Meltem Özgenç

Olası İstanbul depremi için... 'Hastaneler ilaç ve gıda stoklasın'

12 Aralık 2023

ÖZEL Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD), “Sağlık Hizmetleri Deprem Hazırlık Rehberi” hazırladı. OHSAD Genel Başkanı Reşad Bahad, rehberin önemini “Deprem çalışmaları kapsamında, özel ve kamu hastaneleri arasında ayrım yapmaksızın deprem planlarının ve uygulamalarının geliştirilmesi gerek. Aksi takdirde hastanelerimizin dahi yardıma muhtaç bir duruma geleceği bir sürece doğru ilerlemek kaçınılmaz olacak” sözleriyle açıkladı. Rehberde şu ayrıntılar yer aldı:

TEMİZ SU VE YİYECEK

“Sağlık hizmeti veren kurumlar, olası bir depremin ardından oluşacak temiz su ve güvenli gıda ihtiyaçlarını önceden belirlemeli ve bu yönde önlem almalıdır. Deprem sonrasında enerji kesintisi ihtimalleri öngörülüp, pişirme ya da ciddi ısı değişikliğine ihtiyaç duymayan hazır gıdalar seçilmelidir (konserve zeytinyağlı yemekler ya da kuruyemiş, kuru meyve gibi). Hastaneler, deprem sonrası tüketim için ortalama hasta ve çalışan sayısına göre günde iki öğün olacak şekilde en az üç günlük ihtiyacı karşılayacak gıda ve su miktarı belirlemelidir.

TELSİZ, DRON, ATV

Sağlık kuruluşları kendi planlamalarını yapmalı, afet öncesinde alternatif iletişim kanalları oluşturmalı. Uydu telefonları, telsizler gibi iletişim araçları temin edilmeli ve bu iletişim araçlarının çalışır durumda olup olmadıkları düzenli aralıklarla test edilmeli. İletişim araçlarını kullanacak kişilerin eğitim alması sağlanmalı. İletişime ek olarak ulaşım da önem arz ediyor. Hareket kabiliyeti yüksek olan motor, ATV ve dron gibi araçlar temin edilmeli ve periyodik olarak çalışıp çalışmadıkları test edilmeli.

HİJYEN MALZEMESİ ÖNEMLİ

Deprem sonrasında hemen su temini sağlanamayacağından mevcut depolar sürekli olarak en üst kapasitede dolu tutulmalı. Deprem sonrasında hastane genelinde belirli sayıda tuvalet açık tutulmalı, diğer tuvaletler kullanıma kapatılmalı. Ayrıca atıkların kontrolü için de önceden belirlenen kurallara uyulmalı. Sağlık çalışanlarının el hijyeni ve kişisel bakımları için gerekli olan hijyen malzemeleri bir haftalık ihtiyacı karşılayacak şekilde depolanmalı. İlk üç günden sonra duş, çamaşır yıkama hizmetlerinin devreye girmesi için altyapı çalışması yapılmalı.

NAKİT KASALARI OLMALI

Yazının Devamını Oku

Hastalık riskini azaltıyor: Anne sütüne dikkat

3 Ağustos 2023

Emzirme ve Anne Sütü (TEMAS) Gönüllüleri Derneği Başkanı Derneği Başkanı Melek Kılıç, 1-7 Ağustos Emzirme Haftası’nda, emzirmenin geciktirilmesinin yeni doğan bebekler arasında ölüm riskini artırdığını belirterek, Hürriyet’e şunları söyledi:

ÖLÜM RİSKİ DÜŞÜYOR

“Dünyada 77 milyon yeni doğan bebek ilk bir saat içinde anne sütü alamıyor. Bu durum bebekleri hastalık ve ölüm riskinden koruyacak temel besinlerden ve anneyle yakın temastan yoksun bırakıyor. Emzirmenin geciktirilmesi yeni doğan bebekler arasında ölüm riskini artırabiliyor. UNICEF emzirme oranlarının artırılmasının çocuk ölümlerini yüzde 13 azalttığını, doğru tamamlayıcı beslenme uygulamalarıyla birlikte bu oranın yaklaşık yüzde 20 olacağını belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise emziren kadın oranlarının yüksek olmasıyla yılda 800 binden fazla yaşamın kurtulacağını açıkladı.

Anne sütüyle beslenen bebeklerin ishal, zatürre, orta kulak iltihabı, alerjik hastalıklar, daha ileri yaşta ortaya çıkan tip 1 ve tip 2 diyabet, çölyak, iltihabi bağırsak hastalıkları, hipertansiyon, kanser, alerji, astım, şişmanlık ve obezite, multipl skleroz, diş yapısı bozuklukları ve bazı ruhsal hastalıkların daha az görüldüğü yapılan çalışmalar ile ortaya konuldu. Ayrıca anne sütüyle beslenen çocukların okul başarılarının daha yüksek olduğu da biliniyor. Bu faydalara rağmen emzirme oranlarının istenilen düzeylerde olmamasının bir nedeni de sezaryen oranlarının yüksek olması.

SU İSRAFINI ÖNLÜYOR

Temas Derneği olarak ülkemizde emzirme oranlarının arttırılması için var gücümüzle çalışmaya, ebeveynlere, sağlık personeline destek olmaya devam ediyoruz. Çünkü emzirme artarsa sadece bir kilo toz formül üretiminde kullanılan 4 ton su ile milyonlarca ton su tasarrufu sağlanabilir. IQ’daki 3-4 puanlık artış ile eğitim alanında kazanımlar önemli bir noktaya gelir.  Deprem bölgesinde bulunan anne ve bebeklerimize yardım için derneğimizin başlattığı Anne Destek Hattı ile bugüne kadar 2 bin 194 kişiye ulaştık.”

 

Yazının Devamını Oku

Bir süre ‘ilaç’ olur

15 Aralık 2022

Piyasada yaşanan ilaç krizi nedeniyle tartışma konusu olan ilaç fiyatlarını belirleyen Euro değerinde artış yapıldı. Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Karara eklenen geçici maddeyle ilaç kurunda değişikliğe gidildi. Buna göre, beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk Lirası cinsinden 1 Euro değeri yüzde 36.77 oranında arttırıldı. Daha önce 7.86 olan ilaç kuru 10.75 TL’ye yükseltildi. Kararın piyasadaki ilaç sıkıntısına çözüp olup olmayacağına eczacı ve doktor kökenli milletvekilleri ve eczacılar şöyle değerlendirdi:

TBMM SAĞLIK KOMİSYONU BAŞKANI RECEP AKDAĞ: Genel olarak Euro’nun kendi değerine yakın bir fiyatın verilmesi sorunun çözümünü kolaylaştıracaktır.

AK PARTİ NİĞDE MİLLETVEKİLİ SELİM GÜLTEKİN: Kurun güncellenmesi ilk aşamada doğru bir karar. Bu zam şubat ayında yapılıyordu, herkes şubat ayına odaklandığı için firmalar ilaç üretimini şubat ayına göre ayarlıyordu. Şimdi zam öne çekilince firmalar gelecek yıl planladıkları üretimi bu aydan itibaren yapacaklar. Onlar üretime başlar, paketlemesiyle birlikte bu ilaçlar yakın zamanda vatandaşla buluşur. Eczacıların kâr baremiyle ilgili konuyu da Hazine ve Maliye Bakanlığımıza ilettik, çalışmalarını yapıyorlar. 2023 bütçesiyle ilaç fiyat kararnamesinin yenilenmesiyle birlikte gereken yapılacaktır, umudumuz bu.

MHP DÜZCE MİLLETVEKİLİ ÜMİT YILMAZ: Yeni kararnamenin akut sorunu çözeceği kanaatindeyim. Başka adımlar da atılması gerekiyor, zaten Sağlık Bakanlığı da değerlendirmesini sürdürüyor. Dünyadaki gelişmelere uygun olarak bu fiyat düzenlemesi, vatandaşın ilaca erişiminde engelleri kaldırmak açısından en azından elimizi güçlendirdi. Ayrıca eczacıların kâr oranıyla ilgili fiyat baremleri üzerinden Sağlık Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’yla görüşüyoruz. Özellikle bu basamaklarda da fiyat artışı kadar artırım olması için çalışmalarımızı yürütüyoruz.

‘GEÇİCİ ETKİ YAPAR’

CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ERKAN AYDIN: Güncelleme özellikle üreticiler açısından kısa süreli nefes aldırır. Çünkü, özellikle çocuk şurupları ve antibiyotikleri gibi ucuz ilaçlarda maliyetler, sadece ambalaj maliyetleri bir yılda yüzde 400 arttığı için çok yüksek. Bu son güncelleme en azından üretim maliyeti yüksek, fiyatı düşük ilaçların kısa vadede piyasaya çıkmasına yardımcı olur. İlaç fiyat kararnamesinin de yeniden güncellenmesi gerekir.

İYİ PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ AYTUN ÇIRAY: Çoğu ilaç şirketinin merkezleri yurtdışında olduğu için iktidarın bu şirketlere baskı gücü de yok. Dolayısıyla piyasada da ilaç yokluğu yaşanıyor. Şimdi bir güncelleme yaptılar, aslında bu zamdır, ben bunun bahsettiğim nedenlerden dolayı hemen sonuç vereceğine ve ilaç kıtlığının ortadan kalkacağına inanmıyorum.

İLAÇ FİRMALARI OLUMLU KARŞILADI

Yazının Devamını Oku

864 yeni vaka, toplu taşımada maske kalktı

30 Mayıs 2022

Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı günlük koronavirüs tablosuna göre, uygulanan 1. doz aşı 57 milyon 841 bin 876, 2. doz 53 milyon 64 bin 752, 3. doz 27 milyon 798 bin 164 olmak üzere toplamda 147 milyon 720 bin 907 doza ulaştı.

HASTANELER HARİÇ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Vaka sayıları arka arkaya üç gün 1000’in altında gerçekleşti. Toplu taşıma araçlarında maskeleri istersek çıkarabiliriz. Yol maskesiz daha kısa! Hastaneler hariç, maske mecburi olmaktan çıktı” ifadesini kullandı. 

RAPORLU HASTAYA REÇETESİZ İLACA SON

Pandemi nedeniyle raporlu hastalara reçete yazdırmadan ilaç almalarını sağlayan uygulama 1 Haziran’da sona eriyor. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Bu tarihten itibaren raporlu hastalar reçeteleri olmadan ilaçlarını alamayacaklar. Dolayısıyla 1 Haziran’dan itibaren hastalar aile hekimlerine ya da hastanelere giderek reçetelerini yazdırıp, ilaçlarını eczanelerden temin edebilecekler” dedi.    

 

Yazının Devamını Oku

Sağlık Bakanlığı’ndan 508 ilaca fiyat ayarı

24 Nisan 2022

Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı konuyla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi: “Ülkemizde ilaç fiyatları her yıl şubat ayında, bir önceki yılın Euro kurunun yüzde 60’ı baz alınarak belirleniyor. Bu seneki kur da 6.29 olarak gerçekleşti. Bu da şubat ayında ilaçlara yüzde 37’lik bir artışla yansımış oldu.

HASTALAR SIKINTI YAŞADI

Ancak kurdaki aşırı artış ve pandemiye bağlı olarak hammadde, yardımcı maddeler ve ambalaj materyallerindeki fiyat artışına, ilaç fiyatı da eklenince, ilaç sanayisi birçok ilacı üretemez, ithal edemez duruma geldi. Bu da pek çok ilacın bulunamamasına neden oldu. Hastalar ciddi sıkıntı yaşamaya başladılar.

Biz bu fiyat güncellemesinin yılda bir kez yapılmasının doğru olmadığını vurgulamıştık. Son dönemde bazı firmalar Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yaptıkları iskontoları bile çekmeye başlamışlardı. Sağlık Bakanlığı bu sıkıntıları göz önüne alarak Fiyat Değerlendirme Kurulu’nu devreye soktu. 26 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere 508 kalem ilacın fiyatında artışa gitti. Bu ilaçların arasında diyabet ilaçları, diyaliz solüsyonları, kanser ilaçları, antibiyotikler, horman ilaçları, tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar, kronik hastalıklara ait ilaçlar, bazı serumlar da bulunuyor. Hatta serumların bazılarında yüzde 200’ü aşan fiyat düzenlemesi var. Bu karar sorunu çözmek adına verildi. Vatandaşın ilaca erişimini kolaylaştıracak her adımı destekliyoruz. Ancak bu da sorunu anlık çözecek bir uygulama. Bir an önce ilaç fiyat kararnamesi ve geri ödeme sistemi günümüz şartlarına uygun hale getirilmeli. Aksi halde sadece kur baz alınarak atılan adımlar sorunu çözmeyecektir.”

Yazının Devamını Oku

Kronik hastalık listesi genişledi: Aşı sürprizi

8 Haziran 2021

Sağlık Bakanlığı, sağlık personelinin aşılanması tamamlandıktan sonra, kanser hastaları, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanan hastalar hatta obezite sorunu yaşayan vatandaşlar için aşı çalışmalarına başlamıştı. Bakanlık ülkeye ulaşan BioNTech aşılarıyla birlikte, kronik hastalıklara yenilerini eklerken aşılanacak vatandaş sayısını artırdı. Bu yeni kronik hastalıkların başında tansiyon, diyabet, ileri böbrek hastalıkları ve kalp hastalıkları da bulunuyor.

SOSYAL MEDYA MESAJLARI
Aşı sırası geldiğini gören 20 yaş ve üzeri yaşlardaki kronik rahatsızlığı olan vatandaşlar ise şaşkınlıklarını ve mutluluklarını sosyal medya hesapları üzerinden duyurdu. Sağlık Bakanlığı haziran ayı sonuna kadar 30 milyon doz BioNTech aşısının ülkeye ulaşacağını duyurmuştu. Bakanlık aşı rakamlarını paylaşmıyor. Aşı sevkiyatına zarar vermemek için açıklama yapılmadığı belirtiliyor. Sinovac aşısıyla ilgili ise birinci dozlarla ilgili sorun yaşanıyor. Sinovac tercih edenler “uygun kriter bulunmamaktadır” uyarısı ile karşı karşıya kalıyorlar.

 

Yazının Devamını Oku

Son dakika haberler: Yeni hayata merhaba! İşte sona eren yasaklar

1 Haziran 2020
Koronavirüs nedeniyle Türkiye’de yaklaşık üç aydır süren kısıtlamalar, bugün yeni normaller benimsenerek hafifletiliyor. 15 ilin seyahat yasağı kalktı, turizm hareketliliği başladı. Lokantalarda, plajlarda aylar sonra açılış var. Ancak ‘maske ve sosyal mesafe’ kuralına dikkat! Bilim Kurulu üyeleri de “Karşımızda yayılmayı çok seven bir virüs var” diyerek önlemlerin önemine dikkat çekti.
Yazının Devamını Oku

Son dakika haberi: Sokak yasağı ne zaman bitecek! İşte cevabı

10 Mayıs 2020
Hükümetin hazırladığı 4 aşamalı normalleşme planında detaylar belli oldu...
Yazının Devamını Oku

Leyla sesini duyduk İsveç'e geliyoruz

27 Nisan 2020

İsveç’in Malmö kentinde yaşayan Emrullah Gülüşken’de (47) 13 gün önce koronavirüs belirtileri görüldü. Ambulansla hastaneye kaldırılan Emrullah Gülüşken, koronavirüs teşhisi konulmasına rağmen sadece ağrı kesici verilerek evine gönderildi. Emrullah Gülüşken’in kızları Leyla ve Samira sosyal medya hesaplarından Türkiye’ye seslendi. Leyla Gülüşken, “Ülkemizden bize sahip çıkması adına yardım talep ediyoruz, ne yaparız nereye başvururuz bilmiyoruz. Lütfen sesimizi duyurmamıza yardımcı olun, babamın durumu çok kötü, bir an önce müdahale edilmeli” diyerek yardım çağrısında bulundu. Samira Gülüşken de babasının bulunduğu bir videoyu paylaştı.

SEVGİLİ LEYLA, SESİNİ DUYDUK

Kısa bir süre sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önce Samira Gülüşken’i arayıp babasının durumu hakkında bilgi aldı. Ardından hem baba hem çocuklarının Türkiye’ye getirilmesi için talimat verdi. Bakan Koca, sosyal medya hesabından da şu mesajı paylaştı: “Sevgili Leyla, sesini duyduk. Ambulans uçağımız saat 06.00’da havalanıyor, İsveç’e geliyoruz. Tüm Türkiye, böyle bir dönemde, uzakta olmanıza üzüldük. Baban için hastanemiz, hekimlerimiz hazır. Cumhurbaşkanımızın, bütün halkımızın geçmiş olsun dileklerini iletiyorum. Bir kız evlat, COVID-19 hastası babası için hiçbirimizin unutamayacağı bir şey yaptı. Ülkemiz harekete geçti. Sevgili Leyla, biz 25 bin hastamızı iyileştirdik. İnşallah Emrullah Bey de iyileşecek.”



AMBULANS UÇAK GİTTİ

Yazının Devamını Oku

Kan bağışı düştü! Sıkıntı olabilir

31 Mart 2020

ORASI HASTANE DEĞİL

“Koronavirüs sebebiyle insanlarımızda kan bağışı konusunda bir şüphe oluştu. ‘Acaba kan bağışı yaparsam bağışıklığım düşer mi’ veya ‘Kızılay meydanlarda araçlarla kan topluyor, bu kadar insanı bir araya toplamak doğru mu’ diye düşünüyorlar. Oysa insanlar kan verirken sosyal mesafe ve hijyen kuralına uyuyor. Ayrıca, kan bağış merkezlerimiz hastane değil. Burada sağlıklı insanların bulunduğunu, hatta sağlığına normal insanlardan daha fazla dikkat eden insanların bulunduğunu söylemeliyim. Dolayısıyla buradan virüs bulaşır, hastalık kaparız diye düşünmek çok doğru değil. Koronavirüs kan yoluyla bulaşmıyor. Koronalı bir hastadan alınan kan dahi olsa virüs bulaşmıyor. Dolayısıyla kan verdiğinizde bağışıklığınızda bir azalma veya sizi güçsüz kılma gibi bir durum da olmuyor. Kan vermek riskinizi artırmıyor.

4 BİN 500’E GERİLEDİ

Kan acil değil sürekli bir ihtiyaç. Çünkü ülkemizde yaklaşık bin 560 hastane var. Bu hastanelerin her gün toplam 9 bin ünite kana ihtiyaç var. Bu kan ihtiyacı siz değerli bağışçılarımızdan toplamak ve hastanelere götürmek zorundayız. Korona salgını var diye hastanelerde kan ihtiyacı azalmıyor, kazalar azalmıyor, lösemili yavrularımızın kan ihtiyaçları azalmıyor. Her gün 9 bin ünite kan bağışı 4 bin 500’e geriledi. Bu konuda duyarlılık oluşması şart. Şu an stoklarımız var ama bu şekilde devam ederse ciddi bir kan sıkıntısıyla karşı karşıya kalabiliriz.”

Yazının Devamını Oku

Virüs de onları seviyor

27 Mart 2020

SALGIN FONU KURULSUN

“Yapılan makarna stokunu ilerleyen dönemde tüketmek için mutlaka kıyma ya da ton balığı ilavesi yapılmalı. Çünkü virüs enfeksiyonlarının en sevdiği şey karbonhidrat ve şekerdir. Asla gereğinden fazla şeker tüketmeyin. Dengeli beslenmek şart. Bugün salgın hâlâ pik noktaya (tepe noktaya) ulaşmadı. Bu nedenle devletin imkânları henüz bu salgınla savaşmak için yeterli. Ancak ilerleyen dönemde vaka sayıları arttıkça bu durum değişebilir. O nedenle Sağlık Bakanlığı’nın yönetiminde olacak bir ‘salgın fonu’ kurulmalı. Başta büyük şirketler olmak üzere, imkânı olan herkes gücü ölçüsünde bu fona yardım yapmalı. Bu tip salgınlar ile çok zengin ülkelerin bile hem organizasyon hem de ekonomik açıdan mücadelede ne kadar zorlandıklarını gördük.

BİLİM İÇİN KULLANILABİLİR

Bu fon sadece salgın dönemlerinde gerekli olan sarf malzemesi ve ilaç gibi hayati önem taşıyan ürünlerin temin edilmesi için değil, aynı zamanda bu ürünlerin yerli ve daha gelişmişinin buluşu için de kullanılabilir. Bir diğer deyişle, bu fon ile yeni ilaç ve aşı üretimiyle ilgili bilimsel araştırmalara destek sağlanabilir. Ayrıca bu fon, TÜBİTAK/TÜSEB gibi kurumlara proje bazında maddi kaynak aktarılması şeklinde de işlev gösterebilir.

DÜNYA DEĞİŞECEK

Bu pandemi dünya tarihinde yeni bir dönemin başlangıcına sebep olacak. Bu noktadan sonra tüm dünyada, koronavirüsten önce ve sonra türünde tarihi bir ayrıma gidilecek. Yaşananların da etkisiyle, birçok alışkanlık ve davranış, değişim geçirecektir. Pandemi yani büyük salgın durumlarında hem toplum hem devlet hem de özel şirketler seferberlik ruhu içerisinde hareket etmelidir.”

Yazının Devamını Oku

Tıp öğrencileri göreve çağrıldı

22 Mart 2020

AVRUPA’DAKİ GİBİ
Avrupa’da da uygulanan bu kararla ilglili yönetmeliğe eklenen madde şöyle: “...Deprem, sel baskını, salgın hastalık gibi olağandışı ve hizmetin normal olarak sürdürülemediği hallerde uzmanlık öğrencileri, hekimlik görevlerini yürütmek üzere eğitim gördüğü kurumun dışındaki aynı il sağlık tesislerine 3 ayı geçmemek üzere görevlendirilebilir. Bu görevlerde geçen süreler eğitim süresinden sayılır.”

EMEKLİ DOKTORLAR
İngiltere, vaka sayılarının artmasının ardından emekli doktorları göreve çağırmıştı. Türkiye’de böyle bir uygulama olup olmayacağı da tartışılmaya başladı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri Hürriyet’e “Şu an öyle bir ihtiyaç görünmüyor. Böyle bir durum olursa değerlendirilir” dedi.

ERKEN MEZUNİYET

Yazının Devamını Oku

Aşı mı ilaç mı daha önemli?

19 Mart 2020

1. Aşı mı ilaç mı daha önemli?

İkisi de önemli. Aşı hastalıktan korur, ilaç ise tedavi içindir. Ancak biz öncelikli olarak korumayı hedef alırız. Destek tedavileri unutmamak gerekir. Çünkü bu tedaviler hayat kurtarıcıdır. Örneğin solunum yetmezliği olan hastalara yapılan yoğun bakım tedavilerinin değeri çok yüksek.

2. Aşı ya da ilaç en hızlı hangi ülkeden gelecek?
Şu anda çalışmalar devam ediyor. Ancak salgın bitmeden ulaşabileceğine dair bir beklentim yok. Oysa salgın dönemlerinde faz çalışmaları atlanabilir. Önceki salgınlarda yapıldı ve önemli bir sağlık sorunu olmadı.

Yazının Devamını Oku

Pandemi topyekûn mücadele demek

13 Mart 2020

ARTIK MAESTRO DSÖ

Gazi Ün. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol: “Pandemiler dünyada çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isim. Pandemi ilan edilmesiyle birlikte Dünya Sağlık Örgütü orkestranın başına geçmiş oldu. Bizim yaşamımızı etkileyen bir şey olmayacak. Zaten halk sağlığının tehdit altında olduğu ilan edilmişti. Pandemi kararıyla birlikte DSÖ aşı ve ilaç çalışmalarına hız vereceğini, para yardımı konusunda inisiyatif alacağını açıklamış oldu. Örneğin Çin’de biri aşı geliştirmeye çalışıyor ve bunu tedarik edecek gücü yok. DSÖ bu tip çalışmalara destek verecek. Ya da İtalya DSÖ’den talep ettiğinde maddi ve malzeme olarak yardım edecek. Pandemi, tüm dünya topyekûn virüsle mücadele edecek anlamına geliyor.”

TÜRKİYE ZATEN HAZIRDI

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer: “Pandemi ilanı vatandaşların hayatında, duruma ve hastalığın seyrine göre değişikliğe neden olur. DSÖ önerilerine göre ülkeler pandemi planı hazırlar. Örneğin hastaneler hazır hale getirilecek, sağlık personeli daha fazla korunacak, acil durum müdahale mekanizmaları hazır hale getirilecek ve güçlendirilecek gibi. Halk, riskler ve korunma yöntemleri konusunda bilgilendirilir. Türkiye zaten hazırdı, bu adımları hastalığın çıkmaya başladığı 90 gün önce attı.”

KALP VE TANSİYON HASTALARI DİKKAT!

Prof. Dr. Melih Us uyarıyor: Koronavirüs, kalp damar sistemine büyük hasar verebiliyor ve dönüşü olmayan hasarlara neden olabiliyor. Koronavirüs enfeksiyonunun kalp hastalarında daha şiddetli semptomlara yol açtığını görmek mümkün. Bunun nedeni “ACE2” ismi verilen bir enzim. Bu enzim tüm insanlarda var ve temel olarak tansiyon regülasyonu mekanizmasında görev alıyor. Koronavirüs, insanlara “ACE2” enzimine bağlanarak tutunuyor. Bu nedenle eğer “ACE2” seviyesi yüksekse, koronavirüsün tutunma olasılığı artıyor.
Özellikle “ACE inhibitörü” dediğimiz bir grup tansiyon ilacını kullanan kişilerde bu reseptör duyarlılığı artıyor ve bu ilaçları kullananlarda koronavirüse yakalanma riski yükseliyor.

İLAÇ DEĞİŞTİRMELİ

Yazının Devamını Oku

SGK 143 ilacı artık ödemiyor

15 Ağustos 2018

Ancak üretimle ilgili bir gelişme olmayınca SGK, aralarında prostat, diyabet, antibiyotik, sinir sistemi ilaçlarının da bulunduğu 143 ilacı 31 Temmuz 2018’de pasife (geri ödemeyi durdurma) aldı.

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, bu karar nedeniyle yaşanan sıkıntıları Hürriyet’e anlattı: “Hekimlerin hastalara reçete düzenlerken kullandıkları programda bulunan ilaç listelerinin güncel olmaması nedeniyle pasif olan bir ilaç Medula sisteminde hâlâ reçete edilebiliyor. Ancak bu pasif ilaç da geri ödeme kapsamında olan eşdeğer ilaç da hastalara verilemiyor. Bu nedenle hastalar, tedavileri için gerekli olan ilaca ulaşmakta ciddi sorunlar ve mağduriyetler yaşıyor. Örneğin, prostat büyümesinde kullanılan ilacın 7 tane eşdeğeri olmasına rağmen bu ilaçları hastalara veremiyoruz. Zira ‘Medula Sistemi’ onay vermiyor. Hastaların daha fazla mağdur olmaması için pasifteki ilaç listelerinin doktorların kullandıkları sisteme yüklenmesi ve SGK’nın Medula Provizyon sisteminde bu ilaçların eşdeğerinin verebilmesi için acilen düzenleme yapması gerekiyor. TEİS, sorunun aşılması için SGK’ya yazı gönderdi.” 

<div class="hr-video-seperator-line" style="height:10px; background: #e20905;"></div>

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazının Devamını Oku