Nükleer santral makro ekonomik dengeleri bozabilir

FATİH Birol, OECD’nin bünyesinde kurulmuş olan Uluslararası Enerji Ajansı’nın baş ekonomisti.

Dünyada enerji piyasasını en iyi bilenlerden biri.

Birol ile Davos’ta, Kongre Sarayı’nın hareketli katlarından birinde karşılaştık.

9 yıldan beri Uluslararası Enerji Ajansı’nda görevli olan Fatih Birol daha önce altı yıl da OPEC’te çalışmış.

Uluslararası Enerji Ajansı ne yapar?

26 hükümetin oluşturduğu bu ajans, petrolden, iklim değişikliğine kadar enerjiyle ilgili her konuda en etkili kurum.

Ekonomi’den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Ahmet Ören’den başka Davos oturumlarına katılan üçüncü Türk olan Fatih Birol’e önce ‘iklim değişikliğini’ sordum.

Birol, bugünkü enerji politikaları değiştirilmediği takdirde 2030 yılına kadar sıcaklığın 1 derece artacağını söylüyor.

Sonuç, buzullarda erime, denizlerin yükselmesi.

Dünya halen enerjisinin yüzde 84’ünü, karbondioksit çıkartan fosil yakıtlardan elde ediyor. Peki bu tehlikeli gidiş nasıl tersine çevrilebilir?

Fatih Birol ‘birinci çare’ diyor ‘enerjinin daha verimli kullanımı’.

Bunu şöyle açıklıyor: ‘1 ton çeliğin üretimi için Türkiye Almanya’dan 5 kat daha fazla enerji harcıyor’...

İkinci çare ise ‘yenilenebilir enerji’ kaynakları. Rüzgar, güneş gibi...

Şimdi ‘iklim değişikliği’ tehlikesi nedeniyle, dünya yeniden ‘nükleer enerji’ opsiyonuna sıcak bakmaya başlamış.

Peki hani Almanya, İskandinav ülkeleri Yeşillerin baskısıyla nükleer santrallarını söküyordu?

‘İklim değişikliği ve petrol fiyatlarındaki artış yeni bir nükleer trendine yol açtı. Finlandiya yeni bir santral yapımı kararı aldı. Çin de öyle’ diyor Birol.

TÜRKİYE NE YAPACAK

Fatih Birol
ile sohbet tam da Enerji Bakanlığı’nın nükleer santral yapımı için düğmeye bastığı günlere rastlıyor.

Türkiye nükleer enerjiye karar vermekte haklı mı?

‘Türkiye OECD ülkeleri içersinde en hızlı büyüyen ülke. Dolayısıyla enerji talebi yükseliyor. Enerji kaynağı bakımından fakiriz. Çoğunlukla, dışardan gelen enerjiye bağımlıyız. Rusya’dan doğal gazı pahalıya alıyoruz. Enerjide çeşitlilik yaratmak gerek’ diyor.

‘Yenilenebilir enerji’ kaynağı rüzgar ve güneş oldukça pahalı.

Rüzgar, doğal gazdan ortalama üç kat pahalıya geliyormuş.

Hidroelektrik opsiyonu da var. Peki nükleer için düğmeye basan Enerji Bakanlığı nelere dikkat etmeli?

Fatih Birol önerilerini şöyle sıralıyor: ‘Nükleer santral alanının çok iyi seçilmesi gerek. Jeolojik yapıya dikkat edilmeli, fay hatttının filan üzerinde olmasın’.

‘Ulaşım bakımından kolay bir yerde olmalı.’

Ancak en önemli nokta şu: Nükleer atıklar ne olacak?

Birol ‘Nükleer santral inşaatından önce atıkların nasıl ve nereye döküleceğinin programlanması gerekir’ diyor.

Dünyanın önde gelen nükleer enerji üreticisi Fransa ya kendi ülke sınırlarında hallediyormuş meseleyi ya da Hint Okyanusu’na gönderiyormuş.

Birol, bir de uyarıda bulunuyor.

‘Nükleer santralın maliyeti en az 2 milyon dolardır. Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde makro ekonomik dengeleri bozabilir. Her şeyin çok iyi hesaplanması gerek.’


Japonya hükümeti benden daha fazla yararlanıyor

FATİH Birol,
dünyanın önde gelen enerji uzmanlarından sayılıyor.

Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu’nun mütevelli heyetine seçilmiş.

Enerjiden söz ederken, hükümetlerin ‘uzun vadeli’ enerji politikaları oluşturduklarını anlatıyor.

‘Enerji için ülkeler 25-30 yıllık plan yapar’ diyor.

Türkiye’de, Enerji Bakanlığı’nın, Çevre ve Dışişleri bakanlıklarıyla koordinasyon içersinde uzun vadeli bir strateji belirlemesi gerektiğini anlatıyor.

Merak ediyorum.

Acaba Ankara, enerji konusunda elinin altındaki bu nimetten faydalanmasını biliyor mu? Fatih Birol’a gerektiği zaman danışıyor mu?

Enerji Bakanı Hilmi Güler arada sırada bilgisine başvuruyormuş.

‘Ancak’ diyor Fatih Birol, Japonya Hükümeti bile benden daha çok yararlanıyor...’

Yazık değil mi? Hele enerji gibi girift bir konuda böylesine değerli bir uzmandan daha çok yararlanılmaz mı?

Enerji dünyasının İncil’i

FATİH Birol’
un ekibiyle birlikte her yıl yayınladığı ‘Dünya Enerjisine Genel Bakış’ kitabı enerji dünyasının bir nevi İncil’i.

Yıllık değerlendirme yaparak, 2030 yılına kadar enerjide neler olacağını ele alan kitap 2003 yılında ABD Enerji Bakanlığı’nın özel ödülünü almış.

Rus Bilimler Akademisi’nin de ödülünü kazanan kitap verdiği istatistiki bilgiler nedeniyle tam bir başvuru kitabı.

Mesela dünyada 1.6 milyar kişinin elektrik enerjisinden yararlanamadığını ortaya koymuş.

Fatih Birol, aynı zamanda ‘Milenyum Projesi’ yani 2015 yılına kadar yoksulluğu yarı yarıya indirmekle ilgili projenin başında olan Jeffrey Sachs’a destek veriyor.

‘Milenyum Projesi’
nin enerji kısmından sorumlu.
Yazarın Tüm Yazıları