Muharrem Sarıkaya: Derviş'i Fischer önerdi

Muharrem SARIKAYA

DSP Grubu öncesinde milletvekilleri kuliste gruplar halinde toplanmış, sabah çayı içiyor. Her masada aynı şey konuşuluyor:

‘‘Ekonomideki tıkanıklık aşılabilir mi?’’

İçlerinden biri isyan edercesine şöyle diyor:

‘‘Sizler, İstanbul milletvekilleri için hava hoş. Ama ben yarın bayramda, Anadolu milletvekili olarak memlekete nasıl gideceğim?’’

Hemen hepsi yaşanan krizden çıkışın yöntemini arıyor.

Ekonomi yönetiminin bir an önce değişip daha dinamik isimlerin gelmesi gerektiği üzerinde duruluyor.

Bu sırada Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal önlerinden geçiyor.

Hemen durdurup sohbete başlıyoruz.

Önal, Merkez Bankası Başkanı ve Hazine Müsteşarı'nın görevlerinden istifalarını doğru bulmadığını söylüyor.

Ardından şu ilginç bilgiyi aktarıyor:

‘‘Başbakan istifa etmemeleri için çok uğraştı. Hatta bir defa istifalarını geri çevirdi. Ama her ikisi de çok ısrarcı oldu, geri adım atmadılar. Başbakan'ın ısrarına rağmen istifalarını geri çekmediler...’’

Önal, Merkez Bankası ve Hazine'ye kesin olarak ne zaman atama yapılacağı sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:

‘‘Çok geç kalındı. Bir an önce atama yapılmalı...’’

Sorunun nereden kaynaklandığı sorusuna verdiği yanıt da aynı ilginçlikte oluyor:

‘‘Tabii bir sürü isim var. Hangisi üzerinde uzlaşılacak, onun üzerinde duruyoruz...’’

* * *

Önal bunları söylerken, kulisin diğer tarafından ANAP ve DSP'li milletvekilleri, Merkez Bankası Başkanlığı'na getirilmek için ABD'den çağrılan Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş üzerinde sohbet ediyor.

Ekonomi geçmişleri olan koalisyon kanadının her iki kesimi de aynı görüşü dile getiriyor:

‘‘Kemal Derviş iyi bir insan. Ancak, Merkez Bankası'nı, bankaları, bürokrasiyi tanıyana kadar zaman geçer. Acil müdahalede bulunabilecek nitelikte birine ihtiyaç var...’’

Derviş adının nereden geldiği sorusuna şu karşılık veriliyordu:

‘‘Derviş'i IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer önerdi. Fischer ve Derviş, ABD'de yakın arkadaşlarmış. Ancak Yılmaz, Derviş'in bu göreve getirilmesine, Türkiye'yi çok iyi bilmediği gerekçesiyle sıcak bakmadı. Piyasayı bilen birinin gelmesi gerektiğini söyledi.’’

Derviş ile Ecevit önceki akşam bir de telefon görüşmesi yapmışlar.

Ecevit, Derviş'e telefon açtığında, ‘‘Merhaba komşum’’ diye hitap etmiş.

Ortaklarına da Derviş'ten övgüyle söz etmiş.

* * *

Kabinede değişikliğe gelince.

ANAP'ta daha baskın olan değişiklik beklentisi, aynı ağırlıkta olmasa da DSP'de de hissediliyor.

Bu konu, önceki gece yapılan liderler zirvesinde de ele alınıyor.

Yılmaz'ın tüm ısrarına rağmen, kabine değişikliği askıya alınıyor.

Neden ise, değişikliğin parti grupları üzerinde yaratacağı olumsuz etki.

Ekonomik kriz sürerken, kabine değişikliği ile bakanlık bekletisinde olanların isyanına neden olmanın yanlış olacağı üzerinde duruluyor.

TÜSİAD ve TOBB'un, ‘‘kabine değişsin’’ çağrıları da ters tepiyor.

Hem Ecevit, hem de Bahçeli, ‘‘Sermaye bakanları değiştirdi’’ söylentisinden çekindiklerini kayda geçiriyor.

Bunlar dün TBMM kulisinde kulaktan kulağa aktarılıyor.

Liderler zirvesinde şimdilik kabul görmemiş olsa da, kabinede değişimin bayramdan sonraya kaldığı belirtiliyor.

Meclis kulisinde yüzler asılıyor, canlar sıkılıyor.

Herkes oflayıp pufluyor...