Güncelleme Tarihi:
◊ Yeni diziniz “Dayan Yüreğim” hayırlı olsun...
- Teşekkür ederim. Televizyondaki ilk dram işim diyebilirim.
◊ Nasıl bir deneyim oldu?
- Çok sevdim dramı. Zorlanıyoruz ama aynı zamanda heyecan verici. Benim için farklı bir deneyim.
◊ Nesi sizi zorlandı?
- Sahneler çok acı, etkisini uzun süre üzerimden atamıyorum. İçime işliyor resmen bazı sahneler.
◊ O zor sahnelerin altından kalkabilmek için oyuncu koçundan destek aldınız mı?
- Evet. Çekimler başlamadan önce uzun süre Çetin Sarıkartal ile çalıştım. Çok şey öğretti bana.
◊ Gelelim karakterinize... Nasıl biri bu Seray?
- Öncelikle şunu söyleyeyim; karakterlerin değişim süreci var. Birinci bölüm ile ikinci bölümde gördüğümüz karakterler farklı. Çünkü çok fazla olay yaşanıyor, bu da tüm karakterin değişmesine sebep oluyor. Seray, annesi, babası ve kardeşi ile yaşayan bir kız. Kardeşinin kazası her şeyi altüst ediyor. O olaydan sonra aile dağılıyor. Bir zaman atlaması ve değişim süresi yaşıyoruz. Yıllar geçiyor, annesi Elvan (Ece Uslu) hapisten çıkıyor, Seray 19 yaşına geliyor. O sırada hayatına Atıf giriyor. Annesine olan öfkesi ise dinmiyor.
◊ Peki Seray, kazaya sebep olan Atıf ile aşk mı yaşayacak?
- Tesadüfen yolları kesişiyor. Ama asla tam olarak bir araya gelemiyorlar. Umarım ileride bir şekilde çözülecek bu düğüm.
AŞK GÜZEL ŞEY ONA KAPIM AÇIK
◊ Popülerliğe alışabildiniz mi?
- “Güneşi Beklerken” dizisinden beri bir şekilde tanınıyorum. Sokaktayken insanlar gelip selam veriyor, sevgisini dile getiriyor. İşin ne kadar güzel olduğundan bahsediyorlar. İnanılmaz onur veriyor tabii...
◊ Aşk desem?
- İşler bu kadar yoğunken aşk neredee (gülüyor)... Dizide aşk yaşıyorum işte, şimdilik yetiyor. “Aşk Yeniden” dizisinde bir sözüm vardı, yeri geldi madem tekrar edeyim: Aşk yeniden gelsin, hep gelsin, aşk güzel şey... Aşka kapılarım kapalı değil.