Ne yani biz şimdi evlendik mi? Çok saçma!

Güncelleme Tarihi:

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2015 12:37

Bu #PuccaOsman düğününden, damatın ‘evet’ sonrası ilk ağzından dökülen cümle. ‘Kentli bekâr kız’ olmanın gerçek anlamda kitabını yazan Selen Pınar Işık, namı diğer Pucca, üç aydır birlikte olduğu oyuncu Serhat Osman Karagöz’le 350 kişilik bir düğünle evlendi. Peki hazırlık sürecinden, nikâh masasına neler oldu?

Haberin Devamı

Söz, kına, tek taş, duvak hayalleriyle dolu kızlar için iyi, “Yok ya, biz şehirli cool kızlarız. Evlenme gibi dertlerimiz yok” diyen grup için kötü haber. Kentli kızların duygularını en iyi kaleme alan, aşk-meşk meseleleriyle en çok dalga geçen Pucca, oyuncu sevgilisi Serhat Osman Karagöz’le üç ay önce tanıştı, âşık olup apar topar evlendi. Üstelik kerli ferli bir düğünle. Editörü olmanın torpilini kullanarak, hem hesap sormak adına, hem de düğünde ne olup bitmiş sızdırmak için kollarımı sıvıyorum. Adres, ilk önce hazırlandıkları Hilton Bomonti’deki süitleri, sonra da Küçükçiftlik Parkı...

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma


Otel odasıyla başlıyoruz işe... Ortam olarak balayı dairesinden çok bir pop yıldızının kulisini andırıyor. Her ne kadar otel görevlileri odaya gül yaprakları, kalpli balonlar yığarak çifti romantik moda sokmaya çalışsalar da, görüyorum ki sonuç hüsran. İlk dikkatimi ceken içeride aileden biri yok. Makyöz, kuaför, fotoğrafçı, nedime ve sağdıçlardan oluşan 10 kişilik ekip, okul kampına gidip eğlenen liseliler gibi. “Bu ne ya Justin Timberlake’in kulisi gibi” cümlesiyle yaşımı da yeterince belli ediyorum. Zira ne demişler: Justin denince akla Bieber değil Timberlake geldiyse, yaş kemale ermiş demektir...

Haberin Devamı

MAKSAT, AİLELER SEVİNSİN

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma


Akıllardaki ilk soruyla başlıyoruz: “Nedir derdin Pucca? ‘Yaşasın, yerli Carrie Bradshaw’umuz var’ diye sevinirken, bu düğün işi nereden çıktı? ‘Yaş kemale erdi, herkes teker teker evleniyor. Bir kocam olsun, başımda bulunsun’ ruh haline mi büründün?“ “Hayır, tam da tersi” diyor: “Doğum günümde tanıştık, ‘Artık bu aşk konuları kapandı, bundan sonra sadece biz bize takılalım kızlar’ deyip kadeh kaldırdık. Kısmet, o gün tanıştık işte. Hatta “Bak göreceksin biz evleneceğiz’ demişti. Üç aydır sadece iki gün ayrı kaldık, o kadar.” Peki şart mıydı evlenmek? “Yoo değil ama... Öyle oldu yani.” Demek aşk olunca...
Çift aslında 9 Eylül’de evlendi. Peki bu rötarlı düğün dernek ne diye? Amaç, ‘büyükler sevinsin’: “Ben ailelerin tanışmasına bile karşıydım. Son güne kadar tanışmayacaktım hesapta. Ama Osman’ın ailesi evleneceğimize inanmamaya başladı ‘Sen bizi kandırıyorsun’ dediler, tanıştık. Neyse düşündüğüm gibi geçmedi. Çok sıcak davrandılar. İki taraf da düğün dernek isteyince ‘İyi tamam, ufak bir şey yapalım’ dedik. Sonra Esma Sultan’lar konuşulmaya başlandı. ‘Bir durun‘ deyip, festival kafasında bir şey yapalım dedik. Küçükçiftlik Parkı’nda düğün yapılmıyormuş ama bize özel organize ettiler.”

PLAYSTATION’LI DÜĞÜN HAZIRLIĞI

Haberin Devamı

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma


Peki saç-baş dışında bu çete odada ne yapıyor? Çok mutlular, heyecanlılar ama gergin değiller. Damat Osman, düğün öncesi zamanını PlayStation’da FIFA ve ‘Shadow of Mordor’ oynayarak geçiriyor, Pucca ise Facebook’ta ‘Gelinlerin Tatlı Telaşı’ adlı kitch’likler silsilesi kıvamındaki sayfaya kilitlenmiş durumda. Osman Pucca’yı soru yağmuruna tutuyor: “-Aşkım bu kravat olmuş mu? - Evet, çok yakışıklı olmuşsun. –Emin misin aşkım? -Yani hafif bir garson havan var.” Diyaloglar bu tatta akar giderken gerçek bir krizle karşı karşıya kalınıyor: “Aşkım benim çoraplarım nerede?” Bu karambolde kimse Osman’a çorap almayı akıl etmemiş. Taksi yollanıyor, yakın çevreden çorap aranıyor.
‘Çorapgate’ sürerken nedimelerin yanına yollanıyorum. 3 nedimesi var. Merve, kız kardeşi. Yeni kitabı çıkıyor, yakında Beyaz Şov’a konuk olacakmış, onun heyecanı içinde. Diğer nedimeler de Pucca’nın eski ev arkadaşı Nihan ve onun eski okul arkadaşı Gizem.

Haberin Devamı

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma


Nedimelerin kıyafetlerinin her biri ayrı telden çalıyor: Merve’ninki bohem, Nihan’ınki ise derin yırtmaçlı, hayli seksi. Gizem ise gelinliğe benzer, ekru, uzun bir tuvalet giymiş. Pucca dalga geçiyor: “İstersen saçlarını da benim gibi dalgalı yap... Duvak da takmak ister misin?” Nedimelerin kıyafetlerine müdahil olup olmadığını soruyorum: “Kendi kıyafetimi bile iki hafta önce seçtim !” Ayşe İnceoğlu’nun tasarımını da tesadüfen bir vitrinde görmüş, apar topar 10 günde dikilmiş gelinlik.

İKİMİZ DE YARALI KUŞLARIZ

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma


Tüm organizasyon da 20 günde toparlanmış. En çok onu yoran kısmı, oturma düzeni: “Osman da ben de yaralı kuşlarız, boşanmış ailelerin çocuklarıyız. O babasıyla senelerdir konuşmuyordu. Ben de annemle... Kimse istemediği biriyle karşı karşıya gelmesin diye kimi nereye oturtacağımızı şaşırdık. Ben annemi teyzem çok isteği için çağırdım. Gelir, gelmez bilemem. Rahatsız olur muyum onu da bilmiyorum.Babam olmasın, yeter” Her ne kadar bu konuyu ‘çok takmıyor’ gibi görünse de, inceden gerildiğini hissediyorum. Modunu bozmak istemediğimden kestirip atıyoruz konuyu.

Haberin Devamı

ADIM BAŞINA 10 SELFIE

Ne yani biz şimdi evlendik mi Çok saçma


Oteli terk edip, Küçükçiftlik Parkı’na gitme zamanı geliyor. Gelinimiz selfie çağının poster kızı olduğundan, odadan çıkıp düğün alanına gitmek hayli hummalı bir süreç. ‘Nedime selfie’si, ayakkabı selfie’si, damat selfie’si, kuaför selfie’si, asansör selfie’si derken, her noktada 10 kare fotoğraf çeke çeke ileriyoruz. Ama düğün için açılan #puccaosmanwedding hashtag’ini görünce, bunların devede kulak kaldığını görüyorum. 600’e yakın kare var. Davetliler düğün alanından ellerinde ‘oğlan bizim kız bizim’ pankartı, hunharca fotoğraf paylaşıyor. Davetli olmayanlar, Pucca’nın özlü sözleri olsun, kendi selfie’leri olsun, olaya bir şekilde entegre olmuş.

ÇİĞKÖFTE ÜSTÜ SUSHİ Mİ?

Çift, klasik otomobil kiralama şirketinden buldukları ve yakın arkadaşları oyuncu Serkan Börekyemez’in kullandığı 1955 Oldsmobile Starfire’a atlayıp, Küçükçiftlik’e gidiyor. Biz de peşinden... 350 kişilik alanda bir tarafta sosyal medya fenomenleri, blogger’lar ve oyunculardan oluşan bir kalabalık, bir tarafta akrabalar. Oyuncu Deniz Özerman, Tuba Ünsal, Büşra Pekin kalabalıkta gözüme çarpan isimlerden. Bu sırada garsonlar bizi muhtelif atıştırmalıklarla besliyor. Çiğköfte üstüne sushi gelince biraz kafam karışıyor, ‘Bunun altında bir espri mi var’ diyerek çiftin hazırlandığı kulis alanına yollanıyorum. Arabanın içinde fotoğraf çekimindeler. Eğleniyorlar da. “Hadi yine salça olmayalım” deyip, geri gidiyorum.

Yarım saat sonra çift, alana geliyor. Osman’dan “Bir an evvel nikâhı kıyın da gidelim, hatta hemen gidin, tüm içkiler bizim olsun” sözleri, Pucca’nın “Evet” diyeceği an “Valla bugünki esprilerinden sonra bilmiyorum” sözleri bazılarında şok yaratıyor. Yakın çevre ise üsluba alışkın. Çünkü ikilininki tam da ‘tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş’ durumu... Birbiriyle de kendileriyle de dalga geçen, yüksek sesli ama sürekli eğlenen, genç, âşık bir çift.
Nikâh sonrası Pucca, Osman’ın ayağının üstünde tepiniyor, ilk danslarını da Osman’ın evlenme teklif ederken fon müziği yaptığı Teoman’ın ‘Mavi Kuş ile Küçük Kız’ parçasıyla yapıyorlar. Düğün pastası yok, nikâh şekeri yerine akşamdan kalma haller için ‘hangover kit’ dağıtılıyor. Yani olan bitenin geleneksel düğün kafasıyla alakası yok. Metin olun: Pucca ‘karanlık taraf’a geçmemiş. Âşık olmuş, hepsi bu!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!