Neden yaşlanıyoruz?

Hormonal kayıplar gücümüzü azaltıyor, genetik etkenler sürece çanak tutuyor, çevresel faktörler yangını körüklüyor. Beslenme, uyku, stres alanındaki yanlışlarımızsa yangına benzin döküyor.

Haberin Devamı

Neden ve nasıl yaşlandığımızı henüz tam bilmiyoruz. Muhtemelen de bizi ‘bir değil, birçok şey birlikte ve uzunca bir süreçte, üstelik akıl almaz bir işbirliği içinde yaşlandırıyor. Örneğin bir taraftan serbest radikaller hücrelerimizi yaralarken, diğer taraftan yangısal süreçler dokularımızı eskitiyor.
Bizi yaşlandıran pek çok şey var, bunların bir kısmı zaten doğal, beklenen, önlenemez süreçler ama en çok da bilgisizliğimiz ya da hatalarımız süreci hızlandırıyor.  ‘Serbest radikal hasarları ve yangısal süreçler’ bence en önemlileri.
Serbest radikaller kararsız moleküller. Hücre duvarı ve hücre içi organcıklarla temas ettiğinde onları yaralayıp harap eden maddeler. Bunların bir kısmını biz üretiyoruz, bir kısmını da tabiattan, doğadan alıyoruz. Ne iyi ki, vücudumuz bu ‘makul miktar serbest radikal’le kendisi başa çıkabiliyor. Ama ürettiğimiz serbest radikal miktarı yükseldiğinde (bazı hastalıklar, ateşli enfeksiyonlar) ya da dışarıdan aldığımız serbest radikal miktarı çoğaldığında (kirli hava, egzoz dumanları, sigara, alkol) bu durumun üstesinden gelemiyor.
Yaşlanmayı tetikleyen yalnızca serbest radikaller de değil. Dokularımızda şu veya bu sebeple oluşan yangısal süreçler de (inflamasyonlar) yaşlanmayı hızlandırabiliyor. Yaşlanmayla ilişkili hastalıkların çoğunda, yani Alzheimer, Parkinson, şeker hastalığı, osteoartrit tipindeki romatizmal hastalıklar, damar sertliği hatta kanserlerin arkasında bu tür yangısal süreçler de var. Üstelik bu ‘içten içe süren’ sessiz, pek kolay fark edilmeyen bir yangın hali. Bedeninizin bir yangın yerine döndüğünün herhangi bir işareti olmadığından siz tehlikenin ancak iş işten geçtikten sonra farkına varabiliyorsunuz.

BİR TEST

Haberin Devamı

İşte işaretleri...

Bu sorulardan iki veya daha fazlasına “Evet” diyorsanız bu sizin yaşlanma yolculuğuna çıktığınız anlamına gelebilir.
? Egzersiz toleransınızda düşme hissediyor musunuz?
? Libidonuz (cinsel isteğiniz) azaldı mı?
? Günlük temponuz eskisi kadar yoğun olmasa da günün sonunda aşırı bitkinlik hissediyor musunuz?
? Rahat uyuyamıyor, uzun, kesintisiz ve dingin uykulara özlem duyuyor musunuz?
? Egzersize karşı isteksizlik hissediyor, düzenli egzersiz yapmanıza karşın şişmanlıyor musunuz?
? Telefon numaralarını, adresleri, isimleri hatırlamada güçlük çekiyor musunuz?
? Yüzünüzde kırışıklıkların oluştuğunu, cildinizin gevşeyip kaslarınızın sarktığını hissetmeye mi başladınız?

Yazarın Tüm Yazıları