Mutlu çift olmanın sırları

Haberin Devamı

Kadın ve erkek... Ne birbirinden kopabilir ne birlikte yapabilir. Ama her şeye rağmen evlenir. Bir masal bazen bir evlilikle kabusa dönüşebilir ya da sonsuza dek devam edebilir. Mesela İzmir! Geçen yıl 31 bin 756 kişinin evlenmiş İzmir’de, 11 bin 149 kişi ise boşanmış. İzmir bu boşanma hızında birinciliği kimseye bırakmaması ayrı bir konu da… Peki boşanmak mı doğru yoksa yuvayı devam ettirmek mi? İşte bu hafta tam da bu işin uzmanı İzmir’de. ABD Hiebert Enstitüsü Başkanı, kendi alanında duayen olarak tanınan William J. Hiebert... Hiebert, 40 yıldan bu yana ABD’de ve dünyada evlilik terapisti yetiştiriyor. Kitaplar yazıyor. Hiebert’in Türkiye’nin en çok boşanan şehri İzmir’de Yaşar Üniversitesi’nde ruh sağlığı uzmanlarına yönelik başlatılan sertifika programında evlilik terapisti yetiştireceğini duyunca koşa koşa gittim. Çünkü sağım solum hep bu dertten muzdarip. Eminim herkes kendi ilişkisinden kendi evliliğinden bir parça bulacak bu röportajda. Belki çoğu ilişkide bir dönüm noktası da olacak. Belki de Hiebert’in yetiştirdiği terapistler İzmir’in bu boşanma hızının inmesine katkı da sağlayacak? Bu arada Hiebert’i sorarsanız eğer; o hiç evlenmemiş!

Haberin Devamı

Mutlu çift olmanın sırları

İzmir Türkiye’nin boşanma oranı en yüksek kenti. Dışarıdan baktığınızda siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir Türkiye’nin San Fransisco’su denir. Ben de bunun doğru olduğunu inanıyorum. Amerika’da da bazı yerlerde çok geleneksel aileler görüyoruz. Büyük ülkelerin bazı bölgeleri arasında böyle değişiklikler olur. İzmir Amerika’daki ailelere biraz daha benziyor. Belki Türkiye’nin doğusunda, daha geleneksel yapıların olduğu, ataerkil ve çok eşli aile yapılarında düzen daha farklı. Ama İzmir’deki yaşama baktığım zaman biraz daha bize benzer görüyorum.

Amerika’da çiftler aileler uzun yıllardır terapistlere gidiyor. Türkiye’de durum nasıl? Bu alışkanlık oluşmaya başladı mı?
Toplumun bilinçlenmesi ve farkındalık kazanmasıyla ilgili bir şey. Ben hep “Şükürler olsun ki Oprah var” derim. Oprah Winfrey TV şovlarında bu konuyu çok gündeme getirdi. Sadece magazinsel değil ama toplumu bilinçlendirmek ve doğru yardımı almak anlamında o kadar reklamımızı yaptı ki! İnsanlar aile ve çift terapisti konusunda bilinçlendi. Sizin de daha çok Oprah’lara ihtiyacınız var. Terapistlerin de gazetecilerle, televizyoncularla, şov programlarıyla daha çok bu konuyu gündeme getirmeye ihtiyaçları var. Türkiye şu an bizim 1950’ler 1960’lara daha çok benziyor. O zaman da biz de erkekler terapiye gelmek istemiyorlardı. “Kimse bana ailemi nasıl yöneteceğimi öğretemez. Bana akıl veremez. Benden başka kimse bunu bilemez” derlerdi.

Haberin Devamı

Problem küçükken destek
Peki terapiste gitmek için doğru zaman nedir? Çiftler ne zaman terapiste giderse ilişkiyi kurtarabilir?

Aynı konuda tartışmalar başladığı zaman.. Sürekli olarak kendini tekrar eden, çözümlenmeyen bazı sorunlar bir döngü halini alırsa... Çözümlenmediğini görüyorlarsa, daha fazla uzatmadan terapiye gitmeleri gerekir. Çiftin arasında bir sıkışma var ve o giderilemiyordur. O sıkışıklıklar birikirse gittikçe kronikleşir ve çözülmesi daha da zorlaşır.

Doğru terapist nasıl seçilir? Terapiste giden ve “Ayrılın” denilen çokça örnek var duyduğum...
 İlişkiler üzerine çalıştığımız için bizim odak noktamız ilişkidir çift değil. Kimseye “Boşan” ya da “Boşanma” demeyiz. Onların ilişkilerine yardımcı oluruz. Türkiye’de aile terapisi çok yeni ve terapistler genellikle bireyler üzerine uzmanlaşmış kişiler. Çiftler ve ilişki üzerine değil. Bireysel terapi eğitimi almış kişiler ilişkiden ziyade kişilere odaklanıyorlar. Yönlendirme yapmak zaten etik değildir. Amerika’da bunu yaparlarsa ceza alırlar. Eğer terapiste gidiyorsanız ve size “Boşanın” diyorsa bu kişi iyi bir eğitim almamıştır. Aile terapisti değildir.

Haberin Devamı

Evlilik öncesi programlar ve danışmanlık almak yarar sağlar mı?
Evlilik öncesi danışmanlığın araştırmalar sonucu faydası olduğu görülmüş. Türkiye’de de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın girişimi var. İşe yarıyor ama çiftler gönüllü olursa faydası var. Zorlama ve mecburiyetten yapılıyorsa bir anlamı kalmıyor.

Mutlu evliliğin ipuçları
Başarılı ve mutlu evliliğin sırrı var mı?

Evlilik yaşı çok önemli. 18-26 yaş arası yüksek riskli bir dönem. Ergenlik yaşı 22 kabul ediliyor. 100 yıl önce 18’e yetişkin deniyordu, ama şimdi değişti. Çiftlerin evliliğe girmeden, kendilerini tanımaları, evliliğe hazır olmaları son derece önemli. 26 yaş sonrası evlilikler daha çok mutluluk getirir. İkinci unsur da beklentiler... İnsanların evlilikle ilgili yanlış beklentileri oluyor. Evlendiğiniz zaman yüzde yüz her konuda anlaşmanız gerektiği gibi bir inanış var. Amerika’nın ünlü aile terapisti Gottman uzun yıllar süren araştırmalar yaptı. Araştırmadan çıkan bir sonuca göre; çiftler evlilikteki konuların yüzde 30’unda anlaşabiliyorlarsa mutlu olabiliyorlar. Yani yüzde 70’inde anlaşmak zorunda değiller. Önemli olan farklılıkları kabul edip, o farklılıklarla mutlu evliliği oturtabilmek. Onu öyle kabul etmek... Her seferinde onunla ilgili bir özelliği sorun olarak tekrar tekrar getirdiğinizde mutlu olamıyorsunuz. Onu öyle kabul ettiğinizde mutlu olabiliyorsunuz. Bir de çiftler, “Anlaşamazsak bile bizim ilişkimiz çok değerli” diye düşündüğünde başarılı olur. Çok farklılıkları olabilir, ama birbirlerinin bu farklılıklarının tadını çıkarabilirler.

Haberin Devamı

Mutlu çift olmanın sırları

Aşkla evlilik arasındaki ilişki
Evliliklerin 5-10-15’inci yılları tehlikeli denir. Doğru mu? Kaçıncı yılda evlilikler bitiyor?

Biten evliliklerin yüzde 45’i ilk yedi yıl. Yüzde 20 civarı da çocuklar evden ayrıldığında. Yani 17-20 yıllık evliliklerde...

Aşkla evlik arasında ilişki var mı? Aşk bitince evlilik de biter mi? Böyle bir ömür biçebilir miyiz?
İnsanlar romantik duygularını kaybedebilir, ama hayatta paylaştıkları başka şeyler artar. Başka bir sürü daha iyi sebepleri olabilir evliliği devam ettirmek için... Arkadaş oldukları, ortak bir hikayeleri oldukları gibi sebepler... 50-60 yıl evli olan çiftler var. Bu onlar birbirlerini ilk gördükleri gün gibi aşık oldukları için değil.

Haberin Devamı

En çok ayrılma sebepleri
Çiftler en çok hangi sebeplerden ayrılmak istiyor?

Kavga ettikleri için... Başka aşk yani aldatma ve ilk çocuğun doğumundan sonraki sorunlar. Çocukların okul sorunları da olabiliyor.

Daha iyi, mutlu evlilik için tavsiyeniz?
Özellikle çocuklar sebebiyle birbirine zaman bulamayan çiftlere... Flört geceleri olsun. Çıkmaya devam ederlerse o zaman ilişkilerini canlı tutacaklardır. Herhangi bir sebepten iş gibi birbirine zaman ayıramayan çiftlere de bunu öneriyoruz. Haftada bir akşam baş başa bir şey yapmak. Konuşmanın içeriği de önemli. Çocuklardan, işten güçten bahsetmeden. Kavga etmeden. Güzel şeyler konuşup plan yaptıkları bir gün olsun.

Ne durumda evlilik kurtarılamaz? Mesela bir üçüncü kişi, şiddet, alkolizm gibi?
Bunların hiçbiri otomatikman evliliği bitirmez. Pek çok bir başka aşk ilişkisi yaşayan ya da alkol ve benzeri problem yaşayan çiftin evliliği devam etmiştir. Eğer istiyorlarsa, bunlar düzelebilir. Önemli olan zorluğu yenmeyi istemek. Zamanında profesyonel bir destek alınırsa, problemler o aşamaya gelmeden çözülebilir. Ama sadece tek taraf değil iki taraf da istemeli.

Mutlu çift olmanın sırları

Boşanmayı erkekler namus meselesi yapıyor
Bir de boşanma aşaması var. Türkiye’de cinayete varan olaylar oluyor boşanma sürecinde. Genelde erkekler boşanmayı kabullenemiyor. Boşanma aşamasında yapılacak şeyler var mı?

Boşanırsanız namussuz kabul edildiğiniz için bazı yerlerde namus meselesi yapılıyor. Namus büyük, önemli bir sorun. Evliliğe, boşanma sürecine ahlaki anlamlar yükleniyor. O yüzden boşanmanın arkasında şiddet olayları ve erkeğin özellikle kabullenememesi geliyor. Boşanma meselesinin gurur, onur, namus, şeref meselesine dönüştürülmesi şiddeti artırabiliyor. Amerika’da da boşanmanın namussuz olmamakla ilgili olmadığını kabul ettirmek 100 yılımızı aldı diyebilirim. Şimdi sizde de kadınların bıçaklanmaları, öldürülmeleri de boşanmanın böyle algılanmasından kaynaklanıyor. Biz bu yargıyı değiştirebildik. Sizde de bu noktadan hareketle değişim ve dönüşüm zaman içinde mutlaka gerçekleşecektir. Namus kültüründe “Sen benim gururum ve namusumu zedelersen ben seni öldürmek zorundayım, başka seçeneğim yok” diye düşünülüyor. “Bu acıya başka türlü katlanmam mümkün değil” düşüncesi. Büyük bir kültür uçurumu. Bu Amerika’nın farlı bölgelerinde de olabiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları