Müzik yarışması ne işe yarar

Uzun zamandır Radyo D’nin şarkı yarışmasıyla meşguldük. Televizyonda epey tanıtımı yapıldı yarışmanın, belki kulağınıza çalınmıştır.

Bu nedenle katılım çok yüksekti. MFÖ’den Fuat Güner, Ferhat Göçer, Bir Zamanlar serisinin prodüktörü ve Radyo D program yapımcısı Hakan Eren, Bulutsuzluk Özlemi’nin efsane klavyecisi ve gazeteci Sina Koloğlu, DMC Genel Müdürü Samsun Demir ve naçizane bendeniz, uzun bir eleme sürecinden sonra beste ve ses kategorilerinin birincilerini belirledik. Beste Kategorisi Birincisi, "Yorgun Bir Bahar" adlı şarkısıyla Asım Gökmen oldu. Aynı kategoride Jüri Özel Ödülü’nü "Perişan Oldum"la Orhan Karaman ve "O Yar Nerede" ile Eda Mukannasgil paylaştılar.

Ses kategorisinde Ceynur Biçer ipi göğüslerken, Jüri Özel Ödülü Ezel (Emel Salık)’e gitti.

Aslında başlangıçta kafamızda Jüri Özel Ödülü vermek yoktu. Ancak sadece kategori birincilerini açıklayıp, cesaretlendirmemiz gerektiğine inandığımız kimi yarışmacıları görmezden gelmek içimize sinmedi ve 3 yarışmacıya Jüri Özel Ödülü vermeye karar verdik. Jüri üyeleri, birbirinin oyundan habersiz aynı adresleri gösterdiler.

Eser sahipleri ve yorumcular ödüllerini geçtiğimiz hafta yapılan sade bir törenle Ferhat Göçer’in elinden aldılar. Tabii asıl ödülleri, DMC tarafından kendilerine yapılacak single CD olacak. Belki ondan da önemlisi Doğan Grubu radyolarında şarkılarının rotasyona girmiş olması. Şarkılara gelen istek telefonları ise jüri olarak bize verilmiş bir ödül oldu, onu da ekleyeyim.

Bu konudan söz etmemin asıl nedenine gelecek olursak; malzemesi Türkçe müzik olan bir radyo kanalının önderliğinde, bir arada olmaktan gurur duyduğum bir jürinin seçimiyle, popüler müziğe yeni besteciler ve yorumcular kazandırmak başlı başına bir mutluluk kaynağı benim için. Lakin onun da ötesinde, adı şarkı yarışması olan ancak müziği, kitleleri ekran başına toplamak için araç olarak kullanan televizyon şovlarının arasında Radyo D’nin mütevazı şarkı yarışmasının duruşu itibarıyla alkışı hak ettiği de ortada.

İstisnalar kaideyi bozmaz, hayatı müzik olan ve büyük umutlarla sözünü ettiğim televizyon yarışmalarına katılan onca genç insanın şevklerini iki satır reyting uğruna acımasızca kırdılar ne yazık ki.

AJDA’NIN AYIBI

Geçtiğimiz haftalarda Radikal Gazetesi müzik yazarı, onu geçtim Türk popüler müziğinin ayaklı tarihi Naim Dilmener’in bir kitabından söz etmiştim. Naim Ağabey’i tanıyanlar tanır bu memlekette, yaşayan en iddialı Ajda Pekkan hayranlarından biridir. Hatta o kadar hayrandır ki kendisine, bir Ajda Pekkan albümü yazarken objektif olamayacağını dahi itiraf eder yazısında.

Bu sevgisi bir kitap yazmasına neden olur ve "Hür Doğdum Hür Yaşarım-Ajda Pekkan Kitabı"nı tamamlar. Doğal olarak kitabı okuması için Ajda Pekkan’a gönderir. Muazzez Ersoy, Muazzez Abacı, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Hülya Avşar gibi starlara klip yönetmenliği yapan Ayşe Ersayın okur kitabı ilk önce. Ve çok heyecanlanarak Naim Dilmener’i arar, kitabın Süperstar’a yakışır bir kitap olduğunu söyler. Bunu duyan Ajda Pekkan, "Ayşe beğendiyse benim için tamamdır" diyerek kitaba bir de önsöz yazmak ister.

Ne olursa bu önsöz yazma sürecinde olur ve Süperstar Ajda Pekkan aniden ağız değiştirerek "Ben bu kitabın yayınlanmasını istemiyorum, eğer yayınlarsanız toplatma kararı için mahkemeye başvuracağım" der. Kitap yayınlanır, Ajda Pekkan da toplatma kararı aldırmak üzere mahkemeye başvurur. Peki sonuç? Mahkeme ilk celsede toplatma kararı almanın gerekli olmadığına karar verir.

Kıssadan hisse: Naim Dilmener’i Naim Dilmener yapan müzik ve müzik tarihi bilgisinin de ötesinde iyi niyeti ve samimiyetidir aslen. Bu adam Ajda Pekkan’ı aşkın en kör haliyle sever. Ajda Pekkan’sa on yıllardır bu halkın kendisine bahşettiği süperstar tahtında oturmaktadır. Ancak 20 yıldır müzik işinin içinde olan bir yazar olarak gönül rahatlığıyla söylebilirim ki; o tahtın hakkını verememektedir.
Yazarın Tüm Yazıları