Müzik ve yazlık

Ses çoktu azdı diye kavga çıkmadan ben sizi uyarayım.

Yıllardır bu iş bir prensibe bağlanabilseydi kuralsızlık kural haline gelmezdi.

Peşinen söylüyorum.

Bu yaz akıllı olun.

Ne işletme sahiplerinin hakkı yenmeli, ne resmi otorite zedelenmeli, ne de üçüncü şahıslar rahatsız edilmeli.

Çok mu zor?

***

Müşteriler otururken bir müzikhole baskın yapmak, iyi bir yöntem değil.

Ama sizler de sabahın körüne kadar karşı sahilleri dandun inletmekten vazgeçmelisiniz ey işletme sahipleri...

Müzik başka, gürültü başka.

İnanmazsanız, müşterileriniz arasında bir oylama yapıp sorun bakalım: Çoğunluk acaba ne tür bir müzik istiyor.

***

İstanbul, eğlence merkezidir.

Kabul.

Turizm beldesidir.

Kabul.

Tarih ve doğa şaheseridir...

Aşk şehridir İstanbul.

Kabul.

Onu elbette ki müzikle süsleyin.

Ama şehrin göbeğinde elde ettiğiniz bu nimetlerin kıymetini bilin. Ekmek teknenizi tehlikeye atmayın.

Yüzlerce de çalışanınız var. Ses ölçümünde mutlaka makul bir nokta bulmalısınız.

***

Çoğunu tanırım.

İstanbul Müzik Dünyası, eskiye nazaran daha kültürlü, daha görgülü, daha tahsilli terbiyeli, çok daha sorumlu insanların yönetimindedir.

Öyleyse, 3-5 tane yamuk işletmeci yüzünden siz niye mağdur olacaksınız?

Kaldı ki İstanbul’un rengisiniz siz...

Müziksiz İstanbul olur mu?

Müziğe devam arkadaşlar. İsterseniz 24 saat devam.

Ama gürültüye paydos.

Devletin müdahalesine, lütfen bu yaz fırsat vermeyiniz.

Bu problemi kendiniz çözünüz. Yoksa Oktay Ekşi’nin takipçiliğinden kurtulamazsınız.

Ve biz de sizi savunamayız.

Söylemedi demeyin.