O çocuk mahallede adımı kötüye çıkardı

Sevgili Güzin Abla, ben 18 yaşında lise son öğrencisi genç bir kızım. Benim başımda bir bela var kimseyle paylaşamadım. Tek çare sizi düşündüm.

Ben bu sene okul değiştirdim evimin yakınındaki bir okula geldim. Ne yazık ki, yeni tanıdığım, sınıf arkadaşım olan bir gençle çıktım. Benimle cinsel açıdan yakınlaşmak istedi ama ben kabul etmedim. Ve ayrıldık ama ayrıldıktan bir süre sonra tekrar barışmak için teklif etti.
Bir süre sonra da öğrendim ki okuldaki herkese benimle cinsel ilişkiye girdiğini ve bekaretimi aldığını söylemiş. Üstelik herkese arkamdan malın teki, diye konuşuyormuş. Yaşadığım semtte bütün gençler birbirini tanıyor, o yüzden adım çıkmış durumda. şu an ölmek ve bütün bunlardan kurtulmak istiyorum. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Ben bununla nasıl başa çıkabilirim?
***Rumuz: Çaresizim

**Sevgili kızım, daha lise çağında bu kadar ahlak dışı bu kadar edepsizce davranan bu gencin, aile yapısını incelemek gerekir. Senden beklediğini bulamayınca sana zarar vermek istemiş, bir anlamda bunu da başarmış. Ama bence sen bu olayın altında eziklik duyacağına, saçma sapan ölümü düşüneceğine, ona dersini vermelisin. Bu konuyu ailenle paylaşabilir misin?.. Aranızda hiçbir şey olmadığı halde, sırf senden yüz bulamayınca sana bu şekilde iftira attığını anlatabilir misin?..
Okuldan bu çocuğun ailesinin adresini veya telefonunu temin etmeleri mümkünse, hiç durmasınlar, ailesiyle ve okul yönetimiyle bu durumu görüşebilirler. Ailenin de desteğiyle, bu gencin ceza almasını sağlayabilirseniz, seninle ilgili bu çirkin iftira anlaşılır, temize çıkarsın. Ancak burada tek endişem, ailenin sana güvenip güvenmeyeceği...
Seni bir de onların suçlaması söz konusu olacaksa, tabii ki anlatmaman daha hayırlı. O zaman tek başına mücadele vermeye hazırlıklı olmalısın. Bütün bir sınıfın önünde, o gencin yüzüne karşı gerçeği haykırmalısın. “Benim hakkımda nasıl böyle konuşursun, ben cinsellik teklifini kabul etmediğim için öyle değil mi?” diyecek cesareti gösterebilir misin?

Aldatılan eşin ‘ben de hatalıydım’ dediğine rastlamadım

Merhabalar, ihanet ve ikinci kadınlar konusunda şunu söylemek istiyorum; eşlerini ihanetle suçlayan kadınlar şunu asla unutmamalılar ki onlara ömür boyu sadakat yeminini eden kendi eşleridir, hiç tanımadıkları o kadın değil...
Ama bu yemini bozanın kendi eşleri olduğunu kabul etmek, yeniden aldatılabileceklerini de kabul etmektir. Böylece eşlerinin suçunu hep ikinci kadınların üzerine atmak isterler ve hiçbir zaman takkelerini önlerine alıp da düşünmezler; “Neden aldatıldım acaba ben” diye.
Tamam, tabii ki bu işi hastalık derecesinde yaşayan erkekler var. Ancak size gelen mektupların hiçbirinde de aldatılan kadının “aslında ben de hatalıydım” dediğine rastlamadım. Hepsi de mükemmel bir anne, mükemmel bir ev kadını, kimi zaman mükemmel bir işkadını... Asla kusurlu değiller. Ve genelde tüm kadınlar eşlerinden ilgi beklerken hiç eşlerinin de ilgiye ihtiyaç duyabileceğini düşünmezler. Evleri ve çocukları ile mükemmel derecede ilgilenen bu kadınlar çoğu zaman eşlerinin de bazı ihtiyaçları olduğunu hep göz ardı ederler.
Bir gün gelip kocanın başkasına kaçabileceğini hiç düşünmezler. Hatta adam bunu açıkça söylüyor olsa bile inanmazlar. Buna şahit olmuşluğum var. Sonra da aldatıldıklarını öğrendiklerinde dünyaları başlarına yıkılır.
Lütfen kadınlar sürekli erkekleri düzeltmeye çalışacaklarına, bir başka kadının kuyruk sallaması nedeniyle kocalarının kendilerini aldattıklarını düşüneceklerine, biraz da kendilerini ve eşleriyle ilişkilerini incelesinler, biraz da kendilerini düzeltmeye çalışsınlar.
***Rumuz: İpek gibi

*** Buna şahit olmuşluğum var derken, böyle bir durumla ya kendi hayatınızda ya da bir yakınınızın hayatında karşılaşmış olmalısınız. Evli olup olmadığınızı bilmiyorum ama nedense bazı hanımlar, evli olmadan, evlilik hayatını tanımadan, evdeki eşler hakkında kolaylıkla suçlamada bulunuyor, neredeyse ihanete uğramanın tüm suçunu acımasızca onun omuzlarına yüklemeye çalışıyorlar.
Benim de yakinen şahit olduğum pek çok olayda, ikinci kadınların özellikle evli erkeği elde etmekten bir nevi başarı duygusuna kapıldıkları, onu eşinin elinden almanın gururunu yaşadıkları...
Elbette ki, uzun yıllar evli kaldıktan sonra her iki tarafın da birbirlerine karşı heyecanları, hoşgörüleri, ilgileri azalıyor. Bu durumda da, zaman zaman bir başkası ortaya çıkıp, taraflardan birinin başını döndürmeyi başarabiliyor. Ben bunu her iki taraf içinde mümkün görüyorum ama erkekler daha kolaylıkla bir başkasına kayabiliyorlar. Hele ortam bu kadar müsaitse ve kadınlar da bu kadar rahat hareket edebiliyorlarsa...
Yazarın Tüm Yazıları