Muharrem Sarıkaya: Sezer, BM'de yoksullukla mücadele üzerinde duracak

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

SON 10 yılda Bosna-Hersek'ten Somali'ye, Kosova'ya kadar birçok çatışmaya müdahale eden, bir o kadar anlaşmazlığa arabulucuk yapan Birleşmiş Milletler'in (BM), gelecek binyıldaki rolü ne olacak?

New York'ta BM merkezinde yarın başlayacak olan Binyıl Zirvesi'nde 122 devlet ve hükümet başkanıyla, 66 hükümet üyesi, bu konudaki fikirlerini ortaya koyacak. Aslında serüvenin hazırlığı 3 yıldır devam ediyor.

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 1997'de yayımladığı ‘‘Reform Programı’’nda, ‘‘BM'nin 21. yüzyıldaki rolü üzerinde üye ülkeleri düşünmeye sevk edecek’’ bir zirve toplantısı önermişti. Bu öneri herkes tarafından kabul edildi.

Yarından itibaren de 4 gün süresince devam edecek zirvede, her ülkenin temsilcisi bu konudaki düşüncelerini dünya kamuoyuna aktaracak.

Bir anlamda BM'nin dünyadaki işlevi sorgulanacak.

BM'nin rolü üzerindeki tartışmalar, ‘‘Barış, Güvenlik ve Silahsızlanma-Kalkınma ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması-İnsan Hakları-BM Sisteminin Rolünün Güçlendirilmesi’’ alt başlıklarından oluşuyor.

Zirve için New York'a gelen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yarın Genel Kurul'da yapacağı konuşmasında bu alt gruplardan daha çok, ‘‘Kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması’’ üzerinde durması bekleniyor.

Bugüne kadar Dışişleri Bakanlığı tarafından Sezer için hazırlanan konuşma metni taslaklarının ana teması da bu konu üzerinde yoğunlaştı.

Eğer daha önce Kıbrıs konusunda hazırlanan bir taslak metinde olduğu gibi, Sezer bir değişikliğe gitmezse, yarın öğleden sonra BM Genel Kurulu'nda bu konu hakkındaki düşüncelerini tüm konuşmacılara tanınan 5 dakikalık süre içinde aktaracak.

Sezer, cumartesi gününe kadar ABD Başkanı Clinton, Rusya Devlet Başkanı Putin'in de aralarında bulunduğu 20'ye yakın devlet adamıyla ikili görüşmeler de yapacak. Sezer'in en yoğun günü yarın ve perşembe olacak.

Putin ile yarın akşam saatlerinde ilk kez buluşacak olan Sezer'in iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerdeki gelişmenin, siyasi ilişkilere de yansıması dileğini iletmesi bekleniyor.

Tabii bu görüşmenin bir diğer önemli noktası da Kafkaslar, özellikle de Çeçenistan'da devam eden sorun. Türkiye öteden beri buradaki sorunu Rusya'nın iç meselesi görmekle birlikte, insan hakları çerçevesinde meselenin ele alınması gerektiğinin altını çiziyor. Putin ile görüşmede bunun bir kez daha kayda geçirilmesi kaçınılmaz görünüyor.

Sezer, perşembe günü de ABD Başkanı Bill Clinton ile bir araya gelecek.

Clinton'ın Ankara ziyaretinde, Çankaya Köşkü'nde verilen yemekte Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak bulunan Sezer, yerini beğenmediği için masayı terk ettiğinden, ABD Başkanı ile yüz yüze gelip tanışma fırsatı bulamamıştı.

Bu ilk buluşmada da ağırlıklı konunun AB, terör, insan hakları, petrol boru hatları, silah alımı üzerinde yoğunlaşması kaçınılmaz görünüyor.

Sezer'in bu görüşmede, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda Clinton'ın desteğine teşekkürünü iletmesi bekleniyor.

Bunun yanında, görevinden bir süre sonra ayrılacak olan ABD Başkanı'na Türkiye'nin bu ülkeden helikopter alımında kendisinden sonra gelecek yönetimin bir zorluk çıkarmaması için gerekli düzenlemenin yapılması talebini ileteceği de ileri sürülüyor.

Sezer'in dosyasında bulunan diğer bir konu da, ABD'nin birçok eyaletinde sözde Ermeni soykırımı konusunda alınan kararların başkanlıkça onay görmemesi.

Sezer, New York'ta bu açıdan bakıldığından kendisine eşlik edecek Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile yoğun bir gündem yaşayacak. Cem, Sezer cumartesi günü ayrıldıktan sonra bir hafta daha New York'ta kalacak. BM Genel Kurulu'nun açılışına katılacak.

Cem bu süre içinde 20'ye yakın meslektaşıyla temasta bulunacak. Bunların arasında en önemlisi, Yunanistan Dışişlei Bakanı Papandreu ile yiyeceği öğle yemeği.

Kıbrıs konusunda dördüncü tur görüşmelerin hafta başından itibaren başlayacağı New York'ta iki Dışişleri Bakanı'nın rutin hale de gelse, bu buluşması önem taşıyor.

Yazarın Tüm Yazıları