Müslümanlığımla yarışamazlar

Güncelleme Tarihi:

Müslümanlığımla yarışamazlar
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 1997 00:00

Haberin Devamı

İmam hatiplerle dayanışma içindeki vakıf ve dernek yöneticilerini kabul eden Cumhurbaşkanı Demirel, ‘‘Kimse benimle Müslümanlık yarışına girmesin. Cumhurbaşkanı olmasaydım analarını ağlatırdım'' diyerek, RP'yi sert bir dille eleştirdi. Demirel, Erbakan'ın, ‘‘inanan-inanmayan'' ayrımının Türkiye'yi uçuruma götüreceğini de söyledi.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, katıldığı bir toplantıda RP'yi sert bir şekilde eleştirerek, ‘‘Kimse benimle Müslümanlık yarışına girmesin'' dedi. ‘‘Cumhurbaşkanıyım, durumum müsait değil. Olsaydı, onları analarından doğduğuna pişman ederdim'' diyen Demirel, İslamı siyasete alet edenlerin imam hatiplere de, dine de kötülük yaptığını belirtti. Demirel'in bu eleştirilerini geçen çarşamba günü imam hatip okullarıyla dayanışma içinde olan vakıf ve derneklerin yöneticilerini kabulü sırasında yaptığı belirtildi. Cumhurbaşkanı'nın, basına kapalı olan toplantıda, 8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda tavizsiz konuştuğu belirtildi. Demirel, isim vermeden Erbakan'ı dini siyasete alet etmemesi konusunda zaman zaman uyardığını vurgulayarak, ‘İnanan-inanmayan ayrımının Türkiye'yi uçuruma sürükleyeceğini' defalarca söylediğini kaydetti.

ÇOK KIZDI

Demirel, Taksim'e cami yapılması için 17 yıl önce kararname çıkardığını, bu sırada gürültü kopmadığını belirtirken, şöyle konuştu: ‘‘Ama siz bunu fetih gibi sunar ve gider orada çadır içinde namaz kılarsanız, tabii ki bir şeyler diyecekler olur. Ben bunları hep söyleyip gelmedim mi? Burası neresi? Bu ülkede namaz kılamadım diyen mi var? Camiye, Kuran kursuna bir şey diyem mi var? Türkiye'de 5 bin 500 Kuran kursu var. Bunların 2 bin 500'ü hurafe ile uğraşıyor. Buna sessiz mi kalınsın Allah aşkına? Bundan hepimiz rahatsız olmalıyız. İtiraz Kuran'a değil; onu siyasete alet edenedir. Bu ülkede Müslamanlığa karşı hiç kimse hiçbir şey yapamaz. Buna ne devlet ne de halk izin verir. Ama Müslümanlığı siyasi amaçlarla kullananlar olursa, bundan İslam zarar görür.''

CAHİLLER...

Demirel, ‘devletin din düşmanı gibi görüldüğünü' söyleyen bir konuşmacıya cevap verirken daha da sinirlendi ve ‘‘Ben size diyorum ki; dinimizi istismar edenlere karşı dikkatli olun. Devlet dine düşman değildir. Böyle söyleyen cahiller varsa, onları uyarmak, bu cehaletten kurtarmak lazım'' dedi.

DUDAKLARIMI YİYİYORUM

Demirel, bazı imamları da, ‘‘Vatandaş camiye namaz kılmak için gidiyor. İmam onun karşısına geçip günlük gazeteleri okuyup, ne aklına geliyorsa, konuşuyor. Böyle şey olur mu? Bu cemaati bölmez de ne yapar?'' sözleriyle eleştirdi. Demirel sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Kimseyle Müslümanlık yarışına girmem. Çünkü ben Cumhurbaşkanı'yım. Durumum müsait olsa bu yarışa girerim ve onları anasından doğduğuna pişman ederim. Ben her gün kendimi sıkıyor, dudaklarımı yiyor susuyorum. Bunu daha fazla suiistimal etmemek lazım.''

Cumhurbaşkanı, 8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda tavizin söz konusu olmadığını da gösterdi. Demirel, 8 yıl kararının 28 Şubat'daki MGK toplantısı öncesinde, 1995'in Mayıs'ında yapılan 15'inci Eğitim Şûrası'nda alındığını hatırlattı ve bu kararın mutlaka uygulanacağını ifade etti.

Cennete biletkesiyorlar

Cennete bilet kesiyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. O kadar imam hatip açtım diye, düşün peşime dedim mi? Bu okulların büyük çoğunluğu benim zamanımda açıldı. Ama bugün sanki bir partinin güdümünde gibi. Buna kimse müsaade etmemeli. Bu okullara maalesef siyaset sokuldu. Bunun yapanlar bu okulların düşmanıdır.

Bu okullar kapatılabilir

Benim açtığım okullarda, beni bir partinin tişörtünü giyen gençler karşıladı. Bu okullardan ellerini, eteklerini çeksinler. Eğer onlar bu okullara girmeselerdi böyle olmazdı. Bunu sürdürürlerse; size bir şey söyleyeyim mi, bu okullar kapatılır bile. Devlet kendisine düşman fikir yetiştirtmez.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!