Hacer Boyacıoğlu

Memur-Sen Başkanı Yalçın, zam görüşmeleri öncesi açıkladı... Memurlar masaya bu teklifleri koyacak

8 Ağustos 2023

MEMURLARIN 2024 ve 2025 yılında alacağı maaş zammını belirleyecek olan toplu sözleşmelerde gelecek hafta kamu, zam teklifini sunacak. Memur-Sen ise masaya 2024 yılı için 3’er aylık olmak üzere iki yıl için toplamda yüzde 110 zam teklifi ile masaya oturdu. Teklifte 2024 yılı için birinci üç ayda yüzde 25, ikinci üç ayda yüzde 10, üçüncü üç ayda yüzde 15, dördüncü üç ayda yüzde 10 artış yapılması bulunuyor. 2025 yılı içinse birinci altı ayda yüzde 15, ikinci altı ayda yüzde 15 artış istenirken, her iki yıl için de yüzde 10 refah payı talep ediliyor. Kamu ise karşı teklifini getirecek.

Bu görüşmeler öncesinde Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, hükümete sürecin enflasyon tahminleri üzerinden yürütülmemesi çağrısında bulundu. “Gelin süreci tahminler üzerin değil, gerçekler üzerinden yönetelim” diyen ve en düşük memur maaşının 30 bin lira olması gerektiğini belirten Yalçın, “Kamuda ücret skalası baştan aşağı gözden geçirilmeli. Aynı işi yapan memur-işçi kıyası kamuda çalışma huzurunu ortadan kaldırıyor” ifadelerini kullandı.

Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın

‘İŞ BARIŞINDA SIKINTI VAR’

Toplu sözleşme kapsamında 4 milyon kamu görevlisi, 2 milyon 300 bin de memur emeklisinin bulundugunu belirten Yalçın, aileleriyle birlikte 25 milyon kişinin süreci beklediğini belirtti. Son yıllarda yaşanan ekonomik istikrarsızlığın gelir dağılımındaki uçurumu her geçen gün artırdığını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:

“Ücret skalasında dengesizlikler artıyor ve bu, iş barışında ciddi sorunlar doğuracak boyuta ulaşmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımız en düşük memur maaşı 22 bin TL olcak demişti. Fakat bu vaat tam olarak gerçekleşmedi. En düşük devlet memur maaşı şu an 20 bin 352 TL. Yani bizim memurlar olarak 1650 lira alacağımız var. En düşük maaş işe yeni girmiş bekar hizmetli üzerinden hesaplanması gerekirken; evli, eşi yardım alan memur üzerinden hesaplanmış. Bu bize göre yanlış bir hesap. Şimdi ister seyyanen üzerinden geçirilsin isterse de yüzdelik olsun, bu söz yerine getirilsin. Pazarlıklara bunun üzerinden devam edelim. Biz en düşük devlet memuru maaşının toplu sözleşmeyle birlikte 30 bin TL civarında olması gerektiğini, bunun hakkaniyetli bir çözüm olduğunu dile getiriyoruz.”

‘REFAH PAYINDA ISRARCIYIZ’

Ali Yalçın, Kamu İşveren Heyeti’nin teklifinin sonrasında kendi tavırlarını netleştireceklerinin altını çizdi. Yalçın, “Kamu görevlilerinin enflasyon karşısında ezilmemesi için toplu sözleşmede şimdiye kadar gösterilen usulün dışına çıkılması gerekiyor. Onun için geçmiş dönemlerden farklı olarak 3’er aylık dilimler halinde teklifimizi sunduk ve refah payı konusunda ısrarcıyız” şeklinde konuştu.

Yazının Devamını Oku

En düşük emekli maaşı 3 bin 500 liraya çıkarıldı

30 Haziran 2022

Teklifte 2 bin 500 liralık rakam, 3 bin liraya çıkarılıyordu. Verilen önergeyle ilgili bilgi veren AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Artışın az olduğu yönünde bir kanaat oluşmuştu. Biz de bu çerçevede en düşük emekli maaşının 3 bin 500 lira olmasını takdirlere sunuyoruz. Haklısınız bu da azdır ama şartlar buna izin veriyor” diye konuştu.

EMEKLİ VEKİLLERİN MAAŞLARI 27 BİN LİRA

Komisyonda kabul edilen bir diğer düzenlemeyle, emekli vekil aylıklarının belirlenmesi kriterleri değiştirildi. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık veya TBMM üyeliği görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir sebeple sona erenlere, gerekli koşulları sağlamaları kaydıyla emekliliklerinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğe bağlı olarak emekli maaşı bağlanıyordu. Kabul edilen önergeyle ise bundan vazgeçildi. TBMM başkanları ve başbakan emekli maaşları 126.000 gösterge, emekli cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan ve milletvekili aylıkları 115.225 gösterge üzerinden ödenecek. Böylece mevcut memur maaş katsayısına göre, TBMM Başkanları ve başbakan emekli maaşları 29 bin 666 liraya, milletvekili emekli maaşları da 27 bin 129 liraya yükselecek.

MEMURA EK GÖSTERGE KABUL EDİLDİ

Yazının Devamını Oku

Avrupa, Türk meyve ve sebzesini istiyor

21 Nisan 2020

Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, “İngiltere mesela her türlü sebze ve meyveyi istiyor. Havuçtan, domatese. Aklınıza gelen her şeyi. AB ülkelerinin bize yönelik talebi arttı. İspanya ve İtalya’nın ihracat pazarlarında da Türkiye’nin öne çıkma ihtimali var. Çünkü onlarda halen üretimle ilgili sıkıntılar sürüyor” dedi. İhracatın şu anda iyi gittiğini belirten Tavşan Hürriyet’e şunları söyledi: “İlk hafta sorun oldu. Ama çeşitli formüller bulundu. Tırlar gidiyorlar, sınırda diğer dorseyle değişiyorlar. Diğer tarafın şoförü alıyor. İhracat devam ediyor. Bu iyi bir fırsat olabilir. İspanya ve İtalya’da üretim halen sorunlu. Bizim güney sahilleri o kadar sorunlu değil. Mesela portakal sezonunun sonuna gelindi. Şimdi çilek ihracatı öne çıkabilir. Çilekte iyi noktalardayız. Geçen yıl olmayan bir talep var. Türk ürünleri revaçta. Bu tür fırsatlar doğabilir. Mevsimler de iyi. Dolayısıyla üretim fazla olabilir. Bunu iyi bir şekilde kullanmak istiyoruz” dedi.

Türkiye’de ürünlerde bir sıkıntı olmadığına dikkat çeken Tavşan, “Şu an mesela soğan ve patateste yeni ürün çıkıyor. Önümüzdeki günlerde bu ürünlerin fiyatları daha da düşecek. Patateste yeni sezonun devreye girmesi ay sonunu bulabilir. Ama panik yapacak birşey yok. Üretici üretiyor. Büyükşehirlerde hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağında ilk hafta yaşanan şok ortadan kalktı. İlk hafta fiyatlar talebe göre kısmen yükseldi. Bu hafta da perşembe günü yoğun bir talep vardı. Ama cuma günü hallerde birçok mal elde kaldı. İnsanlar cuma gününe bırakmadığı için alışverişlerini perşembeden yaptı ve cuma günü talep çöktü” diye konuştu.

Yazının Devamını Oku

Düşmeden, yıkılmadan yolumuza devam ediyoruz

12 Aralık 2019

 

EMEKLİLİK REFORMUNU ÖNEMLİ GÖRÜYORUZ

2020 yılı bütçesi kapsamında TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Albayrak, “Uzun vadeli TL’ye dayalı finansmanı sağlayabilen bir Türkiye ekonomisi oluşturma hedefi doğrultusunda önemli bir alan olarak tasarruf araçlarımızın etkinliğini görüyoruz. Bu açığı kapatmak için emeklilik sisteminin reforme edilmesini oldukça önemli görüyoruz. Yapısal dönüşüm adımlarımız içerisinde de yer alan bu reform, daha sürdürebilir bir emeklilik sistemini vatandaşlarımızın hizmetine sunacak. Dolayısıyla bu kapsamda, tasarruflar arttırılarak dış müdahalelere karşı ekonomimiz daha güçlü hale gelecek” diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarının kalıcı çözümlerle ele alınmasını hedeflediklerini belirten Albayrak, “Bu alandaki ilk başlığımız cari denge konusu oldu. Bundan sonraki süreçte ihracat ve katma değerli üretime dayalı sektörleri desteklemeye, kaynakların da özellikle bu alanlarda kullanılmasına özen göstereceğiz. Enerji, maden, petrokimya, turizm, bilişim, otomotiv, tarım ve ilaç sanayileri stratejik alanlarımız. Gerek kredi büyümesinde gerek Varlık Fonu eliyle yapacağımız yatırımlarda öncelikli alanlarımız bu sektörler olacak. Bu yıl, cari fazlada rekorlar kırdığımız bir yıl ve ekonomiyi küçültmeden cari fazla vererek kapattığımız bir yıl olacak” ifadelerini kullandı.

BAZI BİRİMLER 2022’YE KADAR TAŞINACAK

Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Albayrak, Merkez Bankası’nın bazı birimlerinin İstanbul’a taşınmasına ilişkin bilgi verdi. Son 3-5 yıldır bu konunun gündemde olduğunu ve İstanbul Finans Merkezi çalışmaları kapsamında sürecin yürüdüğünü belirten Albayrak, “Birçok kurumu da Ankara’da kalacak. (Bu süreç) ülkenin ali menfaatine de hizmet edecek. 2022 yılında tamamlanması öngörülüyor” dedi. Değerleme hesabının Hazine tarafından kullanıldığı iddialarına da değinen Albayrak, “Değerleme hesabından Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi olarak biz hiçbir şekilde para kullanmadık, kullanmayız da” şeklinde konuştu.

Yazının Devamını Oku

İhracatçıya döviz sürprizi

5 Eylül 2018

DÖVİZDEKİ oynaklığın azaltılması için geçici dönem şartıyla ihracatçılara ihracat bedellerini Türkiye’ye getirme zorunluluğu getirildi. Yetkililer, düzenlemenin Türkiye’de 2008 yılına uygulandığını dikkat çekerek, “Şimdi de yaşanan oynaklıkların azaltılması için kısa bir dönemde uygulamaya gidilmesi uygun görüldü. Şartlar değiştiğinde tekrar bakılacaktır” ifadelerini kullandı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Şaşırtıcı bir karar. Belli alanlarda sıkıntı yaratacaktır. Normal günler yaşamıyoruz ama ihracata etkisi olur” dedi. Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Bülent Aymen de “Vadeli satışlarda bizi zorlar ancak ekonomik anlamda zor dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla hepimiz üzerimize düşeni yapacağız. Bu da yapılması gerekenlerdendi” diye konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanlığının, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliği (İhracat Bedelleri Hakkında) dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğe göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin yaptığı ihracatın bedelleri, ithalatçının ödemesinin ardından gecikmeksizin, bankaya transfer edilecek veya getirilecek. Bedellerin yurda getirilme süresi, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemeyecek. Söz konusu bedellerin en az yüzde 80’inin bir bankaya satılması zorunlu olacak. İhracat bedellerinin Türk parası veya döviz üzerinden yurda getirilecek. Şimdiye kadar ihracatçılar ihracat bedelleri ile ilgili olarak tasarruflarında serbest hareket edebiliyorlardı.

BANKA İHBAR EDECEK

Yazının Devamını Oku

Bakan Kurum: Afet planı hazırlıyoruz

9 Ağustos 2018

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ordu’daki sel afeti gibi olaylar için genel bir eylem planı hazırlayacaklarını açıkladı. Dün gazetecilerle bir araya gelen Kurum, Ordu’da yaşanan selle ilgili sorulara da yanıt verdi. Kurum, “Neticede bu yağışların olmasının nedeni iklim değişikliği. Bu beklenen bir şey değil. Buna ilişkin stratejik eylem planı hazırlamak zorundayız. Altyapıyı güçlendirmek zorundayız. Bilhassa kaçak yapılaşmadan kaynaklı yerlerin ciddi manada yeniden gözden geçirilmesi lazım. Ekiplerimiz sahada gerekli çalışmaları yapıyorlar. Bakanlık olarak üstümüze düşen neyse bu görevlerimizi zarar gören vatandaşlarımızın zarardan en az şekilde etkilenmesi için yerine getireceğiz. Cuma günü (bugün) bakanlık ve bağlı kuruluşlarımızla orada olup yapılacak ne varsa hızlı bir şekilde yapma gayreti içine gireceğiz” dedi.

KANAL İSTANBUL’A TALEP VAR
Kurum, bakanlığının 100 günlük eylem planını anlattı. Bunların içinde “asrın projesi” denilebilecek Kanal İstanbul’un da bulunduğunu belirten Kurum, “43 kilometre uzunluğundaki kanalın her iki tarafında, 4 katı geçmeyen yapıların olduğu yatay yapılaşmanın hakim olduğu bir alan olacak”dedi. Buralara modern iki şehir kurma arzusunda olduklarını ifade eden Kurum, “Yeni bir nüfus değil, İstanbul’un içinde hasarlı veya yıkılması gereken konutlardaki nüfus için bu öngörülüyor” ifadelerini kullandı. Ekonomideki son gelişmelerin Kanal İstanbul’u etkisine de değinen Kurum, “Cumhurbaşkanımızın talimatı var. Hiç kamu kaynağı kullanmadan bu projeyi yapacağız. Yurtiçinden ve yurtdışından da talepler var. Sorun olacağını düşünmüyorum” dedi.


Yazının Devamını Oku

Gıda sektöründe güvenlik için yerli yazılım

1 Temmuz 2018

Yazılımın sahibi Visratek firması. Firma, MKV Danışmanlık ve Duba Elektronik ile stratejik işbirliği yaparak “bitkosis” isimli bir yazılım ve otomosyon sistemi geliştirdi. ODTÜ Teknokent bünyesinde Türk mühendislerle geliştirilen bitkosis ile, bitki koruma ürünleri, üretimden çiftçiye gidene kadar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetiminde olacak. Visratek Genel Müdürü Fatih Ömrüuzun, “Bunun için tüm ürünleri üretim aşamasında benzersiz kimlik bilgisi içeren karekodlarla etiketliyoruz. Bu sayede, ilk aşamadan, çiftçiye satışa kadar tüm aşamaları, bu karekod üzerinden Bakanlık takip edebiliyor. Buna ek olarak sistem karekod yardımıyla üretici, toptancı ve bayilerin stok yönetimlerini kolay hale getiriyor, ürünlerin illegal kullanımının önüne geçiyor” dedi.

FAZLASINA YASAK

Yazılımın çiftçilerin kullanabileceği kimyasalları da otomatikman sınırlayacağını belirten Ömrüuzun, “Bu yazılımla, gerçek zamanlı sorgulama yapılabilecek ve çiftçi ihtiyacı olandan fazla bitki koruma ürününü satın alamayacak. Örneğin 10 dönüm için ne kadar ürün gerekiyorsa ondan fazla miktarda alım yapamayacak. Bu  gıda ürünlerde zirai ilaç kalıntısının Bakanlık tarafından tamamen denetim altında olmasını sağlarken, vatandaşların tükettikleri gıdaların güvenilir olmasını sağlayacak” ifadelerini kullandı.

PİLOT UYGULAMA

Mersin’de bulunan ve geliştirilen otomasyon sistemiyle çalışan bir tesisin de Mersin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından pilot üretici seçildiğini belirten Ömrüuzun, şöyle devam etti:

“Tesisi ziyaret ettiler. Bakanlık Mersin’de bitkosis ile üretim gerçekleştiren bir tesisimizi örnek pilot tesis olarak belirledi. Burada farklı ambalaj türlerine sahip bitki koruma ürünlerinin Bakanlık sistemine gerçek zamanlı entegre olarak üretimini yerinde incelediler. Tesis yetkilileri ve firmamız tarafından verilen brifing ardından Bakanlık yetkilileri tesisin fotoğraflarını ve sistemin çalışmasına ilişkin videolarını da diğer il müdürlüklerini bilgilendirmek amacıyla kayıt altına aldı. Bu konuda yapılan çalışmalar çok önemli. Önümüzdeki dönemde de yeni projeler ve çalışmalarla bu konuda üst seviyeleri zorlamak istiyoruz. Tesisin önemini daha çok anlatarak, gıda konusuna dikkat çekeceğiz.”

Yazının Devamını Oku