? Hakem Orhan Erdemir yüzünden.PAZAR akşamları televizyonları açıyorsunuz, bütün teknik adam ve yöneticiler hakemlerden şikayetçi. Bazen öyle şeyler oluyor ki, aynı maçın iki teknik adamı (Feyyaz Uçar- Şenol Güneş) bile hakeme ateş ediyor. MHK Başkanı Ufuk Özerten, bu kadar kısa sürede hakem camiasının ne enterasan, ne tuhaf, ne çok bilinmeyenli bir arı kovanı olduğunu herhalde görmüştür. Yıllarca hakem camiasının içinden çıkan bir kaç kişi bu işlerle mücadele ediyor. Diğerleri memnun. Maçlardan sonra hakemlere verilen puanlar bunun en canlı örneği. Yani bozacıların şahidi, şıracılar. Yalnız bu sezon -daha başlayalı 4 hafta oldu- 8 tane a klasmanı gözlemcisi dinlendirmeye alındı. Çünkü verdikleri puanla yazdıkları açıklama birbirini tutmuyordu. 8.5 puan verilmeli mi?Eğer bir hakeme 8-8.5 puan veriyorsan, o maçın zorluk derecesinin üst düzey olması lazım. Mesela bir hakem, yani Beşiktaş- Diyarbakır maçının hakemi Orhan Erdemir 8.5 alıyorsa, -veya gözlemcisi Hasan Ceylan veriyorsa- o maçın çok zor olması lazım. - Peki maç zor muydu? - Ne gezer, helva gibi bir maçtı. - Futbolcular art niyetli miydi? - Haşa. - Seyirci bir şey yaptı mı. - Hayır. - Olayların çıkma sebebi ne? - Hakem Orhan Erdemir. Peki neden? Maçın 90 dakikası bitti. 1-0 Diyarbakır önde. Tabela kalkıyor, 6 dakika daha oynanacak. Dakikalar geçiyor. Bitime 1 dakika 30 saniye var. Top Beşiktaş yarı alanından Beşiktaşlılar tarafından taca atılıyor. Yardımcı hakem de doğru karar vererek tacı D.Bakır lehine gösteriyor.Bütün futbolcular da karanın doğruluğuna inanmış. Ama pozisyonu görmeyen bir tek Orhan Erdemir var. Herhalde içgüdüsel olsa gerek, tacın yönünü yardımcı hakeme emir vererek değiştiriyor.  O top gidiyor, bir ikili mücadeleye sahne oluyor. Erdemir bir faul yaratıyor. Pozisyonun faulle ilgisi yok. Ve o top Beşiktaş’ın beraberlik golü oluyor. Maç bitiyor artalık karışıyor. Hasta sizlere ömür...Zorluk derecesi sıfır olan maçı, zorluk derecesi üst düzeye taşıyan kim, olayların çıkmasına sebep olan kim, Gözlemci Hasan Ceylan’dan 8.5 alan kim? Orhan Erdemir. Yani ameliyat başarılı geçti ama hasta öldü. Ne dersin sevgili Ufuk Özerten, sevgili kardeşim Ömer Üründül. Şimdi size İsmet Arzuman’ı da yazacaktım. Ama bir de o konuya girsem, Hürriyet’in bütün sütunları bu iki hakeme gidecek. Yazık değil mi, bu sütunlara. G.Antep, İsmet Arzumanla son 15 dakikada maçı ve 2 puanı vermeseydi liderdi. Diğer maçlar da farklı bitseydi, tüm takımların yeri değişecekti. Neyse.. Daha fazla uzatmayalım. Zamanında kangren olan yerleri kesmediğiniz için bugün vücudun tamamını kaybetmekten bahsediyoruz.Başbakan Erdoğan ‘Yüz karası’ dediBEN iddia olayını aldım, bütün gün telefon görüşmelerini inceledim. O incelemeleri görünce hakikaten bakıyorsunuz yüz karası.Bu cümleler benim değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın.İlk defa bir Başbakan, Türk futbolu içinde yaşanlar için böyle net cümleler kullanıyor. Federasyon Başkanvekili Hasan Doğan’ın, federasyonda görev almasının en önemli nedenlerinden biri de bu. Allah var, o da elinden geldiğince mücadele ediyor. Ama bildiğim kadarıyla bürokratik engeller, onu da zaman zaman bıktırıyor. Çünkü -Başbakan’ın da dediği gibi- politikacı, mafya, bürokrat yıllarca içiçe yaşadı. Lahana gibi. Futbolun da diğerlerinden ayrılması mümkün değildi. Başbakan’ın incelediği o kasetler bile bazıları tarafından ambargolandı. Sonunda Ankara’dan bir hakim çıktı da, kasetler federasyona gidebildi. Aslında bir de işin o boyutlarına bakmak lazım. Biz Maraton Programı’nda olayların içinde etkili rol alan Kenan Erol’u gösterdiğimizde, RTÜK’ten ihtar yedik. Ama o Kenan Erol’un bugün Türkiye’de bütün spor müsabakalarına girmesi ömür boyu yasaklandı. İşte Türkiye’deki kopukluk bu. RTÜK ayrı telden çalıyor, adalet ayrı telden, federasyon ayrı telden. Belki de kasıtlı olarak yokuşa sürülüyor. Bu kasetler çok çabuk deşifre edilse, olay çabuk meydana çıkarılsa, mafya da, olaya karışanlar da kılıf hazırlayamayacaklar. Her geçen gün kötü ve art niyetlilerin lehine işliyor. Küçük düşünceCELAL Doğan, G.Antep’e çok şeyler verdi. Bunları yaparken, mutlaka hataları  da olmuştur. Doğan’dan sonra bayrağı alanlar, daha da ileri götüreceklerdir. Ama o bayrağı alanlar, küçük düsünmeyecekler. Şu anda 10 milyon dolara yapamayacağınız tesisin önündeki, ‘Bu tesis Celal Doğan zamanında yapılmıştır’ tabelasını bayrağı devralanlar indirmişler. Ne kadar küçük bir düşünce. Ben onların yerinde olsaydım, 20 milyon dolara ondan daha ihtişamlısını yapar, bunu da ben yaptım diye bir tabele asardım. Kendimi asla küçültmez büyütürdüm.G.Antep’e uçmakGAZİANTEP’e uçakla giderseniz, 1-1.5 ay önceden yerinizi ayırtmayacaksınız, biletinizi de alacaksınız. Çünkü THY buraya 999 kişilik RJ-100 uçaklarıyla uçuyor. Bu uçaklar yere yakın olduğu için tozdan çok etkileniyorlarmış.  Bagaj fazla, hava da sıcak olunca, THY bu uçaklara 30-35 kişi eksik alıyor. Ama aynı havaalanına Onur Air, MD88 tipi 175 kişilik uçağı indirip kaldırıyor. THY’nin meydanlara iniş kalkış düzenleme izninin neden elinden alındığı daha fazla meydana çıkıyor.Balık ÇiftlikleriTARIM eski bakanı acaba ne oldu? Hani, ‘Çilekte hormon yok, Hormonlu olan Erman Toroğlu’ diyen. 2 ay önce Sabah Gazetesi’nde manşet olan 2.5 yaşındaki İzmirli kız çocuğunun halini hepimiz okuduk. Şimdi Türkiye’de bir büyük tehlike daha var. Bu sefer bazı bakanlarımız balık çiftliklerinin faydalarından söz etmeye başladılar. Deniz kirliliği, turizm ve balıkların beslenme şartları incelendiğinde, karşımıza neler çıkacak acaba. Bir açıklama yapabilirler mi? AT ETİ YENİRAT eti yenir mi? Bazı ulemalar yine sahneye çıktılar. Allahtan, Diyanet İşleri Başkanlığı gerekli açıklamayı yaptı; At eti yenir. Hem de afiyetle ben de yedim. dünyadaki pek çok müslüman ülke de de yeniyor. Ama hangisini, ulaşımda kullandığını ve koşturduğunu değil. Besilik yetiştirdiğini.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!