Muharrem Sarıkaya: Sindirme noktası

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Geçen hafta DSP-MHP-ANAP koalisyonunun kurulmasına dönük sıkıntılar dün bir nebze de olsa aşılıyor. Ancak, ‘‘özür krizinin’’ yarattığı güven bunalımının aşılıp görüşmelerin yeniden başlayabilmesi için aranan ‘‘sindirme noktası’’ dün de bulunamıyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, önceki akşam Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüşmesi sonrasında kurmayları ile durum değerlendirmesi yapıyor.

MHP Lideri'nin odasına, şu görüş hákim oluyor:

‘‘Siyaset ilkeli yapılmalı. Biz DSP-MHP-ANAP hükümeti arzumuzu baştan koyduk. Bunun dışında bir modeli düşünmediğimizi, gerekirse muhalefette kalacağımızı açıkladık.’’

Ardından Ecevit'in, ‘‘Ben MHP yönetimini kastetmedim’’ yönünde sabah yaptığı açıklama masaya yatırılıyor.

* * *

Ecevit'in açıklamasının özür anlamı taşımadığı görüşünde birleşiliyor ve şu görüşler dile getiriliyor:

‘‘Devlet adamı olan Ecevit'ten kendisini zor durumda bırakacak bir açıklamayı elbette biz de beklemiyoruz. Ancak siyasetçi yanlış yaptığında özür dilemeyi de üslubunca başarabilmeli. Uygun bir üslupla o bir adım atarsa, biz beş adım atmaya hazırız.’’

Sonuçta, Meclis Başkanlığı'nın bugün yapılacak oylamasında, adayları Sadi Somuncuoğlu'nu destekleme yönünde DSP'den gelecek jestin koalisyon görüşmelerini başlatabileceği görüşü hákim oluyor.

Nitekim bu mesaj dün sabah aracılar tarafından DSP'ye ulaştırılıyor.

DSP, sabah gelen öneriyi tartışıyor. Ancak, Bakanlar Kurulu üyeleri dahi buna sert tepki gösteriyor.

Kabinenin etkin bakanlarından biri dün telefonda şunu söylüyor:

‘‘Hem ilkeli siyaset diyorlar, hem de böyle bir teklifte bulunuyorlar. Hayır efendim, ben MHP adayına oy vermem. Sayın Ecevit bu öneriye evet demez, çünkü Anayasa suçu işlemiş olur. Kimse şark bezirgánlığı yapmasın.’’

Nitekim öğle saatlerinde MHP'nin teklifine olumsuz yanıt veriliyor.

* * *

Aynı teklif ANAP'a da ulaşıyor.

16'ncı yıldönümünü, bugün Meclis Başkanlığı'nı kazanarak kutlamaya hazırlanan ANAP'ta hava daha farklı oluyor.

Yılmaz'a yakın bazı milletvekilleri, içlerinden çıkan aday Yıldırım Akbulut yerine MHP adayı Sadi Somuncuoğlu'nun desteklenmesine sıcak bakan mesajlar veriyor. Bu durum partide sıkıntı yaratıyor.

Akbulut, tepkisini şu sözlerle dile getiriyor:

‘‘Başkanlık seçiminin pazarlık konusu yapılmayacağını MHP ve DSP liderleri söylemedi mi? Kavga eden iki kişiyi ayırandan mı taviz beklenir? Böyle bir yöne gidilirse şık olmaz.’’

Sonuçta 19 Mayıs törenlerinden dönen Yılmaz ve parti yönetimi olaya ağırlığını koyuyor ve onlar da MHP'ye ret yanıtını iletiyor.

Buna rağmen her üç partiye hafta sonuna kadar bir çıkış noktasının bulunacağı ve haftaya hükümetin kurulabileceği görüşü hákim oluyor.

Ancak gerilimli başlangıcın, bakanlık dağılımı pazarlığında daha büyük bir alevlenmeye yol açabileceğini hemen herkes kabul ediyor.

Özellikle, kriz çıkmadan bir gün önce yapılan resmi olmayan görüşmelerde Milli Eğitim Bakanlığı'nın hangi partide olacağının sıkıntısı aşılamıyor.

MHP, bu bakanlığın DSP dışında olmasını arzuluyor. DSP ise Milli Eğitim'i bırakmayacağının altını çiziyor.

Sindirme noktası dün de bulunamıyor.



Yazarın Tüm Yazıları