Muharrem İnce: Bir tane fabrika açmadı, şimdi kıraathane açacakmış

Güncelleme Tarihi:

Muharrem İnce: Bir tane fabrika açmadı, şimdi kıraathane açacakmış
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2018 16:48

Muharrem İnce: Bir tane fabrika açmadı, şimdi kıraathane açacakmış

Haberin Devamı

Murat KÜÇÜK- Bülent DİKTEPE/KARABÜK, (DHA)- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Karabük mitinginde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi. İnce, "Türkiye'de 16 yılda bir tane fabrika açmadı. Var olanları sattı. Şimdi kıraathane açacakmış, oturacakmışız, kekler, çaylar bedavaymış, kitap okuyacakmışız. Bedava kek yemek istiyorsanız Erdoğan'a oy verin. Fabrikada çalışıp ekmeğinizi kazanmak istiyorsanız bana oy verin" dedi.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Karabük'te Kent Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Millet Kıraathaneleri' vaadini eleştirerek, "Ben meydanlarda 'aş, çocuklara iş, tencerede et' diyorum; o gelmiş meydanlarda 'Kıraathane açacağım' diyor. Aklımdan iki şey geçiyor. 'Acaba' diyorum 'Bunun yanında FETÖ'cüler mi var?' İkincisi de bıktı bu artık da 'Şu işi Muharrem İnce alsın da kurtulayım bu işten' mi diyor? Kıraathane açacakmış. 'Ben fabrika açacağım' diyorum, o 'Kıraathane' diyor. Ben 'Gençlere iş' diyorum. O bedava kek verecekmiş. Yani diyor ki; 'Ey milletim sizi de bu seçimde kekleyeceğim'. Böyle bir şey gerçekten inanılır gibi değil. Türkiye'de 16 yılda bir tane fabrika açmadı. Var olanları sattı. Şimdi kıraathane açacakmış, oturacakmışız, kekler çaylar bedavaymış, kitap okuyacakmışız. İnternetten haberin yok mu senin? İnternet bağlatacak mısın? Vikipedia'yı açacak mısın? Bunlar yok. Orada bedava kek yiyebilecekmişiz. Bedava kek yemek istiyorsanız Erdoğan'a oy verin. Fabrikada çalışıp ekmeğinizi kazanmak istiyorsanız bana oy verin" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bir televizyonda tartışmaya davet eden Muharrem İnce, şunları kaydetti:
"Meydanlara geliyor diyor ki 'Şehir hastanelerini Muharrem İnce beğenmiyor' diyor. 'Buralar çok güzel. Müşterisi de çok olacak' diyor. Lafa bak, hasta müşteri midir? Diyor ki 'Muharem İnce proje anlatmıyor, Muharrem İnce meydanlarda geziyor' diyor. Bay Erdoğan, Bay Recep sana sesleniyorum; Yüreğin varsa, cesaretin varsa, bilgin varsa istediğin bir televizyonda karşıma çık. Ben 'uzay madenciliği, kuantum, gelecek' diyorum, 'çocuklara aş, iş' diyorum, 'robot koordinatörlüğü' diyorum. 20-30 yıl sonrasını düşünerek diyorum. Siyasetçi ile devlet arasındaki fark odur. Siyasetçi gelecek seçimi düşünür. Devlet adamı gelecek nesli düşünür. Gel bir kanala istediğin yandaş gazetecileri de al, ekonomi tartışalım. Hani bana 'çırak' diyorsun ya, orada göstereyim usta kim, çırak kim? 'Eğer ekonomi tartışmak istemiyorsan, sanayiyi, dış politikayı, eğitimi tartışalım' demiyorum; zaten tartışamazsın. Benim karşıma çıkacak cesareti var mı? 'Diploması varsa çıkar' diyor biri. Olan var olmayan var, onu söyleme. Üniversite diploması olmaması ayıp değil, olmadan 'Var' demesi ayıp. Yandaş bir gazeteci açıklama yaptı, 'Vardı da FETÖ'cüler çaldı' dedi. FETÖ'cüler de 'Çalmaya gittik de bulamadık' dedi."
Bugün öğrencilerin karne aldığını, kendisinin de bir öğretmen olduğunu belirten Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a not verdiğini söyleyerek şöyle dedi:
"Biz dedik ki 'Ramazan ve Kurban bayramında emeklilere birer maaş verelim'. Bizden çaldılar projeyi ama eksik çaldılar. 1000'er lira dediler. 500 alan var, 600 alan var, 700 alan var. Durumun böyle olacağını biliyorduk. Meclis'e Plan Bütçe Komisyonu'nda önerge verdik, reddedildi. Yani burada bile dürüst olmadılar. Bu Ramazan ayında bile emeklilere yalan söylediler. Bugün çocuklar karne aldı. Ben de bir öğretmen olarak, Erdoğan'a bir iki not vereyim: Ekonomi bilgisi sıfır, tarım bilgisi sıfır, Türkçe sıfır. Çünkü 'CEHAPE' diyor, 'MEHAPE' diyor, öyle olmaz. CEHEPE olur, MEHEPE olur. İyi olan dersleri de var: Kandırılma 10 üzerinden 10, FETÖ'ye destek 10, işsizlikle mücadele 0."
'FETÖ KANDIRDI, APO KANDIRDI, OBAMA KANDIRDI'
Muharrem İnce, "Erdoğan diyor ki 'FETÖ bizim dönemimizde büyüdü.' Senin zamanında büyüdüyse Bank Asya'ya 100 lira yatırdı diye gariban memurlardan ne istiyorsun? En büyük FETÖ'cü sensin, büyüten sensin, kendin söylüyorsun. Bir gün 'Kandırıldım' diyor. Bir gün 'Kandırılmadım' diyor. FETÖ kandırdı, Apo kandırdı, Barzani, Obama kandırdı. Sonra çıkmış diyor ki 'Rabbim benin affetsin'. Ben de diyorum ki 'Rabbim onu affetme'. Ben de öyle dua ediyorum."
'APOLET' TARTIŞMASI
Muharrem İnce, 'apolet sökme' tartışmaları ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Bu süreçte bir de başka tartışma var. 'Apolet sökersin, sökmezsin' tartışması. Birincisi, iftar yemeğine paşa katılabilir. Sakınca yok. İkincisi, üniforma ile katılır sakınca yok. Erdoğan beni eleştirirken paşa alkışlayamaz. Onu emekli ederim. Hiç şansı yok. 'Ben onun da paşasıyım' diyor. Arkadaş kantin asteğmenliğinden paşalığa terfi etti. Dediğimin arkasındayım. Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu siyasetin içinde olamaz. Siyasi partilerin rakiplerini eleştirdiği sofrada alkış yapamaz. Yaparsa 30 Ağustos'ta gönderirim onu. Başarılı bir paşaymış olabilir. Başarılıysa yaptığı görevden ödül veririm. Türkiye sahipsiz değil. Balkanlar'ı kaybetmemizin sebebi ordunun siyasete girmesidir. Bir gün Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Atatürk'e der ki: Şu iki bakanın yaptıklarını beğenmiyorum. Atatürk demiştir ki önce o üniformayı çıkar eleştirini öyle yap."
'EN BÜYÜK VAADİM; SİZİ GÜLÜMSETECEĞİM'
İnce, 'huzurlu bir ülke' vaat ederek, "Cumhurbaşkanı olduğumda saraya falan gelirseniz ben sarayda oturmayacağım. Çankaya Köşkü'nü kullanacağım. Atatürk'ün kullandığı mekanı kullanacağım. Sarayı ne yapacağız? Gençlere vereceğiz. Bilim merkezi yapacağız orayı. Bir, hemen barışacağız. İki, hızla büyüyeceğiz. Üç, adil bölüşeceğiz. Birinin bir saatte harcadığı paraya diğeri bir sene çalışıyor. Böyle adaletsiz ülkede barış, huzur olmaz. Size en büyük vaadim ne biliyor musunuz? Sizi gülümseteceğim. Huzurlu bir ülkede uyanacaksınız. Burası huzurlu bir ülke olacak. Adam sabah akşam bağırıyor. Ne zaman televizyonu açsam bağıran bir adam var. Bunu bitireceğim" dedi.
ŞEHİR HASTANELERİ
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, şehir hastaneleriyle ilgili de eleştiride bulunarak, şöyle konuştu:
"2016 yılında devlet 728 milyon kira ödemiş. Kamu binalarını kiralıyor. Yahu bu kadar kira parası vereceğine, yapıp binanın sahibi olsaydın. 2017'de 901 milyon kira ödemişiz. Bu nasıl biliyor musunuz? Yandaş iş adamına bir AVM yaptırıyor. Onun katlarını devlete kiralıyor. Mesela taşıt kirası 2017 yılında 549 milyon lira. Taşıt kiralamaya para ödemiş. Hani sürekli anlattığın şehir hastaneleri var ya. Meydanlara geliyor, nasıl utanmadan söylüyor şaşırıyorum. 'Muharrem İnce şehir hastanelerini yıkacakmış, köprüleri, camileri yıkacakmış' diyor. Yani niye yıkayım? Şehir hastanelerine yüzde 70 hasta garantisi verdiler. Yani hasta olmaya mecbursunuz. Köprüden geçmeye mecbursunuz. Havaalanında uçmaya mecbursunuz. 25 yıl kiracı olacaksın. Şehir hastanesi de yüzde 70 dolu olacak."
KÖPRÜ TARTIŞMASI
Köprü tartışmasına değinen İnce, "Geçen diyor ki 'Komünistler köprüyü satacaktı, Özal sattırmadı' diyor. Allah Allah, yahu bu tartışmayı dün gibi hatırlıyorum. Necdet Calp ile Özal karşı karşıya çıktı. Özal 'satacağım' dedi. Necdet Calp sattırmadı" ifadelerini kullandı. İnce, 1983 yılında Necdet Calp ve Turgut Özal'ın katıldığı bir televizyon programındaki görüntüleri izlettirdikten sonra şöyle devam etti:
"Özal da satmadı gerçi, yenisini yaptı. Hafızası da kaybolmuş. Abuk subuk şeyler anlatıyor. Bakın ne diyor biliyor musunuz? 'Ben' diyor 'tek parti döneminde ilkokulda 75 kişilik sınıflarda okudum' diyor. Cumhuriyet 1923'te kuruldu. 1950'de çok partili yaşama geçtik. Yani 1950'den sonra tek parti dönemi yok. Erdoğan 1954 doğumlu. Tek parti döneminde okumuş, sınıfta 75 kişi varmış. Doğmadan 4 sene önce ilkokulda okumuş. 'Yahu' diyorum, 'yalancı mı yoksa ince hastalığa tutulup morali bozulunca karıştırdı mı?' Hangisi acaba? Daha 15 gün var, kesin ince hastalığa tutulur bu. 'Bay Muharrem' diyor. Sözde beni elitist, seçkinci o noktalara koymaya çalışıyor. Ben sıradan bir köylü ailenin çocuğuyum halk çocuğuyum. Sen de benim gibiydin. İmam hatip lisesinde okurken fakir fukara garip gurebaydın. Ama harama bulaştın. Sen iyisi mi bu emeklilik günlerinde sana söz veriyorum, bir kıraathane kuracağım sana, orada oturacaksın. Hem kitap okursun hem de bedava kek yersin orada."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!