Neden oynadık ki bu maçı?

Neden; Barcelona ya da Real Madrid’i çalıştıranlar "savunmayı" savunanlardan değil de "hücumu" düşünenlerden seçilir?

Neden; şampiyon olsa da olmasa da Brezilya ve Hollanda gibi takımların her kupada yer alması arzu edilir?

Neden; pres yapsa da yapmasa da Hagi, Alex, Sergen gibi yıldızları seyretmekten bir başka zevk alır tribünleri dolduran onbinler?

Neden; müthiş bir dönem yaşamasalar da, taraftar Anelka’nın Beşiktaş maçında attığı golü, Ortega’nın Galatasaray derbisindeki çalımlarını unutamaz?

Neden; Emre Güngör, Emre Aşık, Servet, Meira, Mehmet Topal, Ayhan, Barış gibi bir sürü "çalışkan" takım oyuncusunun bir arada oynamasındansa, Kewell, Baros, Lincoln, Arda, Nonda beşlisi tercih edilir?

Hayal kırıklığı

Neden; dengeli, temkinli, dikkatli, "savunma ağırlıklı" oynamaya çalışan Milli Takımımız önüne gelen takımdan gol yer de.. Her şeyini riske edip, Hamit’iyle, Nihat’ıyla, Tuncay’ıyla, Kazım’ıyla, Arda’sıyla, Semih’iyle saldırdığı anlarda dünyanın gündemine oturur?

Neden; Bosna maçına çıkarken yapılacak bütün tercih hatalarını yapıp, çift önlibero ile oynayan bir takım, çok daha defansif oynayan başka bir rakibi karşısına yine 7 savunma ağırlıklı isimle çıkar?

Neden; Yusuf gibi, Mevlüt gibi, Halil gibi, Arda gibi, Uğur gibi "önce golü" düşünen isimler son 15 dakika bir arada oynar da, ilk onbirde başlamazlar?

Neden; 10 net gol pozisyonu kaçırdığımız bir maçta, topu içeri atacak, Gökhan Ünal, Umut Bulut, Mehmet Yıldız gibi formda golcüler o formayı giyemez?

Neden; iki gün içinde, önce Beyaz Rusya, sonra Estonya karşısında hayal kırıklığı yaşar bir ülke?

Neden Hocam? Neden oynadık ki biz bu maçı?