Mührün yeri Topkapı Sarayı'dır

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Murat Bardakçı, sorumlu, devletini, tarih bilincini savunan bir gazetecilik örneği sundu bize.

‘‘Abdülhamid'in mühürlerini biz alalım’’ adlı yazısında, Paris'te yapılacak bir açık artırma konusunda hepimizi uyardı:

‘‘Sultan Abdülhamid'in özel eşyaları, Paris'te yarın yapılacak açık artırmayla satışa çıkarılacak. Göz kamaştırıcı yüz küsur eşya arasındaki üç adet mütevazı parçanın yabancıların eline geçmemesi gerekiyor. Bunlar hükümdarın özel mühürleri... Türkiye'nin presztiji olan bu eski devlet mühürleri Türkiye'ye geri gelmeli.’’

İnanıyorum ki, Murat Bardakçı'nın mühürler konusundaki duyarlığı olmasaydı, Bakanlık harekete geçmeyebilirdi.

Dünkü Hürriyet'in manşetindeki ‘‘Mühür jesti’’ haberi, sorumlu gazetecilik kadar sorumlu vatandaşlığı da gündeme getirdi.

Murat Bardakçı'nın manşet haberinde Nezih Erdem'in mühürleri aldığı ve Topkapı Sarayı'na bağışlayacağı yazılmıştı.

Dileğimiz mühürlerin sahibine ulaşmasından sonra bunların gerçek sahibi Topkapı Sarayı'na verilmesidir. O zaman Erdem'in bu jesti bir anlam kazanacaktır.

***

KÜLTÜR Bakanlığı'nın, özel müzelerin ve koleksiyoncuların, yurt dışında, bizim siyasi tarihimiz, devletimiz açısından önemli olan eşyayı, belgeleri açık artırmalardan toplaması gerektiği görüşünü ben de savunuyorum.

Bakanlık da girişimde bulunmuş ama bizim edindiğimiz bilgiye göre ya geç kalmış, ya da açık artırmaya katılma konusundaki bir yöntem hatası yüzünden mühürlere sahip olamamış. Bu konuda niyet açıklaması, girişimde bulunması bile desteklenecek bir davranış.

Paris'teki, yurt içinde ve dışındaki başka açık artırmalarda satışa sunulan bu tür eşyanın, hangi yolla, kimler aracılığıyla buralara nasıl ulaştığı her zaman benim merakımı çekmiştir.

***

Özel ellerdeki bu tür eşyalar sergilenmediği için kamuoyuna ulaşamıyor.

Ancak bunu alanlar sergileyeceklerse, insanlar istedikleri zaman görebilecekse, bu özel alımı desteklerim.

Devlet kavramı üzerinde ne kadar tartışırşak tartışalım, bizim için önemi vardır. Mühürleri de bu kavramla bağlantılı olarak algılıyorum.

Şimdi burada gazeteciliğin işlevi konusunda da biraz durup düşünmek gerekiyor.

İnsanları bilgilendirerek, haber vererek, bu açık artırma konusunda yüreklendirerek, tarih bilincini uyandırdığı için Murat Bardakçı'ya teşekkür borçluyuz.

***

SONUCA çok sevindim. Mühürlerin bizde kalması, müzemizi zenginleştirecek, ayrıca tarihimize karşı duyarlığımızın da bir göstergesi olacaktır.













Yazarın Tüm Yazıları