Ne olduysa Trump’ın gelişiyle oldu
Güncelleme Tarihi:
Körfez krizinin odağındaki Katar’ın başkenti Doha’da Türkiye’nin büyükelçisi olarak görev yapan Fikret Özer, krizin şifrelerini anlattı ve adres olarak ABD Başkanı Donald Trump’ın ziyaretinini sonrasında oluşuna dikkat çekti. “Ne olduysa Trump’ın gelişinden sonra oldu” dedi. Büyükelçi Fikret Özer, Hürriyet’e şunları söyledi:
GÜNDE 30 SEFER
“BU ülkelerden birbirlerine eskiden dolmuş gibi uçak gelip gidiyordu, günde neredeyse 30 sefer olurdu. Şimdi Katar’dan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Bahreyn arasındaki uçuşlar durdu. Ancak bu ülkelerde yaşayan insanlar birbirleriyle akraba. Örneğin Suudi Arabistan’daki bir kabilenin uzantısı burada, aileler farklı ülkelere yayılmış durumda.
RUHANİ’DEN SONRA
Suudi Arabistan, Körfez bölgesinin ‘ağabeyi’ konumunda ve buradaki en yerleşik ülkedir. Kral Selman’ın ilk döneminde de Katar’la ilişkiler normal seyrediyor ve herhangi bir anormallik görünmüyordu. Suudi ve Arabistan ve Katar birçok platformlarda ortak hareket ediyorlarken, Trump’la görüşmenin hemen ardından, bu derece sert ve keskin bir tavır ortaya çıktı. Yani Trump’ın gelişiyle ne olduysa bir şeyler oldu.
Tabi işin içinde Suudi Arabistan’ın İran’la kötü giden ilişkileri hassasiyet konusu. Bu krizin Katar Emiri Tamim bin Hamad El Sani’nin İran’da seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi tebrik etmesinden hemen sonra olması hassasiyeti gösteriyor.
BAE İLE REKABET
Katar Körfez ülkeleri arasında en zengin olanı, 100 bin doları aşan milli gelirleri var. Aynı zamanda bölgede bir yumuşak güç olmuş. Örneğin Katar’ın El Cezire televizyonu dünyanın sayılı kuruluşları arasında ama şimdi Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE Katar’a ‘Bu kurumu zapturapt altına alın’ diyor. BAE ile buranın, FIFA 2022 Dünya Kupası’nı alması bölgede kalkınma yarışındaki iki ülkenin tatlı rekabeti. Ayrıca BAE’nin, Müslüman Kardeşler konusunda da ortak bir bir hassasiyeti var, ancak Müslüman Kardeşler’in bulunduğu tek ülke Katar değil, Kuveyt’te ve Bahreyn’de de mevcut.
KRİZ ÇÖZÜLMELİ
Kardeş olan ve Körfez İşbirliği Konseyi gibi bir entegrasyon projesi olan örgütün üyesi ülkelerin bu krizi daha da derinleşmeden çözmeleri gerekmektedir. Çünkü bu krizin tarafı olan tüm ülkeler zamanla bu işten zarar görmeleri söz konusu olacak, zira ekonomilerinde de nisbi bir bir entegrasyon söz konusu. En başta Körfeze mal nakleden uluslararası nakliye firmaları bu durumdan çok olumsuz etkilenecek. Çünkü BAE, ‘Katar’a mal götüren Katar’dan ayrılan gemi ve uçaklar bana uğrayamaz’ diyor. Birbirlerine ekonomik bağımlılıklarının bir örneği de BAE’nin doğalgazının yüzde 40’ının Katar’dan alıyor olması, ama Katar’ın gazı kesmesi söz konusu değil. Ülkemizin çıkarı, bu ülkeler arasında sorunun çözülmesi ve tüm KİK ülkeleriyle en az Katar gibi yakın ilişkilerimizin olmasında. Suudi Arabistan ve Bahreyn’in Katar’a yönelik son yaptıkları açıklamaların çözüm ümidini veren nısbi bir yumuşama başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
