Nerede bizim güçlü siyasi kadın lider modelimiz?

KADIN hakları bu yaz ayaklar altında.

Gülden Aydın’ın kızına "bikinili" diye saldırının şokunu atlatamadan bu kez iki ay boyunca işkenceye maruz kalan Meryem’in dramı.

Tırnakları sökülmüş, kemikleri çekiçle parçalanmış.

Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu öyle görünüyor ki fena halde sarsılmış.

"Meryem ile ilgili haberleri sonuna kadar okuyamıyorum" diyor.

Okuyamadı, bari bu konuda bir şeyler söyleseydi.

Ne bileyim, erkekleri acıtacak bir şeyler.

Saldırılar hep kadınlara yönelik çünkü.

Kim ne derse desin, Çubukçu ne Meryem’e ne de Ceren Aydın’a gerektiği gibi sahip çıktı.

Çıkan başka kadın politikacı oldu mu?

Ben duymadım, görmedim.

Geçenlerde CHP’nin kadınlarla barışık olmadığına ilişkin bir yazı yazmıştım.

Başta CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu olmak üzere, Bihlun Tamalıgil gibi CHP’li kadın milletvekillerinden tepki yağdı.

Meclis’te kadın hakları, namus cinayetleri için verilen mücadele hatırlatıldı.

Ceren Aydın için kınama bildirisi de yayınlanmış.

Tamam bunların hepsi doğru olabilir.

NEREDE O POTANSİYEL

Ama bence soru şu:

CHP şöyle bir, iki güçlü kadın siyasi lider yaratabilmiş mi?

Şöyle ortaya çıkıp fikrini açıkça söyleyecek CHP’li bir kadın politikacı figürü var mı?

Elbet aynı şey diğer partiler için de geçerli.

CHP’yi örnek verdim çünkü kadın hakları için bir şeyler yapıyorum iddiasında.

Kadın kotasına karşı çıkan AKP’nın tutumu zaten belli.

Diğer partilerin kadın meselesine el atacak vakitleri olmadı diyeceğim yine tepkiler yağacak.

Ama onlarda da var mı Allah aşkına güçlü bir kadın lider çıkaracak potansiyel?

ANAP ya da DYP?

Politika bizde olduğu gibi erkeklerin tekelinde kaldıkça, ortaya rol model olabilecek kadın siyasetçi çıkmadıkça, kadın hakları daha çok ayaklar altına alınır.

Gazetelerde daha çok okuruz bizi yerimizden zıplatacak hikayeleri.

Bunları yazmam, itiraf ediyorum ki biraz kıskançlıktan.

Fransa’da Sosyalist Parti’den 2007 cumhurbaşkanlığına aday Segolene Royale’i ya da ABD’de kasım ayındaki ara seçimlerde yeniden senatoya girmek için mücadele eden Hillary Clinton’ı gördükçe daha çok hayıflanıyorum.

İKİ KADININ ORTAK YANLARI

Nasıl da güçlü ve iddialılar.

Hillary Clinton şimdilik tekrar senatörlük peşinde ama Beyaz Saray’a ilgisi biliniyor.

Segolene Royale bu yaz Fransız basınının gözdesi.

Nereye gitse arkasında bir gazeteci ordusu.

Kendine güveni tam.

Konuşmaktan çekinmiyor.

"Kendimi hazır hissediyorum. Ben diğer adaylardan farklıyım. Partime zaferi tattıracağım."

Royale
ile Clinton’ın ortak yanları şuymuş:

Her ikisi de ya nefret ya da hayranlık uyandırıyormuş.

Her ikisi de karşı tarafın fikirlerinden besleniyormuş.

Her ikisi de erkek rakiplerini kendilerini ciddiye almaya zorluyormuş.

Ne de olsa rakipleri bizim buraların erkek politikacıları değil ya.

Hiç olmazsa bu açıdan işleri daha kolay.
Yazarın Tüm Yazıları