GeriSeyahat Mumbai, Güneş’e şükran sundu
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mumbai, Güneş’e şükran sundu

Mumbai, Güneş’e şükran sundu

Geçen pazartesi Mumbai’de Güneş’in Yengeç Dönencesi’ne girmesi ‘Uçurtma Festivali’yle kutlandı. Hindular, karanlıktan aydınlığa, cehaletten bilgiye geçiş için Güneş Tanrı’ya şükranlarını sundu. Mumbai’de yaşayan Gülşah Konak Robertson izlenimlerini yazdı.

Gecenin lacivert karanlığında ardı ardına ses bombaları patladı. Yer belirleme fişeklerini kuyruklu füzeler izledi. Balkondan baktığımda sokak başlarında ateşler yanıyordu. Başka bir ülkede olsa iç savaş çıktığını düşünüp telaşlanırdık. Mumbai’deydik, “festival olmalı” diye geçiştirdik. TV izlemeyi sürdürdük. Tüm gece fişekler, sokaktaki şen kahkahalar devam etti.

EN ŞİİRSEL SİMGELER

Meğer ‘Makar Sankranti / Uçurtma Festivali’ymiş. Güneş’in Yengeç Dönencesi’ne girdiği gün kutlanırmış. Her doğa olayına anlam yükleyen Hindu dini dönenceyi kaçırmamış. “Karanlıktan aydınlığa, cehaletten bilgiye, ışıltılı hayata başlama” festivaline dönüştürmüş. 14 Ocak’ta Türkiye kışı yaşarken, Mumbai’de hasat zamanı. Bu nedenle Makar Sankranti en önemli kutlamalardan biri olmuş. Hasatta herkes en güzel elbiselerini giyer, ‘bolluk, bereket’ için yemekler dağıtılır, fukaralar hatırlanır ya... Mumbai’de buna bir de uçurtma eklenmiş. Uçurtma deyip geçmeyin, güneşe yakınlık, kırılganlık, ulaşılmazlık gibi pek çok şeyin simgesi...
Festivalin önemini sabah pazara giderken önünden geçtiğim tapınak sokağının kalabalığından anlamalıydım. Genelde iki inek, bir teyze, kasımpatı satan bir amcayla karşılaştığım kaldırım ailelerle dolmuştu. Çıplak ayaklı çocuk dilenciler artmıştı. Çantama, elime dokunup su, yemek için çığrıştılar. Tapınak bekçisi “hayt, huyt” deyince kaçıştılar. Tapınak kapısında hayırseverler erzak dağıtıyordu.

Mumbai, Güneş’e şükran sundu

HER YERDE UÇURTMA

Erzak kapışmayanlar, yani tuzu kurular çoktan uçurtmalarını almıştı. Yılbaşında cam süsü, Işık Bayramı’nda yanar söner ışık, Fil Başlı Tanrı Bayramı’nda fil başlı tanrı satan pazardaki kulüye bu kez uçurtmalar sıralanmıştı. Üç çıta ve gazeteden uçurmalar 50 Rupee (1 TL) gibi el yakan fiyattan satılıyordu. Herkes çatılarda, meydanlarda uçurtmasını havalandırmıştı.
Akşamüstü Arap Denizi sahiline yürüdüm. Bodrum’un mayıs sonu sıcaklığı vardı havada. Rüzgâr hafif esiyordu. Kilise bahçesinden geçip otobüs durağında eve gitmek için bekleyenlerin arasından geçtim. En olmayacak yerde uyuyan köpekler ve insanların üzerinden atlayıp, ‘tuktuk’lardan kaçarak ılık kumlara vardım. Deniz çekilmiş, güneş
batmak üzereydi. Eskiden ‘bagwan’ şimdilerde ‘iş osho’ olarak anılan beyaz sakallı, 90 Rolls Royce otomobilli gurunun giysisi rengindeydi ufuk.
Ne yazık ki güneş hava kirliliğinden denize batamıyor, puslu, kavuniçi
toz bulutu ardında kayboluyordu. Bu arada kumları, denizi, gökyüzünü, bulutları öyle etkileyici şekilde boyuyordu ki, o anda yanınızdaki herhangi birine umarsızca âşık olabilir, el ele denize doğru koşabilirdiniz. Ellerinde derme çatma uçurtmalar, kızlar kıkır kıkır. Erkekler gürültücü. Babalar çocuklarıyla yükseklerdeki uçurtmaların iplerini çekiştiriyor. Her mutlu aile ortamında mutlaka bir çocuk ağlar. Burada da hıçkırıklar duyuluyor. Anneler kuma çömelmiş, portakal geveliyor. Mumbai halkı yüzmeyi bilmez; ılık, tuzlu ve sakin denizin kıyısında yürüyorlar. Sariler ıslanmış, batan güneşle ışıl ışıl bir yanıp bir sönüyor işlemeler. Haşlanmış mısır, renkli gazoz, boncuk gibi kırmızı ve oracıkta kavrulmuş kabuklu nohut, ‘naylon sev’ adında kavrulmuş şehriye gibi abuk subuk ama leziz şeyler yiyorlar. Bembeyaz dişleriyle gülüyorlar. Kum ayaklarıma yapışıyor, uçurtma iplerine takılıyorum. Ne tarafa gitsem, ordan burdan kriket topları savruluyor. Çok uzakta Güney Bombay’a giden köprünün ışıkları yanmış, gün yavaş yavaş kavuniçi, turuncu, mango sarısı renginden azur, alacalı bordo ve gece mavisine, Krishna tonuna dönüşüyor.
Güneş, Yengeç Dönencesi’ne bütün haşmetiyle girdi bu yıl da. Kim bilir
kaç şair, fotoğrafçıyı mutlu etti. Şimdi yerini Türk bayrağındaki hilale bırakıyor. Bir kere daha Mumbai’de gün geceye böyle kavuşuyor...

False