Muharrem Sarıkaya: Başbakan Ecevit'in milenyum stratejisi

Muharrem SARIKAYA

Başbakan Bülent Ecevit, bugün önemli bir çıkış yapacak. Ecevit bu çıkışını, saat 15.00'te TBMM'de dün görüşmeleri tamamlanan bütçenin tümü üzerindeki konuşmasında gerçekleştirecek.

Ecevit'in bir haftaya yakın süredir hazırlıklarını yürüttüğü konuşması üç açıdan önem kazanıyor.

Öncelikle, hükümetlerinin son iki bütçesi üzerinde Ecevit, konuşma yapmadı. Hatta, eleştirilere dahi yanıt vermedi.

Azınlık hükümetinde, bütçe sunuşunu dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'e yaptıran Ecevit, bütçenin tümü üzerindeki konuşmayı da dönemin Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın yapmasını sağladı.

* * *

Yeni hükümetin, bu yılın haziran ayında TBMM'ye sunduğu bütçe üzerindeki görüşmelerde de durum farklı olmadı.

Haziranda TBMM'ye sunulan bütçenin sunuşunu Maliye Bakanı Sümer Oral yaparken, bitişinde eleştirileri yanıtlama görevini de yine Uluğbay üstlendi.

TBMM'de görüşmeleri bugün tamamlanan 2000 yılı bütçesinin 10 gün önceki açılışında da aynı işleyiş hákimdi.

Sunuşunu Oral'ın yaptığı bütçenin açılışında, muhalefetin eleştirilerine yanıt vermek üzere kürsüye gelmesi beklenildiği bir sırada, Ecevit tutumunu değiştirmedi.

Yerinden kalkıp yanına gittiği Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e bu görevi verdi.

Ecevit'in bu tutumu DSP içinde farklı sıkıntılara neden oldu.

Son dönemde hükümetin gerçekleştirdiği önemli atılımlardan sonra milletvekillerinden tavsiye gelmeye başladı:

‘‘Televizyonlardan 'Ulusa Sesleniş' hakkınızı kullanın...’’

Bu tavsiye, Ecevit tarafından da olumlu karşılandı.

Ecevit, televizyon ekranları yerine, 'milenyum stratejisi' olarak ortaya koyacağı konuşmasını TBMM kürsüsünden gerçekleştirme kararı aldı.

DSP kulislerindeki sohbetlerde aktarılanlara bakılırsa, Ecevit açılımını üç ana başlıkta ortaya koyacak.

Bunun başında hükümetin 8 ay içindeki performansı yer alıyor. Yani, koalisyonun bu kadar kısa bir süre içinde, 5 yıllık hükümetlerden ağırlığı ve sayısı daha fazla olan kanunları çıkarmış olması.

* * *

İkinci bölüm ise, AB ve buna bağlı diğer konular ile IMF'yle yapılan stand-by anlaşması ve bunların sonuçlarını kapsayacak. Ecevit, siyasi alanda da idam cezasından cumhurbaşkanlığı seçimine kadar önemli mesajlar verecek.

Ecevit'in konuşmasının üçüncü bölümü ise ağırlıklı olarak hükümetteki uyum ve milletvekillerine mesaj şeklinde gerçekleşecek.

Aslında bu son bölüm, koalisyon ortaklarının milletvekillerinin son günlerde bakanlar üzerinde yarattığı baskılara bakıldığında önem kazanıyor.

Ecevit, vatandaşlarla birlikte milletvekillerinden de şu fedakárlığı isteyecek:

‘‘2000 yılı daha sancılı olacak, 2001'e kadar bize destek olun, ondan sonra rahatlayacağız...’’

Ecevit'in bu mesajının arasına saklayacağı öne sürülen bir bölüm var ki, bu da doğrudan DSP grubuna dönük.

Son günlerde parti içinden DSP'li üç bakana yönelik sert eleştiriler ve bayram sonrasında kabine değişikliği beklentisinin arttığı bir dönemde, Ecevit'in vereceği mesaj önem kazanıyor.

Görünen o ki, cumhurbaşkanı seçimi sonrasına kadar, kabinede bir değişiklik olmayacağı sonucu bu konuşmadan çıkarılabilir.

Asıl önemli mesaj ise, koalisyonun kader birliğini 2002 yılından sonraya da götürme arzusunun ortaklarda hákim olduğunun vurgulanmasında yatacak.