Muazzam bir dönüşüm yaşıyoruz farkında mısınız?

TÜRKİYE muazzam bir dönüşüm -gerçek kelime transformasyon ve maalesef Türkçe’de tam karşılığı yok- yaşıyor.

Dönüşüm öyle garip bir olgu ki; hem gerçekleşmesi, hem de fark edilmesi çok zor. Türkiye, AB fırtınası altında, her gün yeniden dönüşüyor ve her gün daha önce rüyalarımıza girseler ‘Tövbe, tövbe!’ diyerek yataktan fırlayacağımız tabular birer birer yıkılıyor.

* * *

Son dönemde 17 Aralık sendromu nedeni ile yerle bir edilen iki tabu gereği kadar dikkatimizi çekmedi:

1) Daha önce gazete sayfalarında birer satırlık olsun yer alamayan Bediüzzaman Saidi Nursi diziler ile, makaleler ile gazeteleri süslemeye başladı.

2) Bazı komutanlar yolsuzluk iddiaları ile ya yargılanıyor ya da yargılanmaya hazırlanıyorlar.

* * *

1) Bir süre önce Saidi Nursi ve Fethullah Gülen hakkında bu iki mütefekkirin düşünce dünyasını irdeleyen iki yazı yazdıktan sonra, bir grup insanımız tarafından göklere çıkarıldım, bir kısım insanımız ise beni yerden yere vurdu.

Ancak çok açık belli idi ki; iki taraf da Hürriyet gibi bir gazetede bu nitelikte makaleler yayınlanmasını çok garipsemişlerdi.

Şimdi mutlulukla görüyorum ki, gazeteler 20. yüzyılda bu topraklarda yetişmiş en önemli düşünce adamlarından birisi olan Saidi Nursi hakkında diziler hazırlıyorlar, bu düşünürün Türk düşünce hayatı içindeki yerini irdeliyorlar.

Bu arada yine öğreniyoruz ki, dünya çapında bir başka düşün adamımız, dünyada yaşayan en büyük 3-5 sosyologdan birisi olarak kabul edilen Şerif Mardin, yanına destur almadan giremeyecek sözüm ona bilim adamları yüzünden ‘Saidi Nursi çalışmaları’ nedeni ile Türkiye Bilimler Akademisi’ne kabul edilmiyormuş.

Kimileri yüz akı bir bilim adamımız üzerinden Türkiye için bir yüz karası yaratıyorlarmış!

Yine bu arada öğreniyoruz ki, Fethullah Gülen gençlik yıllarında yazdığı bir yazıda intihal yapmış, kaynak göstermeden başkasının görüşlerini kendi görüşleri gibi yayınlamış. Keşke şimdi olgun yaşında özür dilese!

Tarih yeniden ve yeni bakış açısı ile yazılıyor, farkında mısınız?

* * *

2) Öte yanda; sıra ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil, MGK eski Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, Jandarma eski Genel Komutanı Orgeneral Şener Özuygur, eski MSB İnşaat Daire Başkanı Tuğgeneral Yaşar Öney ve Tümgeneral Kenzi Suner, hepsinin ortak paydası yolsuzluk iddiası olmak üzere ya yargılanmaya başladılar ya da müfettişlerce soruşturmaya uğruyorlar.

Adı, rüşvet veren uluslararası firma tarafından yedi düvele ilan edilen komutanı bile yargıla(ya)mamış bir gelenekten gelen TSK’nın ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışını terk etmesi muhakkak ki önemli bir adım, büyük bir devrim!

* * *

Komutanların ancak diğer yurttaşlar kadar vatanı sevebileceklerinin, onların içinde de hata yapanların bulunabileceğinin bizzat komutanlarca kabulünün ülkemiz için ne kadar önemli ve hayırlı bir haber olduğunun farkında mısınız?
Yazarın Tüm Yazıları