O fotoğraf hepimizi zehirliyor

Acılı ve kanlı bir dekordur...
1977’nin 1 Mayıs’ında “derin katiller” 34 kişiyi katletmişti...
Kanlıydı o protesto...
1978’de sokağa çıkma yasağı vardı. Ankara’dan gece yarısı otobüslerle gelip, sabaha karşı sokağa çıkmıştık...
Behice Boran’ın TİP’inde gençlik hareketiydik...
Genç Öncü...
Sabaha karşı Taksim’e gidilecekti...
Bir çiçeğin açılma anı kadar saf bir protestoydu...
Yalnızca bir “Niye yasak?” demekten ibaretti...
21 gün gözaltında kaldık...
Aradan yıllar geçti...
Ve baktım, halkların protesto dekoru değişmemiş...
O zamanlar biber gazı yoktu.
Plastik mermi adı altında ölüm vardı...
Dün baktım, Sırrı Süreyya Önder göğsüne bir gaz bombası kapsülü yiyerek yere yıkılıyor...
Kızarsınız kızmazsınız, bana göre Sırrı Süreyya bu ülkenin bir rengidir...
O yüzden diyorum ki, zehirlemeyin bu renkleri..
Az ötede orta yaşlı bir adam.
Gömleğinin içine saklanıyor... Biber gazı boğmak üzere...
O adam da bir renktir.
Emeklidir, işsizdir, bürokrattır... Her kimse ama, protestonun olduğu yerde açılan bir renktir...
Çünkü protesto demokrasinin kırmızı rengidir...
İşte o zaman hatırladım:
- Amsterdam’da Türk kökenli belediye başkanı bir kanal köprüsünün açılışını yapıyor...
Arkasında yoğun protesto var...
Hiç unutmuyorum...
Televizyon muhabiri belediye başkanına soruyor:
- Siz konuşuyorsunuz, tören yapıyorsunuz ama arkanızda sizi protesto ediyorlar. Rahatsız değil misiniz?
Belediye başkanı cevap veriyor:
- Rahatsız olur muyum hiç... O protestolar benim için bir renktir...
TAKSİM’DEN DÜNYAYA
Merak ettim.
Türkiye dün Taksim Meydanı’ndan dünyaya acaba nasıl yansıdı?
Aynı gün ihracat rekoru kıran Türkiye, acaba Taksim’den dünyaya nasıl bir görüntü ihraç etti?
Birkaç hafta önce dünyanın en büyük havalimanının yapılacağı, üçüncü köprünün ilan edildiği bir İstanbul, bugün acaba nasıl yansıyor?
Tablo şu:
Reuters, EPA, AFP, AP son üç gündür Taksim’den dünyaya 300’ü aşkın fotoğraf geçmiş...
Ve işte kırmızı elbiseli kızın bu fotoğrafını Reuters, tüm dünyada “günün karesi” seçti.
Ve ne çarpıcı bir sonuçtur ki...
Fotoğrafı çeken muhabir Osman Örsal, gaz fişeğiyle kafasından vurulup yaralandı.
Osman da bir renktir.
CNN, Taksim olaylarını “breaking news” olarak girdi ve buradaki muhabiri Ivan Watson’a canlı bağlantı yaptı. Ivan, CNN’in Taksim’deki bürosundan bağlandı, ancak yoğun gazdan etkilendiği için yayını yarıda kesmek zorunda kaldı.
Ivan da bir renktir...
Budur işte acılı manzaramız.
Ve yine dikkat ettim...
Yeşile olan tutku... Protesto hakkı..
Oradan siyasi prim almaya çalışan bütün partileri aşıyor...
Siyasi şov yapmaya çalışanları biber gazı değil, oraya gidenlerin saflığı boğuyor...�
Daha da ötesinde...
Kırmızılı genç kıza biber gazını sıkan polis de muhtemelen bir kadındı...
Ama o kadın polis biber gazını sıktıkça, kızın elbisesinin rengi daha da koyu bir kırmızı haline geliyor...
Budur işte sözünü ettiğim renk..
Protestonun rengidir.
Ve o rengin tarihidir Taksim..
Düşünün ki...
Protestonun, itirazın olmadığı bir ülkede, nasıl bir renksizlik içinde yaşardık?