Neredeeeeen nereye geldik?

"Abdullah Öcalan hangi futbol takımını tutuyor" diye sorsam...

Herhalde herkes biliyordur.

*

Böyle başladı bu iş.

*

"Türkiye’yi böleceğim" diye ortaya çıktığında, bizim basın koşmuştu hemen Bekaa Vadisi’ne, nasıl da güzel futbol oynadığını, militanlarıyla şakalaştığını, şiir yazdığını, aslında duygusal bir insan olduğunu, aşklarını falan övgü dolu sözlerle aktarmışlardı. "Abdullah Bey" diye hitap eden mi ararsın, "sayın" diyen mi... Sofrasına oturdular. Kitaplar yazdılar.

*

Zorlayın hafızanızı...

Bin Ladin’le röportaj yapan bir tane Amerikalı gazeteci var mı? HAMAS lideriyle konuşup, bunu gazetesine manşet yapan bir tane İsrailli gazeteci? Bulamazsınız... Mesela, El Pais gazetesinde ETA militanıyla hücreevinde yapılmış sıcak bir sohbet okumanız mümkün mü? Çeçenler canımız ciğerimiz... Ama bizim için öyle... Çeçen liderlerin sofrasına oturup, "Aslında onların da haklı oldukları taraflar var" diye yazan Rus gazeteci görülmüş müdür? Veya, futbolun beşiği İngiltere... Yıllarca vuruştular; bir tane IRA militanının gol atarken fotoğrafı yayınlandı mı İngiliz gazetelerinde?

*

Genelkurmay Başkanı Başbuğ, dün bağıra bağıra "teröristi güçlü göstermeye çalışan gazeteciler" olduğunu söylerken, bu sorular geldi aklıma... Dünyada, kendi ülkesini, kendi milletini vuran teröristi "sempatik" göstermeye çalışan gazeteci bi tek nerede?

*

Böyle başlar bu işler çünkü...

Terörist "insan"laştırılır.

Sonra arkası gelir.
Yazarın Tüm Yazıları