Müdafaa-i Hukuk Saati

İsmet SOLAK

Mustafa Kemal Palaoğlu, saygı duyduğum Atatürkçü bir siyaset adamıdır. Üç dönem Sıvas milletvekilliği yaptı. Sürekli okuyan, yazan ve konuşmalar yapan, Cumhuriyet âşığı bir Türk aydınıdır.

'Birinci Meclis' konusunda doktora yaptı. Doktora tezinin özü Devrim, yani Müdafaa-i Hukuk; tam bağımsızlık, kayıtsız şartsız millet egemenliği ve tam demokrasidir. Palaoğlu ile sohbet, siyasi boyutları aşar... Duygu selini ve heyecanı birlikte katık etmemizi sağlar. O, 'Müdafaa-i Hukuk'u tüm zamanlarda yaşar, Müdafaa-i Hukukça yaşar.' Zaten bu tadı, 'bakışlar, anılar, yorumlar' başlıkları altında 'Müdafaa-i Hukuk Saati' adlı kitapta topladı.

İŞTE CUMHURİYET

Dün sabah eserini bizzat sunarken bir anısını aktardı:

‘‘Babam, İkinci Büyük Harp'te Hopa Mal Müdürü idi. Hopa Emniyet Komiseri, Ardahanlı Mirza Baytöre, o günlerde babama anlatmıştı. O kadar etkilenmiş olmalıyım ki, hiç unutmadım.’’

Anlatılan şu... Ardahan'da, Cumhuriyet'in ilk yıldönümlerinden birinde, kaymakam konuşuyor. Resmi, donuk bir konuşma... Halk fazla bir şey anlamıyor. Ardından belediye başkanı kürsüye çıkıyor ve sadece şunları söylüyor:

‘‘Kardeşler, biz eskiden bir tezektik; yanardık, yanardık tütmezdik... Şimdi alev alev yanıyoruz, sesimiz gür çıkıyor. İşte Cumhuriyet bu.’’

Büyük alkışlarla kürsüden iniyor... Laik Cumhuriyet'i bir türlü içlerine sindiremeyenler için ders olacak yaşanmış bir olay... Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in son sohbetimizde yaptığı değerlendirme de enfesti:

‘‘Kuleli yazın çok mânâlıydı. Sen Kırklareli'nin bir köyünden çıkmışsın ve o okullarda okumuşsun. Ben Isparta'nın İslamköy'ünden çıkıp okuma imkânı bulmuşum. İşte bu, Cumhuriyet'in fırsat eşitliğidir İsmet! Bunu sağlayan Cumhuriyet'e düşmanlık kendini inkâr etmektir. Ayıptır, günahtır...’’

Türkiye'de önemli gelişmeler yaşanıyor. Ve bunlar bazen basına bile tam yansımıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli ile BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun görüşmeleri tam anlamıyla öğrenilemedi. Bahçeli'nin, ülkenin geleceği açısından önemli tavırlar koyduğunu öğrendim. Yazıcıoğlu bir öneri götürüyor:

‘‘Türkiye Avrupa'dan dışlanmış, İslam Konferansı'ndan uzaklaştırılmış, Ortadoğu'da tehlikeli (İsrail'le ortak tatbikatı kastediyor) bir misyona soyundurulmuş, iç meseleler ağırlaşmış, insan haklarından geriye gidilmiş, yolsuzluklar dizboyu artmış, karamsarlık korkunç boyutlara ulaşmıştır. İç ve dış politikalarda ittifak yapıp bunlara güçbirliği ile yaklaşabiliriz.’’

RP, DYP, MHP, BBP, H. Celal Güzel'in YDP'si, Korkut Özal'ın DP'si, yani tüm radikallerin yer alacağı bir cephe; kısacası 'Kutsal İttifak' öneriyor. Bahçeli ne diyor? Murat Sökmenoğlu, Bahçeli'nin daha önce yakın çevresine, ‘‘MHP'yi operasyon partisi konumundan kurtarmak zorundayız. MHP'yi herkes kullanmaya kalkıyor, MHP kullanılmaz’’ dediğini aktarmıştı. Çok önemliydi.

SAAT İŞLİYOR

Bahçeli'nin BBP liderine verdiği karşılık da bu temele dayanıyordu:

‘‘Böyle bir dönemde kamplaşma ve cepheleşme ifade edebilecek davranıştan kaçınılmalıdır. Türkiye bunu kaldırmaz. Tüm siyasi partilerin, siyaset üstü amaçlarla hareket etmelerini öneriyorum. Siyasetin girdabına kapılıp ülkeyi maceralara sürüklemek ülkücülüğe sığmaz. Eğer, tüm partilerin siyasetüstü hareket etme imkânları yoksa, bunu denemeliyiz. Bunu bulamazsak, tek çözüm sandıktır, seçimdir. Seçimden kaçmak demokrasiye ihanet olur.’’

Dikkat ettiniz mi? Müdafaa-i Hukuk Saati işliyor!

---