Müftü Güven: İslam'da en kutsal gece Kadir Gecesi'dir

Güncelleme Tarihi:

Müftü Güven: İslamda en kutsal gece Kadir Gecesidir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2016 16:49

Müftü Güven: İslam'da en kutsal gece Kadir Gecesi'dir

Haberin Devamı

KAYSERİ, (DHA) - KAYSERİ Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Kadir Gecesi'nin tüm ömürlük günahların kefareti, kurtuluşun vesilesi mübarek bir gece olduğunu belirterek, ''Kadir suresindeki (Bin aydan daha hayırlı) ifadesinden de anlaşılacağı üzere, İslam’da en kutsal ve faziletli gece Kadir Gecesi’dir'' dedi.
Kadir Gecesi nedeniyle bir açıklama yapan Müftü Güven, Kur’an-ı Kerim'de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sûre olduğunu bildirdi. Güven. ''Bu sûrede Kur’an-ı Kerim’in, Kadir Gecesi'nde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihai mesajı olan Kur’an-ı indirmesi, insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gecede özel bir anlam taşır. Kadir Gecesi’nin önemine işaret eden bir hadisi şerifte, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkanına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir Gecesi’nin verildiği belirtilir. Kadir suresindeki (Bin aydan daha hayırlı) ifadesinden de anlaşılacağı üzere, İslam’da en kutsal ve faziletli gece Kadir Gecesi’dir. Kadir Gecesi, içerisinde kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Bu geceye Kadir Gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Zira; Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır. Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir. Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler, ilgili meleklere bu gece bildirilir. Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner. Bu gece tan yerinin ağarmasına kadar esenliktir. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları mümine selam verirler'' ifadelerini kullandı. 
Güven, Peygamber'in (s.a.s), Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu kesin olarak bildirmediğini, bu eşsiz gecenin ramazanın son on gün içindeki tek sayılı gecelerde aranmasını önerdiğini de belirterek, şunları kaydetti:
''Bazı hadis rivayetlerinde Kadir Gecesi’nin ramazanın yirmi yedinci gecesi olduğu ifade edildiği için (Müslim, Müsâfirîn, 179) İslam aleminde ağırlıklı olarak bu gece ibadetle değerlendirmeye çalışılmaktadır. Aslında Kadir Gecesi’nin kesin olarak belirlenmemiş olması, ramazanın, bütün bir yılın, hatta bütün bir ömrün her anının ve her gecesinin Kadir Gecesi’ymiş gibi geçirilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. (Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil) sözü de bunu ifade etmektedir. Bazı vakitlerin, kendilerinde cereyan eden hadiseler sebebiyle diğer vakitlerden daha mübarek oldukları, Kuran ve sünnetin bizlere bildirdiği bir gerçektir. Ancak bu vakitlerin insanlar içinde bereketli olabilmesinin en temel şartı; Allah’a kulluk bilinciyle geçirilmeleridir. Yine yılın hangi ayı, günü ve saati olursa oldun kulluk bilinciyle geçirilirse o zaman dilimi azizdir, mübarektir, özeldir. Nice mübarek vakitler vardır ki, değerini bilmeyip gafil olanlar için ancak bir ayıptır. Bütün vakitler, Allah’ın insanlara sunduğu birer nimettir. İnsan değerlendiremediği müddetçe vaktin mübarek olmasının ona bir fayda sağlamayacağı da bilinmesi gereken bir gerçektir. Bu vakitlerin huzur, bereket, af ve mağfiretinden yararlanabilmenin yolu; Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in öğrettiği gibi, Allah’ın rızasına erişebilmek için az da olsa devamlı ibadet etmektir. Her anında Allah’ın hoşnutluğunu gözeten bir kul, hangi gün olduğu tam olarak bilinemeyen Kadir Gecesi’ne de erişecek, diğer mübarek vakitleri de hakkıyla ihya edebilecektir. Müminler, Kuran ve sünnet ölçüsüne göre zamanını şekillendirmeli; kulluk şuuruyla geçirilmeyen her anın zarar ve ziyan olacağı gerçeğini unutmamalıdırlar. Bu gece gaflet içerisinde geçirilmemeli, ibadetle ve taatla değerlendirilmelidir. Kadir Gecesi’nde ayrıca, Kur’an-ı Kerim okumak, kaza ve nafile namaz kılmak, nefis muhasebesi yapmak, günahlara tövbe etmek ve istiğfarda bulunmak, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’i anmak ve salat-ü selam getirmek, bütün müminlere dua etmek gibi aslında her gece yapılması tavsiye edilen ibadetler ayrı bir huşu ve ihlasla yapılabilir.''

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!