Modern zaman gezgini

Alman Liseli, Boğaziçili, 15 yıl reklam ajanslarında üst düzey yöneticilik yaptı, Galatasaray Üniversitesi’nde reklamcılık dersleri verdi. 2001’de ortağı olduğu GAD Architecture’ın New York’taki ofisini kurdu. Her fırsatta gezdi, bir yandan da NYU’da fotoğrafçılık okudu.

Seyahat yazıları ve fotoğrafları 2005’ten beri dergi ve gazetelerde yayımlanıyor. şimdi bir de “seyahat tarzı” anlamına gelen Travelmodus.com adresli internet sitesini kurdu. Amacı deneyimlerini, seçimlerini, tarzını, keşiflerini aktarmak. Travelmodus’ün ileride kardeşlerinin de olacağını söylüyor, Artmodus, Foodmodus gibi...

Buyrun bugün onun seyahat tutkusunu irdeleyelim, yarın da yeni seyahat trendlerini, iyi bir seyahatin püf noktalarını ve Türklerin seyahat alışkanlıklarını öğrenelim.�

Kendinize gezgin der misiniz?

- Bu sözcükle kast edilen keşif, merak ve gezileni paylaşma ise kesinlikle gezginim.

Ne sıklıkta seyahat ediyorsunuz?

- Ayda bir kıtalararası, 15 günde bir de daha yakın bir şehir.

Seyahat nasıl kanınıza girdi?

- Çok seyahat eden, meraklı, yenilikleri denemeye açık bir ailenin çocuğuyum. Annem ve babam her fırsatta seyahat ederdi. Öyle ki babam benim doğumuma 40 günlük Amerika gezisinden zor yetişmiş. Küçüklükten hatırladıklarım, bana gittikleri şehirlerden attıkları kartpostallar, Roma, Marsilya, Paris, ızmir’de çektirdikleri fotoğraflar ve getirdikleri objeler. ılk kez 4 yaşında seyahat etmiştim, Avusturya ve ısviçre’ye yaptığım seyahat neredeyse ilk anım. 18 yaşıma kadar hemen her yıl bir Avrupa şehrine gittim ailemle. 16 yaşında üç ay Avusturya’da bir ailenin yanında yaşadım.

18 yaşında lisede okurken özel ders vererek para kazanınca, bu parayı dünyayı gezmek için harcamaya başladım.

Eşim Gökhan’ın da seyahati sevmesi avantaj oldu. Başka dünyaları, hayatları görme isteği, merak beni dünyanın her köşesine götürmeye başladı.

Seyahat noktalarınızı neye göre seçiyorsunuz?

- Meraklarımın peşinden gidiyorum. Dört yıl önce şarapla ilgilenmeye başladım, dünya şarap yapımı bölgelerini araştırdım. 1990’ların başında yemek yapmak ilgimi çekmeye başladı. Gerçek suşiyi tatmak için Tokyo’ya, o zamanlar ortaya çıkan füzyon mutfağı denemek için Sidney’e gittim. Sadece istediğim bir sergiyi, binayı görmek, merak ettiğim bir şefin yemeğini tatmak için de seyahat edebilirim. Filmler, edebiyat ve yazarlar da beni oralara sürükler. Bertolucci’nin “Son ımparator”unu seyrettikten sonra Pekin’de soluğu almam gibi...

Seyahate çıkmadan önce nasıl bir araştırma ve hazırlık süreciniz oluyor?

- 20 yıldır elime geçen dergi ve kitapları okuyarak gezi defterime notlar alıyorum. Her ay neredeyse tüm yerli ve yabancı seyahat, yemek, şarap, lifestyle dergilerini takip ediyorum. Bilmediğim bir ülkeye gitmeden önce hakkında çıkan tüm seyahat kitaplarını alır, en az üç hafta öncesinden okumaya başlar, yeni yerleri, sergileri, etkinlikleri internetten araştırırım. Bildiğim bir şehre bile gidiyor olsam son gelişmeleri mutlaka öğrenirim ya da nasılsa notunu almışımdır, gezi defterime bakarım.

Sofistike gezginin internetteki adresi

Travelmodus.com’un alt başlığı “sofistike gezginler için fikirler”. Nasıl sofistike gezgin olunuyor?

- Gusto sahibi, farklı şeylerin peşinde olan, kişisel niyetlerle yolculuk yapabilen, yolculuk biriktirebilen kişiler...
Kimlerin kalemi bu site?

- Seyahati yemek içmek, bir otelde konaklamak ve alışveriş yapmanın ötesinde görenlere hitap ediyor. Bu sitede gidilen yerlerle ilgili sadece otel, lokanta, mağaza değil, sanat, mimari, güncel sergiler ve okunması gereken kitaplar, seyahatle ilgili yazılar var. Yakında misafir köşe yazarı da almaya başlayacağız. Bizim çizgimizde kişiler olacaklar.

Siteyi neden önce ıngilizce yayınlamaya başladınız?

- Travelmodus iki merkezli bir oluşum, aynen benim gibi, İstanbul ve New York. Tüm dünyaya yönelik başlamasını istedim. Türkçeye tercümeyi hızla yapıyoruz. Türkçe yazılar da siteye konmaya başlandı. 20 Mayıs gibi tamamlanacak.