Mutfak sevdalısı adamlar

Deniz Alphan’ın Boyut’tan çıkan “Mutfakta Erkek Var!” kitabı hayatın farklı köşelerinden 28 erkeğin mutfak macerasını anlatıyor. Hikayeleştirilmiş yemek kitaplarının en güzellerinden biri...

Haberin Devamı

Ressam Murat Morova Üsküdar’da üç katlı, büyük, eski, ahşap bir evde üç kuşak bir arada yaşayan, Gürcü, Çerkez, İstanbullu ve Rumelilerden oluşan tam karışık bir İstanbul ailesine doğmuş.
Kadın nüfusunun ağırlıkta olduğu 18 kişilik evde öğle yemeği sırasında sofraya oturulur ve “Ah! Ne şahane şeyler pişirdik. Ay, ne de lezzetli olmuş” derken, sohbet “Akşama da ne yapılacak?” diye devam edermiş.
Haliyle Morova’nın kafasında tatlar, kokular ve lezzetler bir hayat biçimi olarak kalmış. Yoksa öyle “Aman anneannem ne pişiriyor, gideyim de bakayım” gibi keyifleri olduğundan değil.
Ne zaman ki yıllar geçip sırasıyla anneanneyi, sonra da anneyi kaybedip yalnız bir erkek olarak tek başına yaşamaya başlamış, arada çocukluğunun mutfağına tuhaf bir özlem başlamış.
Bir hatıraya sadakat noktasında “Ah! Ne güzel yapardı anneannem onu. Ayy annem onu ne güzel pişirirdi” diye hatırladığı şeyleri ucundan kıyısından yapmayı düşünmüş.
Uyduruk kaydırık hatırladığı şeyleri yapmaya başlamış. Bir yemek kitabında onların yemeklerine benzer yemeklere rastlayınca “bunu deneyeyim” duygusuyla başlamış yemek serüveni.
Şimdi çoğunlukla Osmanlı yemekleri pişirdiğini çünkü bu tür yemekleri becerebildiğini söylüyor.
“Bilmem ne usulü beef Stroganoff bilmem, öyle bir tadım yok. Biraz işin aristokrat ve Osmanlı yanına merakım var” diyor. Bir de bunun tam tersi olan Anadolu tarzını da çok sevdiğinden bahsediyor. Güzel sıcak tarhana çorbaları yaptığı zaman, onları bakır kaselerde tahta kaşıklarla sunuyor. Kaba saba sinilerin üstünde peynir çıkartmak, onları otlarla karıştırmak Morova’yı cezbeden, hoşuna giden şeyler.
“Galiba fazla yerelim” diyor, “Arkadaş çevremde damak zevkim uyuşmayan, Batı tarzı yemeğe düşkün olanlar da vardır. Eğer onları eve toplayacaksam kimsenin itiraz etmeyeceği İtalyan usulü güzel bir makarna yaparım. Onun yanına da bir çanak bol salata koyarım, bir de şarap açarım, bunları da böyle savarım.”
Çoğu zaman kendi için pişiriyor. Bu yemek konusunun biraz da kendi egosunu beslemekle ilgili olduğundan söz ediyor. Kitap okumalar, film seyretmeler onu lezzet dünyasına çok çekiyor. Mesela... Osmanlı tarihiyle, geçmiş hayatla ilgili bir kitap okurken birden etrafında bir aura beliriyor, kalkıp güzel ayvalı bir et pişiriyor.
Deniz Alphan’ın Boyut Yayıncılık’tan çıkan yeni kitabı “Mutfakta Erkek Var!”ın tanıtım kokteylinde servis edilen ayvalı et beni Morova’nın kitaptaki hikayesine götürdü.
Kitapta Morova gibi, hayatın değişik alanlarından, yerlerinden ve dönemlerinden 28 erkek mutfağa giriyor, “Erkekler kadınlar kadar iyi aşçılar mı?” sorusunu bir kez daha ister istemez sorduruyor.
Kitaptaki erkeklerden bazıları profesyonel aşçılar gibi yemek yapıyor, kimi günün yorgunluğunu üzerinden atarken lezzetli sofraları sevdikleri ile paylaşmak için mutfağa giriyor.
Kitapta yemekler üzerinden Fer-zan Özpetek’ten Ali Poyrazoğlu’na, Mehmet Y. Yılmaz’dan İsmet Berkan’a, Görgün Taner’e, Tuğrul Şavkay’a 28 erkeğin hayatına, bazen çocukluğuna, temelde hikayesinin bir bölümüne inerken satır aralarında 100’den fazla yemek tarifine ulaşabiliyorsunuz.
Yemekle ilgili olun, olmayın, okumaktan zevk alacağınıza kuşku yok.

Yazarın Tüm Yazıları