GeriSeyahat Modada Stockholm sendromu
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Modada Stockholm sendromu

Modada Stockholm sendromu

Son iki yılın en çok merak edilen etkinliklerden Stockholm Fashion Week’te neler oldu? Tasarıma yön veren İskandinav kafası sokak trendlerine nasıl yansıdı? Dünyanın en ‘cool’ insanlarının memleketinden moda manzaraları...

Aklınıza sadece ‘Ejderha Dövmeli Kız’ modüler mobilya cenneti Ikea ve İsveç köftesi gelmesin: İsveç’in moda konusundaki gücü aldı başını gidiyor. Ülkenin halihazırda yaratıcılık konusunda eli çok sağlam: En ünlü tasarımcılarla işbirliğine giderek trend yaratan üstelik bunları ucuza satan mağaza zinciri H&M ve İskandinav stilini dünyaya tanıtan Acne gibi iki dev markanın çıkış noktası. Bunları biliyoruz. Ancak Vikingler, sadece bu kadarla yetinmeye hiç niyetli değil. Öyle ki 9 yıl önce yapılmaya başlanan Stockholm Fashion Week, özellikle son iki sezondur moda haftası takviminin en çok merak edilen duraklarından biri oldu. Peki nedir bu İskandinav modası kafası? Gidip yerinde inceledik.

* Hakkını verelim: Buz gibi havaya rağmen organizasyon konusunda en ufak bir aksaklık yaşanmıyor. Giriş-çıkışlarda itişme yok, defileler zamanında başlıyor. İstanbul Fashion Week’i düşününce insan kendini hafif ezik hissediyor: Defile alanları son derece kişilikli ve büyüleyici. Özellikle 5 önemli defilenin sergilendiği, Stockholm’un en iddialı restoran- kulüplerinden biri olan Berns, sarayı andırıyor. Ancak after-party’ler konusunda zayıf sayılabilir, pek bir ışık yok.
* Stockholm Fashion Week’te toplam 28 şov arasında en çok konuşulanlar beklendiği üzere Filippa K, Cheap Monday, BACK, House of Dagmar gibi son dönemin hip markalarıydı. Lady Gaga ve Rihanna’nın yeni keşfi Mayla, aşırı sade ve ciddi tasarımlarıyla şaşırttı. H&M Design Award’un 50 bin Euro’luk ödülünü kazanan 24 yaşındaki tasarımcı Eddy Anemian’ın şovu da görülmesi gereken etkinliklerden biriydi.
* Organizasyonun makyaj sponsoru olan Oriflame, neredeyse her etkinlikte varlığını hissettrdi. 2000’de Dünya Güzeli seçilen, 5 yıl sonra da kendi markasını kuran Valerie Aflalo’yla ortaklaşa defile yapan marka, makyaj uzmanı Jonas Wramell’le birlikte dünya basınına backstage turları yaptırdı. Wramell, önümüzdeki sezonun makyaj konusundaki en önemli silahını da açıkladı: Turuncu ruj. Fotoğraf Müzesi’nde salı günü yapılan ‘The One’ lansmanı da, haftanın en iddialı partisiydi.

EN KUVVETLİ SİLAH: KIRMIZI RUJ

*Sokaktaki insanların Elf’lerle aşık atıyor: Dünyanın en uzun, en sarışın, en zayıf kadınları ve yapılı erkekleri 2 milyonluk kentin içine toplanmış. Ancak hava dondurucu derecede soğuk olduğu için, bu güzellikler kat kat kapanmak zorunda. Şapka, gözlük, eldiven, kulaklık gibi yüzüne bakmadığımız aksesuvarlar, Stockholm’de rağbet görüyor.
*Keskin rüzgardan insanın yüzündeki makyaj oratalama 2 saniyede uçup gittiğinden, kızların en iyi arkadaşı parlak kırmızı ruj. Kat kat yüzü sarmalayan
* Kentin en popüler meydanı Gamla Stan’dak ‘NO’ gibi dev lüks mağazalar yan yana sıralanmış Ancak alışveriş için en iyi adresler, New York’taki SoHo’ya gönderme yapan ‘SoFo’ bölgesinde. Herşey ateş pahası olduğu için vintage kültürü oldukça gelişmiş, nereye baksanız ikinci el mağazası görüyorsunuz. Buralarda en çok rağbet gören parçalar ise kürk. Soğukla mücadeleden sıkılan halk “Başlarım hayvan haklarına, biz burada donuyoruz” dercesine kürk paltolara hücum etmiş durumda.
* Kentin en iyi tasarım butiği de yine SoFo bölgesindeki Grandpa. Mug’lardan gözlüğe, kazaktan kitaba ‘hip’ ne ararasanız, orada bulabilirsiniz.

False