Ne biçim soru?

- Ya şeriat, ya darbe.

Seç birini.

Yok yahu... Arada yüzlerce gri ton varken, ille de siyah, ille de beyaz demeye mecbur mu insanlar?

- İki kötü’den birini seç. Ya şeriat, ya darbe, haydi.

- Seçmem... Normal insanım ben.

- Ne demek normal insan? Kampını seç, mevzilen, ya bizdensin ya onlardan.

- Siz kimsiniz?

Onlar kim? Rahat bırakın insanları.

***

Yelpazeye bakarsanız 50 küsur siyasi parti var. Ama yarın seçim olsa zannedersiniz ki laiklik oylanacak... Cumhuriyet oylanacak... Atatürk oylanacak.

Ya da buyrun öbür tarafa: Din Devleti oylanacak.

Yapmayın bunu.

İnsanların siyasi tercihleri var. Onları iki bölümde kategorize etmeyin.

***

Demokratların laik olamayacaklarını, cumhuriyetçilerin de inançlı olamayacaklarını kim öğretti size?

Hangi kitapta yazıyor bu? Uydurmayın.

Meydanlarda “Ey millet, ben laik’im, bana oy ver” yahut “Ben inançlıyım, bana oy ver” deyip de kim seçim kazanabilmiş?

Bu argümanlar yeterli mi?

Yapmayın bunu.

Sosyal Demokratlar oruç tutamaz mı?

Tıpkı onun gibi, dindar insanlar laik olamaz mı?
- Uzatma haydi, birini seç... Ya şeriat, ya darbe.
- Seçmiyorum ulan.
- Seçeceksin...

Ya laiklik, ya dindarlık.
- Yapma, kafama vurma, adam gibi soru sor bana.

***

Lanet olsun.

Sevdiğim bir köfteci var. Matrak bir adam. Tabelasını değiştirmiş, Ergenekon Köftecisi yazmış.

Gidemez oldum.

Ama bakıyorum, içerisi yine tıklım tıklım.

Toplu protesto mu, yoksa ortak bir mizah çizgisi mi anlayamadım.

Bir de Son Darbe Büfesi çıktı. Gece yarısı iyi tost yapıyor.

Orası da tıklım tıklım.

Çok güldüm.

Biz neredeyiz, millet nerede? Acaba iş ve aş kaçıncı planda?