Müslüm’ü çıkarmak 10 yıllık hayalimdi

Özer, ‘Bu benim 10 sene önceki hayalimdi ama o zaman çıkarsam millet çok yadırgardı’ diyor.

Ben mimarım, aslında şehir planlamacıyım. Böyle bir sektöre girmek gibi bir derdim yoktu. 20 sene önce Ankara’daki yeri açarken kitap, kaset satayım, çizim yapayım, insanlar da gelsin bir köşede bir şeyler yiyip içsinler diye düşünmüştüm. O dönem Ankara’nın üçüncü barıydım. 10 sene devam ettikten sonra binayı yıktılar ve yerine çirkin bir apartman diktiler. Sonra İstanbul’a geldim ama sadece dekorasyon yapmayı planlıyordum.

- Ama eğlence sektöründen uzak kalamadınız...

Ekonomik krizde battım. Bir gün bir arkadaşım aradı, buradan bahsetti. Ben de görünce beğendim ve 10 sene önce burada başladık.

- 10 senedir birçok ünlünün geldiği ve yine birçok ünlü sanatçının çıktığı yer burası, ama gizemini de koruyor...

Basına çıkmıyoruz da ondan. Buraya gazeteci girmez, gazetecilerin buraya tavrı böyle zaten. Hepsini tanıyorum, onlar da geliyorlar eğlenmeye. Her dakika göz önünde eğlenilmez. İnsanların özelini rahat hissederek eğlenmesi lazım. Ben herhalde onu sağladım burada. Herkes burada istediği gibi eğleniyor. Bayılana kadar eğlenebiliyor ya da istedikleri ruh halinde olabiliyorlar. Ama tabii ki sokağa karışamıyorum, sokakta girip çıkarken gazeteciler çekebilir. Onu da yapmıyor çocuklar. Kavga gürültüyle olmadı bu. Burası herhalde Türkiye’de kapısında bodyguard olmayan tek yeri. Biz ‘Sen giremezsin, sen girebilirsin’ modeli bir bar değiliz. Kapı açık, isteyen girer.

- Kimler giriyor peki?

Bizim yelpazemiz çok geniş. Buraya 18 yaşındakiler de geliyor, 68 yaşındakiler de... ‘Hedef kitleniz kim?’ diye sorarlar ya. Ben buna inanmıyorum. Bir kitleyi hedef alırsanız, o kitle gitti mi yeni kitle ararsınız. Ben burada kendime göre bir şey yapıyorum, kendi sevdiklerimi yapıyorum. O da birilerine uyuyorsa, uyan insanlar geliyor.

HER GÜNÜN MÜŞTERİSİ AYRI

- Farklı kılan başka neler var Eylülist’i?

Burada hep iyi müzik oldu, bence bu çok önemli. Ben hiç tarza bakmadım aslında. Müzisyen tarzında iyiyse, tarz hiç önemli değil. Burada ben hep müziği ön plana çıkardım. Ankara’daki barda müzik yoktu ve herkes bana geliyor gibi olmuştu. Burada herkes müziğe gelsin istedim. Buraya gelen müzisyen de pek gitmez. Müzisyenlerin vitrini gibi burası. Rahat çalıyorlar, rahat prova yapıyorlar. Her günün müşterisi de ayrı. O yüzden müzik üzerine kurulu bir yer.

- Altı gece canlı müzik var değil mi?

Pazartesi Serdar Şensezgin ve grubu, salı Ali Erenus, çarşamba Sefarad, cuma Grup Hollymood, cumartesi Sarper Semiz ve grubu çıkıyor. Perşembeleri de bir gecelik konserler olacak. Geçtiğimiz hafta Müslüm Gürses çıktı. Niran Ünsal, Kubat ve Romalı Perihan çıkacak gelecek haftalarda.

- Müslüm Gürses’i çıkarmak sizin fikriniz miydi?

Müslüm Gürses’i çıkarmak benim 10 senelik hayalimdi, ama kanal bulamıyordum. Ancak kanal bulunabildi. Zaten 10 sene önce çıkarsam millet çok yadırgardı. Ben 10 sene önce kapanış müziği olarak Orhan Gencebay’ın ‘Ya Evde Yoksan’ını çalıyordum, o parça şimdi meşhur oldu. Ben sanırım bazı şeyleri erken yapıyorum.

- Gazetelerde ‘Müslüm Baba entel barında’ olarak yer aldı bu konser...

Ben aslında Müslüm Gürses’in çıkacağını duyurmadım. Sadece Müslüm’ü sevdiğini düşündüğüm tanıdıklara haber verdim, ama bir şekilde basına çıktı. Herkes çok memnun kaldı, buna Müslüm Gürses de dahil. Herhalde tekrar çıkacak.

Özel perküsyon dersleri

Eylülist’in birinci katı mahalle barı havasında. İkinci kat canlı müzik katı. Üçüncü kat ise doğum günleri, evlilik yıldönümleri gibi özel kutlamaların yapıldığı özel salon. Eylülist’te ayrıca her pazartesi-salı İstanbul Drum Circle perküsyon öğrenmek isteyenlere ders veriyor.