Muharrem Sarıkaya: ANAP'ta farklı sesler de var...

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda iki gündür, koalisyon ortaklarının liderlerinin tepkisini alan ANAP Lideri Mesut Yılmaz'a, partisi içinden de benzer eleştiriler geliyor.

AP kökenli ANAP Milletvekili Rıfat Serdaroğlu dün şunları söylüyor:

‘‘Partide, Mesut Yılmaz ile hesabı olanlar Anayasa değişikliğini bahane ediyorlar, ona zarar vermek için negatif çıkışlar yapıyorlar...’’

Serdaroğlu, Yılmaz'ın, ‘‘Anayasa değişikliği konusundaki samimiyetine inandığını’’ vurguluyor ve kendisine sahip çıkıyor:

‘‘Mesut Bey öyle bir konuma getirildi ki, yarın Anayasa değişikliği geçerse, 'Yılmaz'a rağmen geçti' denilecek. Eğer geçmez bir krize neden olursa, 'Yılmaz krize yol açtı' olacak. Her iki durumda da kaybeden taraf Mesut Bey olmaz mı? Ben kendisinin samimiyetine inanıyorum.’’

Serdaroğlu, gruptaki havanın kamuoyuna yansıtıldığı gibi olmadığını sürekli vurgulama gereği duyuyor ve üzerine basa basa şöyle diyor:

‘‘ANAP grubundan Anayasa değişikliğine 60'a yakın oy çıkar...’’

* * *

Geçmişte AP ve DYP içinde bulunup şimdi ANAP'ta yer alan bir diğer isim İbrahim Gürdal'ın yaklaşımı da Serdaroğlu'ndan farklı değil.

Gürdal, ‘‘Kimse kafasına takmasın, bu Anayasa geçer’’ diyor.

Esprili kişiliğiyle tanınan Gürdal, hafızaların Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçildiği tarihin önüne dönmesini isteyip ekliyor:

‘‘Hiç kimse bir başka partiyle karşılaştırmasın. ANAP'taki kadar demokrasi başka bir partide bulunmaz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, ANAP Milletvekili Fethi Çelikbaş, koca Özal'a karşı aday çıkmadı mı?’’

Gürdal da Anayasa değişikliğine ANAP'tan gelecek oy sayısının 40'ı aşacağını ileri sürüyor.

AP kökenli Yaşar Topçu'nun iddiası da aynı yönde.

Topçu, geçmişte ‘‘Demirel ile husumeti’’ olanların sesinin ANAP'ta yüksek çıktığını, bunun gerçeği gölgelediğini iddia ediyor.

Topçu, üstü örtülü Genel Başkan'ına da sitemde bulunuyor:

‘‘Mesut Bey çıkıp ben aday değilim dese bu tartışmalar noktalanır. Söylemediği için kendisi de, parti de güç durumda kalıyor...’’

AP kökenli İbrahim Yaşar Dedelek ise diğer arkadaşlarından farklı bir yaklaşım sergiliyor.

Dedelek'e göre, ANAP blok destek verse bile Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi çok zor. Nedenini de DYP'ye bağlıyor:

‘‘Tansu Çiller, Anayasa değişikliği gerçekleşmesin, sorumluluğu ANAP'a yüklensin, hükümet bozulsun, ben ortak olarak gireyim derdinde. Onun için de DYP'den oy verecek sayısı yüksek olmayacak. Gizli oy olduğu için günahını bize atacaklar...’’

AP kökenli milletvekillerinin görüşleri bu yönde.

* * *

Sayıları 15'i bulan bu grup da katıldığında, ANAP'ta üç farklı görüş ortaya çıkıyor.

Birinci grup, Yılmaz'ın cumhurbaşkanı olmasını samimiyetle istiyor. Partide ağırlıklı olan bu grup, ANAP'ın yeni bir liderle yeni bir açılım kazanacağına ve oyunu artıracağına inanıyor.

İkinci grup, Yılmaz'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ‘‘başımızdan gitsin’’ düşüncesiyle arzuluyor.

AP kökenlilerin de arasında bulunduğu son grup ise kendi içinde ikiye ayrılıyor:

1- Demirel'in gerçekten devamını istediği için Yılmaz kalsın diyenler.

2- Yılmaz sonrası liderlik mücadelesinin parçalanma getireceğine inanıp Yılmaz'la bir süre daha devamı arzulayanlar.

Son gelişmeler de dikkate alınarak bu açıdan bakıldığında, ANAP'ın Anayasa değişikliğinde yansıtıldığı gibi çok yüksek oranda fire vereceğini söylemek de güçleşiyor.

Yazarın Tüm Yazıları