Nallı kuzu selam eder

PAZAR günü “kalp durduran hamburger”den hareketle kırmızı et propagandası yapmış biri olarak “et” üzerine bir yazı daha yazmaktan tedirginim aslında.

Haberin Devamı

“Psikopat bir etoburun güncesi” kıvamına gelmek istemem.

Fakat et cephesinden gelen haberler hiç de iyi değil.


Pazar günü öğlen saatlerinde NTV muhabiri bir kasaptan canlı yayın yapıyordu.


Haber başlığı: “Et rekora koşuyor”.


Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin sektör sorunlarını anlatırken, son bir yılda etin YÜZDE ALTMIŞ zamlandığını öğreniyoruz.


Etin kilosu 30 TL’yi buldu bulacak. Canlı hayvan ithalatı gündemde.


Bir başka haberde “İstanbul’un en büyük et tedarikçilerinden biri” olarak tanıtılan Mehmet Emin Arslan, “Kesecek hayvan bulamıyoruz. Yapılan
tespitlere göre Türkiye’nin küçükbaş hayvan adedi 350 bine düştü. Fiyatlar yakın gelecekte 50 TL’yi bulabilir”
diyor.

* * *

Haberin Devamı


Popülist duygu sömürüsüyle ifade etmek gerekirse: Millet eti ancak sucuk reklamında veya rüyasında görüyor, kilosu 50 lirayı bulursa marketlerin et reyonlarına müze gibi bakmaya gider artık!


Zam haberini gölgeleyecek bir endişemi de paylaşmalıyım.


İbrahim Yetkin
özellikle İstanbul gibi büyük illerde piyasadaki etin ancak yarısının denetlenebildiğini de söyledi.


Et fiyatı roketsel hareketler yapıyor.


Kilosu 30’u buldu, galiba geçiyor.


Adana’dan gelen kaçak kesim haberleri sıklaşıyor.


At izi eşek izine karışıyor.


“Nallı kuzu”
lar tehdit altında, meydanı boş parayı tatlı bulanlar acımadan kesiyor.


Hal böyleyken ben sizin yerinizde olsam, dışarıda emin olmadığım yerde et ürünlü bir şey yemem, eti de -tabii eğer alabiliyorsam- tanıdık kasaptan alırım.


1 yılda YÜZDE 60 zam ha?


Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanı
, nallı kuzu selam eder.


Elçiye zeval olmaz, vatandaş adına sormuş olayım kibarca
“Peki, nasıl olacak bu işler?”

 

Âşık Dertli der ki

Şeytan bunun neresinde

 

DEVLET Bakanı Hayati Yazıcı direnişteki Tekel işçileri için der ki “İşe şeytan karıştı”.

Herhalde akla hemen Âşık Dertli gelir ve o da der ki:

*


“Telli sazdır bunun adı/Ne âyet dinler ne kadı

Haberin Devamı

Bunu çalan anlar kendi/Şeytan bunun neresinde?

Boynuzu yok kuyruksuzdur/Ayağı da çarıksızdır

Dertli gibi sarıksızdır/Şeytan bunun neresinde?”

*


Bu türküyü, hükûmete baba metal grubumuz Pentagram’ın versiyonuyla armağan etmek isterim.

Bu kadar. Başka sözüm yok.

İyi günler, başarılar, aman şeytana meytana dikkat!

Yazarın Tüm Yazıları